1 / 54

GÖNÜLLÜLÜK VE SOSYAL GİRİŞİMCİLİK SON DEM 2007470013 Aylin Aydoğan 2007470065 Gizem Özbayram

GÖNÜLLÜLÜK VE SOSYAL GİRİŞİMCİLİK SON DEM 2007470013 Aylin Aydoğan 2007470065 Gizem Özbayram 2007470050 Gülistan Kavşut. GÖNÜLLÜLÜK NEDİR?. Gönüllü , içinde bulunduğu toplumda herhangi bir karşılık ya da çıkar beklemeksizin bir işi yapmayı kendiliğinden üstlenen kişidir.

vaughan
Download Presentation

GÖNÜLLÜLÜK VE SOSYAL GİRİŞİMCİLİK SON DEM 2007470013 Aylin Aydoğan 2007470065 Gizem Özbayram

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. GÖNÜLLÜLÜK VE SOSYAL GİRİŞİMCİLİK SON DEM 2007470013 Aylin Aydoğan 2007470065 Gizem Özbayram 2007470050 Gülistan Kavşut

  2. GÖNÜLLÜLÜK NEDİR? Gönüllü, içinde bulunduğu toplumda herhangi bir karşılık ya da çıkar beklemeksizin bir işi yapmayı kendiliğinden üstlenen kişidir. Gönüllülükde buna bağlı olarak; bireylerin toplumsal sorumluluk anlayışıylamaddi karşılık beklemeden ya da herhangi bir çıkar gözetmeksizin ailesi ya da yakın çevresi dışındaki bireylerin yaşam kalitesini artırmak

  3. veya toplumun yararına olduğu düşünülen hedeflere ulaşmak için doğru olduğuna inanarak bilgi,zaman,deneyim ve kaynaklarını kendi özgür iradeleriyle gönüllü bir kuruluşun amacı doğrultusunda kullanmaları olarak tanımlanabilir. Kısaca gönüllülük,çoğunlukla bireylerin gönüllü bir kuruluş için karşılığında maddi bir çıkar sağlamadan çalışması olarak tanımlanabilir.

  4. Tanımdan da anlaşılacağı gibi gönüllülük faaliyetinde gönüllü kuruluşlar önem arz etmektedir. Gönüllü kuruluşlar, çağdaş toplumların değişen demokrasi ve devlet yönetimi anlayışlarından ortaya çıkmıştır. Yönetilenlerin,yönetimle ilgili kararlar alınmasını yönetenlerin taktirine bıraktığı klasik devlet anlayışı yerine, yönetilenlerin çoğulcu ve katılımcı bir demokrasi anlayışı içerisinde yönetimle ilgili kararların alınmasına aktif katılma ya da kararları etkileme çabası içerisine girdiği görülmüştür

  5. Bu noktada toplum yararına çalışan,demokrasinin gelişmesine katkı sağlayan,kâr amacı gütmeyen devlet yapısı içinde yer almamakla birlikte bireylerin ortak amaç ve hedefleri açısından siyasal iradeyi ve yönetimi kamuoyu oluşturmak suretiyle etkileyebilen bir örgütlenme türüdür gönüllü kuruluş.

  6. O halde gönüllü kuruluşlar,sivil toplum alanında faaliyet gösteren ve yönetimin bir parçası olmayan her örgütlenmeyi ifade etmektedirler. Bunlar;dernekler, vakıflar, sendikalar,özel sektör girişimleri,birlikler ,odalar, kooperatifler siyasi grup ve partiler. Gönüllü kuruluşlar sivil toplum alanında faaliyet gösteren kuruluşlardır.

  7. Yaygın sivil toplum kuruluşları dernekler,vakıflar, sendikalardır. Sivil Toplum Kuruluşları; bireylerin belli konularda belli bir toplumsal hizmeti üretmek için, bir araya gelmesi küçük küçük kamusal alanlar oluşturması ve bu alanda sağladıkları anlaşmalarla bu hizmeti üretmek için gerekli bir siyasal iradeyi oluşturmalarıdır.

  8. Parasal kaynaklarıyla yaratıcı düşünceleriyle zaman ve emeği bir araya koyarak, toplumsal ilişki ağlarından yararlanarak demokratik olarak oluşmuş örgütlerdir. Sivil toplum örgütleri ne yapar? • Devlet ve vatandaş arasında köprü görevi kurar,böylece toplumsal istek ve düşünceler siyasal iktidara iletilir.

  9. Millet vekilleri aracılığı ile yasama alanını etkilerler. İstenilen bir kanunun geçirilmesi ya da istenmeyen bir kanunun iptali için yasama organlarında faaliyet gösterirler • Kamuoyunu harekete geçirerek ,yönetim üzerinde daha genel bir denetim işlevi görürler. Herhangi bir çıkar gurubunun isteklerinin kamu politikalarına egemen olmaması konusunda yürütme organını bilgilendirirler

  10. Bireyin önünü açarak sorumluluk ve yaratıcılık bilincini geliştirmektedir.

  11. SOSYAL SORUMLULUK Sorumluluk; kişinin davranışlarını ve kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesidir. Sosyal Sorumluluk;bireylerin davranışlarını,toplumsal sonuçlarını gözeterek düzenlemeleridir. Sosyal sorumlulukla topluma fayda sağlamak ve toplumda fark yaratılmak istenir. Bunun temelinde ise bireylerin veya kurumların gönüllülük ve hayırseverlik anlayışı yatmaktadır.

  12. Gönüllülük ve hayırseverlik çeşitli derneklerin şirket sahiplerinin ilgi alanı durumundayken sosyal sorumluluk kavramıyla hem özel sektörün hem kamu kurumlarının gündeminde önemli bir yer edinmiştir. Önceleri şirket sahiplerinin inisiyatifleriyle gerçekleştirdikleri hayırseverlik faaliyetleri artık kurumların öncelikli faaliyet alanı haline gelmiştir.Böylece sosyal sorumluluk yaklaşımı kurumsal sosyal sorumluluk yaklaşımıyla yeni bir boyut kazanmıştır.

  13. Ancak, kurumsal sosyal sorumluluk şirketlerin gündemine gönüllü olarak gelmemiştir geçmişte. İletişim teknolojilerinin gelişmesi tüketicinin insan ve çevre sağlığına karşı geliştirdiği bilinç şirketlerin sosyal sorumluluk alanına ağırlık vermesine neden olmuştur. .

  14. Örneğin; NİKE, Endonezya’da çocuk işçilerinin çalıştırılmasının New York Times medya organında yayınlanmasından sonra ciddi bir tüketici boykotuyla karşılaşmıştır.

  15. Şirketlerin; ekonomik olarak verimli ve karlı olmak, hukuki olarak kanunlara uymak,etik olarak toplumsal norm ve beklentilere uyumlu davranmak,sosyal olarak toplumsal sorunların çözümüne gönüllü katkıda bulunmak gibi sorumlulukları vardır. Dolayısıyla,şirketler için artık sadece iyi ve kaliteli üretmek yeterli olmayıp üretken kaynakları korumaları ve sürdürülebilir kılmaları da gerekiyor. Şirketlerin başarısı artık ticari kriterlerle değil sosyal sorumluluk kavramıyla yani topluma ne ölçüde katkı sağladıklarıyla ölçülmektedir.

  16. Borusan:’’Okumak Engel Tanımaz’’Projesi Borusan,Asım Kocabıyık Eğitim ve Kültür Vakfı Levent Soroptimist ve Beyazıt Devlet Kütüphanesinin ortaklaşa gerçekleştirdiği projeye 10 bin dolar değerinde teknolojik cihaz,donanım ve malzeme bağışı yaptı.Görme engelli öğrenciler okur ve yazarken yeni teknolojilerden yararlanabilecek.

  17. Pınar’’Çocuk Sağlığı Merkezi’’

  18. Yaşar Gıda ve içecek grubu Pınar,17 Ağustos 1999 depremi sonrasında depremzede çocuklar için Kocaeli Tıp fakültesi bünyesinde ‘’Pınar Çocuk Sağlığı’’merkezini kurdu.Çocukların sağlık sorunlarına katkıda bulunmak amacıyla 2000 yılı yılbaşı için ayırdığı fonun tamamını depremde ağır hasar gören Kocaeli Tıp Fakültesi hastane bahçesine Çocuk Sağlığı Merkezinin yeniden inşa edilmesi için kullandı.40 yatak kapasiteli yılda yaklaşık 1000 i yatılı olmak üzere toplam 12000 hasta tedavi görebilmiştir

  19. Turkcell’’Türkiye Kumbarası’’

  20. Turkcell’’Türkiye Kumbarası’’na 5 milyon TL attı,Van için eğitim seferliğini başlattı.Turkcell bir Öğretmen Kampüsü ve Öğrenci Yurdu inşa edecek.Öğrencilere burs verecek Kampüs sosyalleşme ve aktivite alanlarıyla tam bir yaşam merkezi olacak.Öğretmen kampüsü ve öğrenci yurdunun temelleri Nisan 2012’de atılacak,Eylül 2012’ye yetiştirilecektir.

  21. SOSYAL GİRİŞİM SOSYAL GİRİŞİMCİ SOSYAL GİRİŞİMCİLİK

  22. “Sosyal girişim” terimi bünyesinde “sosyal” ve “girişim” olmak üzere iki farklı olguyu barındırmaktadır. Girişimcilik anlayışı beraberinde tıpkı ticari girişimlerde olduğu gibi sorun vefırsatları fark etme, doğru değerlendirme, risk alma ve yenilikçi yollarla çözümleme olgularınıgetirmektedir. “Sosyallik” anlayışı ise girişimcilik prensiplerinin kar maksimizasyonu yerinetoplumsal sorunlara uyarlanmasını kapsamaktadır. Böylece sosyal girişimler, sosyal sorunların çözümünde girişimcilik esaslı veya serbest piyasabazlı yöntemler benimseyen kuruluşlar olarak ortaya çıkmaktadır.

  23. Sosyal girişim yaklaşımının diğerlerinden farkını betimlemek için kullanılan yaygın bir benzetmesosyal girişimlerin yalnızca balık vermek veya balık tutmayı öğretmekle yetinmedikleri,bunun yerine balık endüstrisini kökten değiştirmeyi hedefledikleri yönündedir. Şekil 1. Sosyal Girişim Yaklaşımı

  24. Girişimci Yaklaşım Serbest piyasa koşullarında mal ve hizmet üreterek ticari bir girişim işlevi gören sosyal girişimler,bu faaliyetlerinden elde ettikleri gelirleri yine sosyal amaçlara yönlendirirler. Bu yöntemdesöz konusu ticari faaliyet sosyal sorunla doğrudan ilişkili olabileceği gibi, aralarındahiçbir doğrudan bağlantı bulunmaması da mümkündür. Bu tür bir yaklaşımı benimseyenSTK’lar, sosyal girişim faaliyetlerini bağış ve hibelere bağımlılıklarını azaltmak ve mali sürdürülebilirlikleriniartırmak için bir alternatif olarak algılamaktadır. Sosyal girişimlerin izlediği bir diğer yöntem ise dezavantajlı gruplara (kadınlar, gençler, engelliler,azınlıklar, vb.) yönelik istihdam ve gelir getirici faaliyetler yaratarak birey ve topluluklarıngüçlendirilmesi ve kapasitelerinin artırılmasıdır. Sosyal girişimlerde gözlenen bir diğer yaklaşım, ticari faaliyetlerinde yaratıcı, cesur ve girişimcibir ruhla hareket etmeleridir.

  25. SOSYAL GİRİŞİMCİLİK Sosyal girişimcilik, yaşadığı çevredeki toplumsal bir sorunu veya ihtiyacı belirleyerek, bu sorunun ortadan kaldırılması veya ihtiyacın giderilmesi için kalıcı çözümler üretmek olarak tanımlanmaktadır. SOSYAL GİRİŞİM Sosyal girişim sosyal bir hedefe yönelik olarak ticari faaliyetlerin bir araç olarak kullanıldığı ve elde edilen gelirin yine bu sosyal hedefe yönlendirildiği bir işletme olarak tanımlanmaktadır.

  26. SOSYAL GİRİŞİMCİ İş dünyasının yüzünü değiştiren girişimciler gibi, sosyal girişimciler de toplumsaldönüşümün önemli araçlarıdır. Bu bireyler başkalarının göremediğini görerek yenifırsatlar yaratır, sistemleri değiştirir ve yeni yaklaşımlar bularak toplumun önemli sorunlarınaçözüm getirirler. Ekonomik bir girişimcinin yeni sanayiler veya iş alanları kurması gibi, sosyalgirişimciler de toplumsal sorunlara yenilikçi çözümlerle yaklaşır ve bu çözümleri genişölçekte uygularlar.

  27. Sosyal girişimci ile sivil toplumun ilişkisine bakarsak sosyal girişimcilikte vurgunun, bir sorununçözümü için bireyin inisiyatif alarak yaratıcı bir düşüncenin hayata geçirilmesine yapıldığınıgörürüz. Bu modelde sivil toplum kuruluşunun aksine kolektif bir çabadan çok bireyinyaratıcılığı ve kapasitesine önem atfedilir. Sosyal girişimci ancak ürettiği çözümler toplumcabenimsendikçe toplumsal destek görür ve vakıf, dernek, şirket gibi çeşitli modellerde örgütlenir.

  28. İktisadi kalkınmanın anahtarı haline gelen sosyal girişimcilik konusunda Türkiye’den başarılı örnekler vermek mümkün. Ülkemizde doğal afetlerden kadın emeğini değerlendirmeye; ekolojik tarımdan engellileri topluma kazandırmaya kadar çeşitlilik gösteren bazı sosyal girişimcilik örnekleri bulunmaktadır. Tarihsel olarak değerlendirildiğinde Türkiye’deki sosyal girişimcilik örneklerinin 1800’lü yıllarda kurulan Darüşşafaka’ya kadar götürmek mümkündür. “Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamayı amaçlayan” Darüşşafaka Ailesi babası hayatta olmayan ve maddi durumu yetersiz çocuklara yatılı eğitim vermektedir. Benzer olarak 1862 yılında Yusuf Kamil Paşa ile eşi Zeynep Hanım tarafından özel mülklerinde hastalara ücretsiz hizmet vermek amacıyla yaptırılmış olan Zeynep Kamil Hastanesi de ülkemizin bir diğer uzun soluklu sosyal girişimcilik örneği olarak ifade edilmektedir.

  29. Türkiye’den Sosyal Girişimcilik Örnekleri

  30. Vakıf modelinde işleyen bir sosyal girişim örneği olarak KadınMerkeziVakfı (KAMER), 1997 yılında Nebahat Akkoçtarafındankurulmuşolup, kadınlarınacil ve kritik ihtiyaçlarınacevapverirken, aynızamandabirervatandaş, eş, anne olarak haklarıylailgili farkındalığınınartmasınıamaçlamaktadır. Bugünekadar 40,000 kadınaulasan KAMER, kadınlarapsikolojik, ekonomik ve yasaldestekvermesininyanında ticari girişimciolabilmeleri için meslekigirişimlerinekatkıda bulunmaktadır. GüneydoğuAnadolu’nunkendisağladığı kaynaklarlafaaliyetlerinedevamedenkadınmerkezinikuran KAMER, restoran, kreş, yasal ve psikolojikrehberlik, insanhaklarıeğitimi gibi hizmetlersunmakta, 23 ile yayılanfaaliyetlerini vakıftüzelkişiliğialtında, iktisadiişletmeleri ve şubeleriyleyürütmektedir "ŞİDDET, GİRİŞİMCİ RUHU YOK EDİYOR"Ka-MER (Kadın Merkezi Vakfı) Başkanı Nebahat Akkoç: "KAMER'i kurduğumuzda ilk olarak şiddetin yüksek boyutlara ulaşmasının nedenlerini aradık. Şiddetle ilgili merakımız, ev içindeki şiddeti, ayrımcılığın boyutunu görmemizi sağladı. Halen Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da 23 ili kapsayan bir örgütlenme projesi yürütüyorum. Kadın merkezlerimizde gelir getirici işler açmayı planlıyoruz. Tüm çalışmalarımızdan edindiğimiz deneyim ve yöntemleri yazılı hale getirip kadın örgütleriyle paylaşacağız. Sosyal girişimcilik tanımına yabancı değildim ama Ashoka'yla tanıştıktan sonra anlam kazandı. Şiddet, yaratıcılığı ve girişimci ruhu yok ediyor. Şiddetle baş edebilen kadınlar kendilerine yarar sağladıktan sonra inanılmaz çalışmalar yapıyor. Bir anlamda şiddet üzerine çalışanlar, yeni sosyal girişimcilerin yolunu açıyor."

  31. Dernek modelinde işleyen Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, Victor Ananias tarafındankurulmuş ve Türkiye’de ilk defa iç pazara yönelik ekolojik tarımuygulamalarını, alternatifpazarlama ve tanıtım stratejileri ile ekolojik yaşam kültürü bilinçlenmesini sağlamaya çalışmıştır "EKOLOJİK DENGELERİ ANLAMAMIZ GEREKİYOR"Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Victor Ananias: "Yaşamımızı sürdürmemiz için ekolojik dengeleri anlamamız gerekiyor. Doğadaki yıkımı yavaşlatamıyoruz ama umudumuz var. Doğa içerisindeki yerimizi temel alarak, günlük üretim tüketim davranışlarına yansıyan, olumlu toplumsal sonuçları olan girişimlerde bulunuyoruz. Buna sosyal girişimcilik diyebiliriz. Ekolojik yaşam tek taraflı bir beslenme, barınma, doğa sevgisi modası değil. Ekolojik yaşam çalışmalarından gelir elde edebilirsiniz ama toplumsal fayda bu gelirin ana ekseni."

  32. Kooperatifler düzeyinde incelendiğinde, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV)veİstanbul, Marmara Deprem Bölgesi, Diyarbakır ve Mardin’de birlikte çalıştığı kadın gruplarıyoksul kadınların ihtiyaç odaklı örgütlenmesi için model geliştirmek üzere çalışma başlatmışve bu çalışma sonucunda yerel kadın gruplarının örgütlenmesi için uygun yasal yapı olarak“kooperatif” belirlenmiştir. İlk kadın kooperatiflerinin kurulmaya başlanmasıyla Türkiye’dekadın kooperatifleri hareketi başlamış, ardından da bu hareket hızlı bir biçimde yayılarakTürkiye’de 2009 yılına kadar yerel kadınlar tarafından kurulan kooperatif sayısı 60’ı geçmiştir. Ülkemizde toplum temelli yerel örgütlenmenin ilk örnekleri olan kadın kooperatifleri;kadınların sosyal ve ekonomik olarak güçlenmeleri ve yerel düzeyde kendi öncelikleri içinortak girişimler başlatmaları, savunuculuk yapmaları ve dolayısıyla politik katılım pratikleriaçısından da büyük önem taşımaktadır.

  33. Üniversiteler de bu alanda bilgi üretimini teşvik etmeye başlamışlardır. Örneğin ÇanakkaleOn Sekiz Mart Üniversitesi’nde 2009’da düzenlenen 6. Sivil Toplum Kuruluşları Kongresi’ninana teması sosyal girişimcilik olarak belirlenmiş ve konu uluslararası uzmanların da katılımıylatartışılmıştır. Üniversiteler ayrıca sosyal sorumlu gençler yetiştirmek, gençlere gönüllülük ve katılımbilinci oluşturmak yolundaki çabalarını sosyal girişimci gençleri teşvik etme yönündegenişletme eğilimindedirler. Kadir Has Üniversitesi bünyesinde British Council ve GençlikServisi Merkezi iş birliği ile Sosyal Girişimcilik Akademisi kurulmuş, Özyeğin ÜniversitesiGirişimcilik Merkezi’nde sosyal girişimcilik seminerleri verilmeye başlanmış, BoğaziçiÜniversitesi bünyesinde Sosyal Girişimci Genç Liderler Akademisi (SOGLA) faaliyetgöstermeye başlamıştır. Yine İstanbul Bilgi Üniversitesi Genç Sosyal Girişimci Ödüllerininilkini 2010’da düzenlemeye başlamıştır.

  34. Dünyadan Sosyal Girişimcilik Örnekleri

  35. Fazle Hasan Abed / Bangladeş Fazle Abed, dünyanın en büyük sivil toplum kuruluşunun kurucusudur. Bu kuruluşun 30 binin üzerinde çalışanı vardır. Abed, eğitim, sağlık, sosyal ve mali işler konusunda yeni fikirlerin ortaya çıkmasına öncülük etmiştir. Ayrıca yerel kalkınma için bölge insanlarına yetki ve ihtiyacı olan milyonlarca kişiye de hizmet vermiş; Yoksulluğun gücünü organize etmiştir. Çalışmaları başka ülkeler tarafından süratle örnek alınmış, modeli bütün dünyaya yayılmıştır. Fazla Abed, çalışmalarının yaygınlaşması için birçok eğitim programı uygulamakta ve kitap yayımlamaktadır

  36. Peter Eigen / Almanya Peter Eigen, 1993 yılında kurulan Toplumsal Saydamlık Hareketi’nin kurucusudur. Eigen, yolsuzluğa karşı verilen mücadelenin küresel lideridir. Yolsuzluğun kişisel değil sistemle ilgili bir sorun olduğundan yola çıkarak çeşitli araştırma yöntemleri geliştirdi. Böylelikle programını her seviyedeki insanın anlayıp takip edebilmesini mümkün kıldı. Onun liderliği sayesinde sistemin yerelden küresele doğru değişmesini takip etmek ve yönlendirmek mümkün olabiliyor.

  37. Oded Grajew / Brezilya Oded Grajew, Dünya Sosyal Forumu’nun kurucusudur. Kâr amacı gütmeyen 80 bin kuruluşun katıldığı bu forum dünyada kapitalizme karşı alternetif bir çözüm önerisi oluşturmayı amaçlamaktadır. Grajew, küreselleşen dünyada tek seçeneğin kapitalizm olamayacağını düşünen ve bu konuda çözüm üretmek isteyen kişi ve kuruluşların güç birliği yaptığı uluslarası bir platform oluşturmuştur. Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’na alternatif oluşturmak üzere çalışmalar yapılmaktadır. Dünya Sosyal Forumu, alternatif bir dünyanın nasıl mümkün olabileceğine ilişkin düşünceleri ve entelektüel sermayeyi geliştirmeyi hedefliyor. Neo-liberal küreselleşmenin, dünyamızda yarattığı derin tahribata karşı etkin bir direnme örgütlüyor.

  38. Jeroo Billimoria / Hindistan Jeroo Billimoria, Hindistan’da büyük bir problem olan sokak çocukları için yine sokak çocukları tarafından yönetilen bir bedava yardım hattı kurdu. Şu anda 58 şehirde servis veren ve gittikçe yayılan bu sistem, çocukların sadece bir telefon numarası çevirerek 24 saat boyunca gerek polis gerekse sağlık desteği alabilmesini sağlıyor. Şu ana kadar 2 milyonun üstünde çağrı işleme alınmış durumdadır. Bu projenin 100 başka şehirde de başlaması hızlı bir şekilde uluslararası boyuta geçtiğini gösteriyor.

  39. Görüldüğü gibi, yukarıda verilen örneklerde, sosyal girişimci balık tutmayı öğretmeyi değil, balıkçılık sistemine yeni çözüm önerileri getirmeyi amaçlamaktadır. Başka bir deyişle, var olan yapıyı değiştirerek, yeni ve yaratıcı çözümler bulup kabul edilecek hale getirene kadar mücadele vermektedir. Toplumun tıkanmış noktalarını tespit edip onları dönüştürmeyi sağlayacak yeni fikirler geliştirmektedirler. Sosyal girişimcilerin yarattığı devrim, toplumun kendini yapılandırma biçimini ve sosyal sorunlara yaklaşımını kökünden değiştirmektedir. Sosyal girişimler uluslararası düzeyde ayni ve nakdi destek veren kurumlarla da irtibatta olduklarını bildirmektedirler. Örneğin bir küresel ağ olarak Ashoka’nın sosyal girişimcilere verdiği destek önemli görülmüş, oluşturduğu iletişim ağlarının kalıcı olduğu ve bugün hala kullanıldığı belirtilmiştir.

  40. ASHOKA’nın SÖZLÜK ANLAMI ASHOKA, Sanskritçe'de "kederin yokluğu" anlamına gelmektedir. ASHOKA, adını M.Ö. 3. yüzyılda Hindistan’ ı birleştiren ve dünyanın ilk sosyal yenilikçilerinden biri olarak hatırlanan İmparator Ashoka'dan alır. ASHOKA organizasyonu, İmparator Ashoka'nın olağanüstü yaratıcı, küresel düşünen ve hoşgörülü ruhundan esinlenerek kurulmuştur.

  41. ASHOKA’nın LOGOSU ASHOKA için seçilen ağaç, meşe ağacıdır. Güçlü, dayanıklı bir ağaç olan meşe ağacı, ASHOKA' nın bağlılığının gücünü ve sosyal girişimciliğin kurumlaşmasına olan katkısını temsil eder. Her yöne uzanan bir ağaç olan meşe ağacı, dünyanın her yanındaki sosyal girişimciler arasında işbirlikleri başlatan ve gelişmesine yardımcı olan ASHOKA programlarının boyutlarını sembolize eder. 

  42. ASHOKA ASHOKA NEDİR/NE DEĞİLDİR? ASHOKA KİMLERDEN OLUŞUR? ASHOKA VE TÜRKİYE

  43. ASHOKA NE ZAMAN DOĞDU? ASHOKA, 1980 yılında Hindistan’da kuruldu. Ashoka’nın kurucusu BİLL DRAYTON’dur. 3 yıl sonrasında Endonezya’da birtakım çalışmalar yapıldı. Ashoka 1986 yılına kadar bölgesel çalışmalarda bulundu. 1986 yılından sonra Brezilyalı üyeleri ile hız kazanan Ashoka’nın koordinasyon merkezi 2000 yılında ABD’ye taşındı.

  44. ASHOKA NEDİR? Ashoka, uluslararası bir sosyal girişimciler kuruluşudur. Dünyanın ilk ve en geniş sosyal girişimci ağı Ashoka, günümüzün acil toplumsal sorunlarına sistematik ve kalıcı çözümler getiren sosyal girişimcileri buluyor, onları maddi-manevi destekleyerek potansiyellerini gerçekleştirmelerini ve çözümlerini yaygınlaştırmalarını sağlıyor.

  45. FELSEFİ TEMELİ; ASHOKA, pozitif sosyal değişimi desteklemenin en etkili yolunun, ulusal ya da küresel olarak uygulanabilir yenilikçi fikirler ve çözümlere sahip sosyal girişimcilere yatırım yapmak olduğu önermesine dayandırılarak gelişmiş bir oluşumdur.

  46. ASHOKA NE DEĞİLDİR? ASHOKA bir kredi kuruluşu değildir.  ASHOKA devlet yardımı kabul eden bir organizasyon değildir. ASHOKA herhangi bir din veya siyasi görüşle bağlantılı bir oluşum değildir. ASHOKA kar amacı güden bir organizasyon değildir.

  47. ASHOKA VE FAALİYET ALANLARI Bugün 70 ülkeden 3000’i aşkın Ashoka üyesi(Ashoka Fellow) insan hakları, kalkınma, çevre, sağlık, eğitim/gençlik ve vatandaş katılımı gibi çeşitli alanlarda çalışmalar yapmaktadırlar.

More Related