1 / 89

İktisat Metodolojisi ve Araştırma Teknikleri*

İktisat Metodolojisi ve Araştırma Teknikleri*. * Bu Ders Notları, Yrd. Doç. Dr. Nevzat Şimşek, Yrd. Doç Dr. Mert URAL ve Yrd. Doç. Dr. Nagehan Keskin tarafından hazırlanmıştır. KURAL KOYUCU (NORMATİF) İKTİSAT METODOLOJİSİ. Kural koyucu (normatif) metodolojinin temel özelliği :

sevita
Download Presentation

İktisat Metodolojisi ve Araştırma Teknikleri*

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. İktisat MetodolojisiveAraştırma Teknikleri* * Bu Ders Notları, Yrd. Doç. Dr. Nevzat Şimşek, Yrd. Doç Dr. Mert URAL ve Yrd. Doç. Dr. Nagehan Keskin tarafından hazırlanmıştır

  2. KURAL KOYUCU (NORMATİF) İKTİSAT METODOLOJİSİ • Kural koyucu (normatif) metodolojinin temel özelliği: • Bilimsel bilgi ile bilimsel olmayan bilginin birbirinden ayrıt edilmesinin temel amaç edinilmesidir. • Kural koyucu (normatif) iktisat metodolojisi başlığı altında yer alan yaklaşımlar: • Doğrulamacılık • Yanlışlamacılık • Bilimsel Araştırma Programları Metodolojisi • Bu yaklaşımların ortak özelliği; iktisat biliminin bilimsellik vasfı kazanabilmesi için taşıması gereken özellikleri ve iktisatçıların bilgileri üretirken uymaları gereken metodolojik ilkeleri belirlemeyi amaçlamalarıdır.

  3. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • A) Bilim Felsefesinde Lakatos Sentezi • Bilimsel Araştırma Programları (BAP) metodolojisi, Popper’in öğrencisi olan Imre Lakatos tarafından geliştirilmiştir. • 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren bilim felsefesi Popper, Thomas Kuhn ve Lakatos merkezli bir tartışmaya dönüşmüştür. • İktisatta yöntem tartışmalarında, Popper ve Khun ile birlikte en çok sözü edilen bilim felsefecilerinden birisi de Lakatos’dur.

  4. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • A) Bilim Felsefesinde Lakatos Sentezi • Imre Lakatos’un Hayatı: • Imre Lakatos, 1922’de Macaristan’da doğdu. • Nazi işgalinde Yahudi oldukları için annesi ve büyükannesi öldürülünce iki kez isim değiştirdi. • 1947’de Macaristan Eğitim Bakanlığı’ndaki görevi sırasında revizyonist düşünceleri nedeniyle 1950-53 yılları arasında 3 yıl hapis yattı. • 1954-56 yılları arasında Alfred Renyi isimli bir matematikçinin yanında tercümanlık yaptı. • 1956’da Macar ayaklanması sırasında Batı’ya kaçtı.

  5. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • A) Bilim Felsefesinde Lakatos Sentezi • Imre Lakatos’un Hayatı: • 1960’da London School of Economics’e geçti ve burada bilim felsefesi ile tanışıp bu konuda dersler verdi. Bu dönemde Popper ile tanıştı. • 1974 yılında öldü. • Esas yetişme alanı matematik felsefesi olan Lakatos, Popper ve Kuhn’un görüşlerini farklı bir kavramsal çerçevede sentezleyerek, bilim felsefesi literatürüne, oldukça ilgi gören ve büyük yankı uyandıran “Bilimsel Araştırma Programları Metodolojisi” yaklaşımını kazandırmıştır.

  6. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • A) Bilim Felsefesinde Lakatos Sentezi • Lakatos’un kendisinden önceki yaklaşımları özetleyerek daha sonra kendi yaklaşımını ortaya koyduğu en önemli makalesi “Falsification and the Methodology of Scientific Research Programmes” (Yanlışlama ve Bilimsel Araştırma Programlarının Metodolojisi) dır. • Bu makale, bilim metodolojisi literatüründe adı en çok geçen kaynaklardan birisi haline gelmiştir.

  7. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • A) Bilim Felsefesinde Lakatos Sentezi • Lakatos’a göre doğrulamacılığın ilk saf biçimi akılcılıktır. • Genel kabul gören eğilime göre, bilimsel dürüstlük, ispatlanamayacak bir şeyi ortaya sürmeye karşıdır. • Ancak, olguların önermeleri ispatlayamayacağı ve mantığın hiçbir yanılgıya düşmeden teorinin içeriğini artıramayacağı gündeme gelince, bütün teorilerin eşit seviyede ispatlanamaz oldukları kanısı yayılmıştır. • Daha sonra ise, bilimsel dürüstlüğün, kesin ispatlanmayı değil, sahip olunan destekleyici delillerin sağladığı olasılığın yüksekliğini gerektirdiği düşünülmeye başlanmıştır.

  8. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • A) Bilim Felsefesinde Lakatos Sentezi • Lakatos’a göre yanlışlamacılık 3’e ayrılır: • Dogmatik Yanlışlamacılık • Metodolojik Yanlışlamacılık • Sofistike Yanlışlamacılık • 1) Dogmatik Yanlışlamacılık • Dogmatik yanlışlamacılık, bilimin hiçbir kuramı doğrulayamamakla birlikte bazı teorilerin yanlışlığını tam bir kesinlikle ortaya koyabileceğini savunmaktadır. • Dogmatik yanlışlamacılığa göre, bir teori kendisiyle çelişen bir gözlem önermesiyle yanlışlanır.

  9. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • A) Bilim Felsefesinde Lakatos Sentezi • 1) Dogmatik Yanlışlamacılık… • Dolayısıyla, bilimsel dürüstlük, deneyle (gözlemle) çelişen tüm kuramlardan vazgeçmeyi gerektirmektedir. • 2) Metodolojik Yanlışlamacılık • Metodolojik yanlışlamacılığa göre, bilim adamları olguları yorumlarken, deneysel teknikleri kullanırken, bu işi yanılabilir teorilerin ışığında yaparlar. Bu teorileri belirli bağlamlarda kullanıyor olmalarına rağmen, onları sınanan teoriler olarak değil, sorun oluşturmayan arkaplan bilgisi olarak görürler.

  10. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • A) Bilim Felsefesinde Lakatos Sentezi • 2) Metodolojik Yanlışlamacılık… • Belirli bir bağlamda oluşan deneysel temelin teoriyle uyuşmaması durumunda teorinin yanlışlandığı söylenebilir ancak bu söz konusu teorinin yanlışlandığının ispatlandığı anlamında değildir. Bu durumda bile söz konusu teori doğru olabilir. Yani doğru olanı eleyip, yanlış olanı kabul etmemiz gibi bir durum söz konusu olabilir ama bu risk göze alınmalıdır.

  11. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • A) Bilim Felsefesinde Lakatos Sentezi • 2) Metodolojik Yanlışlamacılık… • Eğer bir teori yanlışlanmışsa, onun doğru olması durumunda, doğruyu elemiş olma riskine rağmen o teori tasfiye edilmelidir. Bu metodolojinin alternatif maliyeti de budur. • Metodolojik yanlışlamacılığa göre bu, bilimin gelişme ihtimali için ödenmesi gereken bir bedeldir. Çünkü bazı teorilerin elenmesini mümkün kılacak bir yol bulunamaması durumunda bilimsel gelişmeden değil, kaostan bahsedilecektir.

  12. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • A) Bilim Felsefesinde Lakatos Sentezi • 2) Metodolojik Yanlışlamacılık… • Metodolojik yanlışlamacılıkta, bir teoriyi reddetmek ile onun yanlışlığını ispat etmek birbirinden ayrılmaktadır. Bilimsel olanla olmayana ilişkin yeni bir ayrıştırıcı ölçüt öne sürülmektedir. • Ancak belirli gözlemlenebilir durumları yasaklayan ve bu yüzden yanlışlanabilen ve reddedilebilen teoriler bilimseldir veya bir teori eğer deneysel temel taşıyorsa bilimseldir.

  13. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • A) Bilim Felsefesinde Lakatos Sentezi • 3) Sofistike Yanlışlamacılık • Sofistike yanlışlamacılığa göre, bir teori eğer öncekinden veya rakibinden farklı olarak artan ampirik (deneysel) içerikle destekleniyorsa yani, eğer yeni olguların keşfine götürüyorsa ancak o zaman ‘bilimsel’ veya ‘kabul edilebilir’ bir teoridir. • Yani sofistike yanlışlamacılık, sorunu bir teorinin değerlendirilmesinden bir dizi teorinin değerlendirilmesine kaydırmaktadır. Çünkü diğerlerinden yalıtılmış bir teorinin bilimselliğinden veya bilimsel olmamasından bahsedilemez.

  14. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • A) Bilim Felsefesinde Lakatos Sentezi • 3) Sofistike Yanlışlamacılık… • Hiçbir deney, gözlem ifadesi veya hipotez tek başına yanlışlamaya neden olmaz. Çünkü daha iyi bir teori olmadan yanlışlama olmaz. Deneylerimiz mevcut teori ile çelişse de yeni bir teori ortaya çıkana kadar eldeki teoriyi savunmaya devam ederiz.

  15. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • B) Bilimsel Araştırma Programları (BAP) Metodolojisi • BAP, aynı bakış açısına sahip kuramlardan oluşan tarihi süreci ifade etmektedir. • Lakatos, kuramların tek başına ele alınmalarını reddetmiştir. • Bir bilimsel kuram, kesin bir biçimde doğrulanamaz veya yanlışlanamaz. • Önermeleri yardımcı önermelerle birlikte sınarız. Sonuç olarak onları doğruladığımız veya yanlışladığımızı bilmek konusunda emin olamayız. • Bu durumda, tekil kuramlar yerine bağlı kuramlar (BAP) söz konusudur.

  16. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • B) Bilimsel Araştırma Programları (BAP) Metodolojisi • Yani Lakatos’un BAP dediği, tek tek kuramlar değil, birbirine bağlı kuramlardan oluşan bir bütündür. • Bu bağlamda Lakatos, Kuhn’daki “paradigma” kavramına yaklaşmaktadır. Yani Lakatos’un BAP metodolojisi, sofistike yanlışlamacılığın Kuhn’un yaklaşımına uyarlanışıdır. • BAP, ampirik olarak çürütülemeyen, olması gereken hakkında saf metafizik inançlar topluluğu oluşturan bilimsel araştırma kuralları disiplinidir.

  17. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • B) Bilimsel Araştırma Programları (BAP) Metodolojisi • Lakatos’da BAP 3 unsurdan oluşmaktadır: • Sert (Katı) Çekirdek • Koruyucu Kuşak • Pozitif - Negatif Anlama Aracı • Sert Çekirdek: • Sert çekirdek, bilim adamları topluluğunun bağlı olduğu geleneklerce belirlenmiş ve yönteme ilişkin kararlar yoluyla reddedilemeyecek unsurları içermektedir. • Metafizik unsurdur, inançlardan oluşur. Kısacası, sert çekirdek aksiyomlar setidir.

  18. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • B) Bilimsel Araştırma Programları (BAP) Metodolojisi • Sert Çekirdek… • İktisattaki sert çekirdeğin içerdiği temel unsur, rasyonel ekonomik birey varsayımıdır. • Sert çekirdeği değiştirmeyi amaçlayan bilim adamları, araştırma programının içinde kalarak bunu başaramazlar. Çünkü sert çekirdek değişirse araştırma programı da değişmiş demektir. Dolayısıyla bütün etkinlik bu sert çekirdeğe dayalı olarak yapılacağı için onun yanlışlanmamasına çalışılır.

  19. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • B) Bilimsel Araştırma Programları (BAP) Metodolojisi • Sert Çekirdek… • Gözlem veya deney sonucunda ortaya çıkan durumla, program arasında bir uyumsuzluk ortaya çıkınca, bunun öncelikle sert çekirdekten değil, başka nedenlerden kaynaklandığı düşünülür ve yardımcı varsayım ve hipotezlerle çelişki giderilmeye çalışılır. Yardımcı hipotezlerin geliştirildiği alan ise koruyucu kuşaktır. • Koruyucu Kuşak: • Sert çekirdeği koruyan hipotezlerdir. • Lakatos’da sert çekirdek kolay kolay değişmez ancak koruyucu kuşak daha esnektir, değişebilir.

  20. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • B) Bilimsel Araştırma Programları (BAP) Metodolojisi • Koruyucu Kuşak… • Koruyucu kuşak içinde yer alan hipotezler sınanmaya açıktır. Dolayısıyla programda bir değişiklik olmadan da koruyucu kuşakta bazı değişiklikler yapılması, bazı kuramların yerini yeni kuramlara bırakmaları mümkündür. • Anlama Aracı: • BAP’nın nasıl anlaşılması gerektiğini belirler. BAP’ın dışarı ile temasını sağlar. Yani, bilgi büyümesi olarak değerlendirilebilmesi için her araştırma programı, kendi anlama aracına sahiptir.

  21. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • B) Bilimsel Araştırma Programları (BAP) Metodolojisi • Anlama Aracı… • Anlama Aracı, pozitif ve negatif anlama aracı olmak üzere ikiye ayrılır. • Negatif Anlama Aracı: Sert çekirdeğin araştırılmasına, sorgulanmasına izin vermez, araştırmanın reddedilemez parçasıdır. Yani negatif anlama aracı, katı çekirdeğin ihlal edilmesini önleyici bir rol üstlenmektedir. • Pozitif Anlama Aracı: Kısmen araştırma programının reddedilebilir bölümlerini geliştirir. Pozitif anlama aracı, bilim adamlarına nasıl çalışmaları gerektiğini belirten bir dizi öğüt olarak tanımlanabilir.

  22. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • B) Bilimsel Araştırma Programları (BAP) Metodolojisi • Anlama Aracı… • Yani pozitif anlama aracı, üzerinde çalışılması anlamlı görülen konuları belirler ve kuramla çelişen durumlarla karşılaşıldığında bunların nasıl ele alınması gerektiğini tanımlayarak, çelişkinin özel bir duruma dönüşmesinin nasıl sağlanacağına yönelik önerilerde bulunur. • Bir dizi yan hipotezden oluşan koruyucu kuşağın inşasında, pozitif anlama aracı etkili olmaktadır. • Negatif anlama aracı, bilim adamlarına yapmamalarıgereken şeyleri söylerken, pozitif anlama aracı ise yapmaları gereken şeyleri söyler.

  23. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • B) Bilimsel Araştırma Programları (BAP) Metodolojisi • Anlama Aracı… • Bir anlamda pozitif anlama aracı, bir araştırma programlarının karşıt örneklerden ve kuraldışılıklardan (anormalliklerden) kurtulamayacağı gerçeğinden hareketle, koruyucu kuşakta oluşabilecek, teori ile çelişen deney ve gözlem sonuçlarının nasıl manipüle edilebileceğine yönelik, programın savunucusu olan bilim adamlarının ortaya koyduğu önerileri içermektedir. • Aksi halde bu kuraldışılıklara karsı korunmayı başaramayan programların uzun süre ayakta kalmaları mümkün değildir.

  24. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • B) Bilimsel Araştırma Programları (BAP) Metodolojisi • Buna göre, yanlışlama ölçütü, bilimsel olan ile bilimsel olmayan önerme arasında bir ölçüt değildir. • Bilim adamları gerçeklerle çelişiyor diye bir kuramı atmazlar. Normal olmayan durumu açıklayan, imdada yetişen yardımcı bir hipotez geliştirirler veya anormallikler açıklanamıyorsa onu göz ardı ederler ve dikkatleri başka sorulara yöneltirler. • Bu bağlamda, koruyucu kuşak, yardımcı hipotezlerle sert çekirdeği reddedişten korur. Onun için koruyucu kuşak sürekli değiştirilir ve geliştirilir. Bu arada sert çekirdek değişmeden kalır.

  25. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • B) Bilimsel Araştırma Programları (BAP) Metodolojisi • Lakatos metodolojisinde programı dejenere eden veya çökerten iki şey vardır: Bunlardan birincisi, yeni test imkanı yaratmayan yardımcı hipotezler, ikincisi ise katı çekirdeği sorgulamaya yönelen etkinlikledir. • Lakatos’a göre bilgi büyümesi (bilimsel ilerleme), araştırma programı ile sağlanır. Bu açıdan Lakatos’da kuramlar sınanır, fakat araştırma programları sınanmaz sadece değerlendirilir. • Lakatos’a göre eğer bir araştırma programı, önceki formülasyonun ampirik içeriğini büyütüyorsa kuramsal olarak “ilerleyici”, bunu sağlamıyorsa “yozlaşan-terkedilen” olarak nitelendirilir.

  26. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • B) Bilimsel Araştırma Programları (BAP) Metodolojisi • Ancak Lakatos’da ilerleyici-yozlaşan program ayrımı mutlak değil, görelidir. Çünkü zaman içerisinde bir araştırma programının niteliği değişebilir. • Bir program zaman içerisinde ilerleyici statüden yozlaşan statüye geçerek bilimsel niteliğini yitirebilir. Yada tam tersine yozlaşan bir araştırma programı zaman içerisinde tekrar ilerleyici bir nitelik kazanabilir. • Lakatos açısından bilimsel gelişme, yozlaşan BAP’dan ilerleyici BAP’a geçiştir. Burada önemli olan BAP’ın ampirik içeriğinin artıp artmadığıdır. Yani ilerlemeyi ve yozlaşmayı belirleyen ampirik içeriktir.

  27. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • B) Bilimsel Araştırma Programları (BAP) Metodolojisi • Bu bağlamda Lakatos, Popper’deki ampirik içeriğin artırılması gerektiği görüşünü desteklemektedir. • İlerleyici programlar, daha çok nesnel gerçekliği açıklayabilecek kuramlar içerirler. Burada kuram, açıkladığı yeni gerçeklerle ilerler. • Yozlaşan programlarda ise, kuram açıkladığı ampirik gerçeklerden bağımsız olarak gelişir, dallanıp budaklanır. Bu arada ortaya çıkan açıklanması gerekli yeni gerçekler ise, durumun özelliklerine göre, o anda geliştirilmiş yardımcı varsayımlar yardımıyla kuram kapsamına alınırlar.

  28. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • B) Bilimsel Araştırma Programları (BAP) Metodolojisi • İlerleyici ve yozlaşan programlardan bahsederken Lakatos’un vurguladığı noktalardan birisi de, yozlaşan programın, yerine geçecek yeni bir program olmadan reddedilemeyeceğidir. • Yani Lakatos, iki veya daha fazla programın aynı zamanda yan yana yer alabileceklerini belirtiyor ve ancak hakim programın yozlaşması, yanı sıra var olan diğer programların başarıları karşısında inkar edilemez bir nitelik kandıktan sonra bir değişikliğe gidilebileceğini ifade ediyor.

  29. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • B) Bilimsel Araştırma Programları (BAP) Metodolojisi • Lakatos’a göre, BAP’ları hiçbir zaman birden bire yok olmazlar. Yetersizlikler kendini hissettirdikçe yavaş yavaş kaybolurlar. Bunun için de on yılların geçmesi gerekir. • Lakatos, somut dünyada gözlendiği üzere bilimde değer yargılarının varlığını kabul etmektedir. Yani Lakatos’un yaklaşımında, Popper’den farklı olarak değer yargıları ve buna benzer unsurlar yöntem tartışmasının bir parçası haline gelmiş oluyor.

  30. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • B) Bilimsel Araştırma Programları (BAP) Metodolojisi • Mantıksal pozitivistler ve Popper’deki uygulanması gereken kesin bilimsellik ölçütlerinin yerini Lakatos’da bir dizi “bilimsel ahlak kuralları” almaktadır. • Bu bilimsel ahlak kurallarından birisi alçakgönüllülüktür. Alçakgönüllülükten kast edilen, bilim adamlarının, bağlı olduğu programın yozlaşma dönemine girip, yerini ilerleyici bir programa bırakabileceğini ve bilimsel çalışmada mutlak doğruların söz konusu olmadığını bilerek çalışması gerektiğidir.

  31. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • B) Bilimsel Araştırma Programları (BAP) Metodolojisi • Lakatos’un tavsiye ettiği bilimsel ahlak kurallarından bir diğeri ise inatçılıktır. İnatçılıktan kast edilen ise, kuramlarla çelişen gerçekler karşısında, programı hemen terk etmeye kalkışmamak, gelişmekte olan programlara şans tanıyarak onları daha büyüme aşamasında ezmemektir. Bu bilimin gelişmesi açısından önemlidir. • Ancak Lakatos, inatçılığın ancak dürüstlükle birlikte yer aldığı sürece bilimin ilerlemesine katkıda bulunabileceğini öne sürmektedir.

  32. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • B) Bilimsel Araştırma Programları (BAP) Metodolojisi • Bilim adamı, kendi programını, başarısızlıklarına rağmen inatla savunurken, aynı zamanda da, başarısızlıklarının ve rakip başarılarının çetelesini tutmak durumundadır. • Bu bağlamda inatçılık, ancak başarısızlıklar göz ardı edilmediği ve rakiplerin başarıları da dikkatle izlendiği sürece bilim adamına yakışan ve bilimsel gelişmeyi hızlandıran bir özellik olarak ortaya çıkmaktadır.

  33. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • B) Bilimsel Araştırma Programları (BAP) Metodolojisi • Ancak Lakatos’un yaklaşımında, bir programın yozlaştığına nasıl karar verileceği konusunda bir boşluk vardır. Hem Kuhn hem de Feyerabend tarafından eleştirilen bu boşluk, Lakatos’un yaklaşımının en zayıf taraflarından birisini oluşturmaktadır. • Lakatos bu eleştirilere, yozlaşan programları ilerleyici programlardan ayıran bir ölçüt olarak ampirik içerik konusundaki açıklamanın bu ayrımı yapmak için yeterli olduğunu öne sürerek karşı çıkmaktadır.

  34. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • B) Bilimsel Araştırma Programları (BAP) Metodolojisi • Ancak geriye dönük değerlendirmeler yapmak için yararlı olan bu ölçütün, varolan programlarla ilgili değerlendirmelerde kullanılabilmesi için belirli bir zaman sınırıyla birlikte ortaya konulmuş olması gerekmektedir. • Yani, bir programın başarısızlıklarını yeni bir gelişme aşamasına geçiş dönemine özgü, hoşgörüyle karşılanması gereken başarısızlıklar olarak mı yoksa doğrudan doğruya yozlaşma belirtisi olarak mı değerlendireceğimize karar vermek için, hoşgörü süresinin belirtilmesi gerekmektedir. • Ancak Lakatos böyle bir süre belirtmekten kaçınmıştır.

  35. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • C) İktisatta Bilimsel Araştırma Programları • İktisat metodolojisinde görüşleri en çok tartışılmış olan düşünürlerden birisi de Lakatos’tur. • İktisat metodolojisinde özellikle de uygulamada Lakatos, Popper ve Khun’a göre daha fazla benimsenmekle birlikte, Lakatos’un yönteminin iktisatta tam bir uygulanabilirliği yoktur. Bu açıdan bazı düşünürler, Lakatos’un yaklaşımının iktisada uyarlanabilmesi için bazı değişiklere uğratılması gerektiğini ifade etmektedirler. • Yanlışlama zorlukları ve bilgi büyümesi açısından bakıldığında Lakatos’un görüşleri ve somut iktisat bilimi arasında bir yakınlaşma görülmektedir.

  36. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • C) İktisatta Bilimsel Araştırma Programları • Doğal bilimlerden farklı olarak iktisatta durağan zamanın söz konusu olmaması (tarihsel zaman) ve deney yapmanın mümkün olmaması nedeniyle iktisatta Popper anlamında yanlışlama her zaman mümkün değildir. • Örneğin iktisattaki paranın içselliği-dışsallığı tartışmaları dikkate alındığında, hiçbir görüş diğerini yanlışlayamamakta, her zaman kendisi haklı çıkmaktadır. Bu tartışmaların ampirik içeriğin artmasına katkısı yoktur. Bu açıdan iktisatta ampirik içerik-öndeyi ilişkisinden çok, meydana gelme - açıklama ilişkisi geçerlidir.

  37. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • C) İktisatta Bilimsel Araştırma Programları • Ampirik içerik söz konusu olduğunda, iktisatta yanlışlamanın hemen hemen olanaksız olduğu görüşü Lakatos’u desteklemektedir. • Örneğin, “Para talebi istikrarlıdır” hipotezi yanlışlanamaz. • Çünkü tanımlamalara (istikrar kavramının değişik tanımları olabilir), ölçüm tekniklerine ve ele alınan zamana (kısa-orta veya uzun dönem) göre ortaya çıkacak farklılıklar nedeniyle, para talebinin istikrarlı olduğu her zaman kanıtlanabilir. Tabii ki bunun tersi de geçerlidir.

  38. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • C) İktisatta Bilimsel Araştırma Programları • Lakatos’un yaklaşımı ve iktisat arasındaki ilişkide belirtilmesi gereken bir diğer nokta da, farklı araştırma programlarının varlığı ve bir araştırma programından diğerine geçiş konusudur. • İktisatta çeşitli okullar vardır (Klasik Okul, Neoklasik Okul, Keynesyenler, Kurumcu İktisatçılar gibi). Bu okulları bilimsel araştırma programları olarak düşünebiliriz. • İktisattaki bu farklı okullar arasında; yaklaşım, değerler, kullanılan kavramlar ve teknikler açısından farklar vardır. Ancak farklı okullar bir arada bulunabilmektedir. Terkedilen bir okul tekrar canlanabilmektedir.

  39. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • C) İktisatta Bilimsel Araştırma Programları • İktisatta bazen tarihsel olarak söyleneni yeniden ileri sürmek olanaklıdır. Yani bazen yeni, gerçekte eski olabilmektedir. Örneğin Keynes tarafından öne sürülen “efektif talep” kavramından, adı konulmadan Malthus ve Marx’da da söz edilmektedir. • İktisatta Lakatos’un öne sürdüğü gibi bir BAP’ından diğerine geçişi destekleyen durumlar da söz konusudur. M. Blaug, Keynesci Devrim’in, yozlaşan araştırma programından ilerleyici programa geçiş olduğunu ileri sürmektedir.

  40. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • C) İktisatta Bilimsel Araştırma Programları • İktisatta, farklı araştırma programlarının bir arada bulunabilmesi ve bir araştırma programından diğerine geçişin ani olmaması dikkate alındığında, bu açılardan iktisattaki durumun Lakatos’un yaklaşımı ile benzerlik taşıdığını söylemek mümkündür. • Lakatos’da sert çekirdek metafizik unsurdur, inançlardır, sınanamaz. Dolayısıyla aksiyomların mutlak doğruluğunu savunmaktadır. • Bazı iktisatçılar ve iktisat yöntembilimcileri, Lakatos’un BAP metodolojisini iktisada uyarlamaya çalışan çalışmalar yapmışlardır. İktisatçılar tarafından incelenen araştırma programları genellikle Neo-klasik iktisada yöneliktir.

  41. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • C) İktisatta Bilimsel Araştırma Programları • Bir araştırma programı olarak Neo-klasik iktisadı ve Keynesi ele alan M. Blaug’a göre, Neo-klasik iktisatta sert çekirdek şunlardan oluşmaktadır: • Rasyonel iktisadi hesaplama, • Değişmeyen zevkler ve tercihler, • Karar almanın bağımsızlığı, • Tam haber alma, • Tam kesinlik, • Faktörlerin tam hareketliliği vb.

  42. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • C) İktisatta Bilimsel Araştırma Programları • Neo klasik iktisatta pozitif anlama aracı: • Piyasayı alıcı ve satıcılar (üretici ve tüketiciler) olarak bölmek, • Açık sonuçlar elde etmek için piyasa yapısını kesinlikle tanımlamak, • Davranışsal varsayımlarda ideal tip tanımlamalar yapmak, • İlgili ceteris paribus koşulların sınırlarını belirtmek vs.dir. • Neo klasik iktisatta koruyucu kuşak: • Marjinal fayda kuramı

  43. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • C) İktisatta Bilimsel Araştırma Programları • Keynesci araştırma programıyla sert çekirdekte bazı değişmeler olmuştur: • Rasyonel olmama, • Belirsizlik, • İstikrarsız beklentilerin olabilirliği söz konusudur. • Keynesci araştırma programında koruyucu kuşak: • Tüketim fonksiyonu, çarpan mekanizması, otonom harcamalar kuramı, spekülasyon güdüsüyle para talebi, uzun dönemli faiz oranına bağlılıktır.

  44. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • C) İktisatta Bilimsel Araştırma Programları • Keynesci araştırma programında pozitif anlama aracı: • Milli gelir hesaplaması, tüketim fonksiyonu ve çarpanın istatistiksel tahminidir. • Neo klasik iktisat açısından Lakatos’u inceleyen bir diğer iktisatçı A. W. Coats’dır. Coats, Talep Analizi araştırma programını ele almıştır. • Neo-klasik açıdan Talep Analizi araştırma programının sert çekirdeği: 1) Temel iktisadi kuram, zorunlu olarak soyut, statik ve geneldir.

  45. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • C) İktisatta Bilimsel Araştırma Programları • Neo-klasik açıdan Talep Analizi araştırma programının sert çekirdeği:… 2) Temel varsayımlar basit, tekdüze ve değişmezdir. Varsayımlar ne gerçek ne de yanlışlamaya duyarlıdır. 3) Tüketici faydasını maksimum kılmayı amaçlar. 4) Tüketici sınırlı gelire sahiptir. 5) Tüketicinin ihtiyaçları sınırsızdır. Fakat azalan marjinal fayda yasası geçerlidir. 6) Tüketici mal ve hizmetlerin fiyatları hakkında tam bilgiye sahiptir.

  46. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • C) İktisatta Bilimsel Araştırma Programları • Neo-klasik açıdan Talep Analizi araştırma programının sert çekirdeği:… 7) Alternatif kullanımlar için rasyonel hesaplama yapılır. 8) Bireylerin kararları diğer bireylerden bağımsızdır. • Talep analizi araştırma programının pozitif anlama aracı: 1) Statik modeller yapmak, 2) Aksiyomların sayısını minimuma indirmek, 3) Genel kuramlar geliştirmek,

  47. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • C) İktisatta Bilimsel Araştırma Programları • Talep analizi araştırma programının pozitif anlama aracı:… 4) Fiyatlar veya değişim değerlerinde yoğunlaşmak, 5) Varsayımlar ve gerçekler arasındaki farklılıkları gidermek için kuramı yeniden yorumlamak. • Fulton’da Neo klasik açıdan araştırma programı yaklaşımını üretim fonksiyonuna uyarlamıştır. • Neo klasik açıdan Üretim Fonksiyonu araştırma programının sert çekirdeği: 1) Her firmanın üretim fonksiyonuna sahip olduğu varsayılmaktadır.

  48. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • C) İktisatta Bilimsel Araştırma Programları • Neo klasik açıdan Üretim Fonksiyonu araştırma programının sert çekirdeği:… 2) Azalan verimler ilkesi geçerlidir. 3)Üretim sürecinde girdiler birbirleriyle ikame edilebilir. • Üretim fonksiyonu araştırma programının pozitif anlama aracı: 1) Kurulan modeller kâr maksimizasyonu veya maliyet minimizasyonu üzerinedir. 2) Piyasa varsayımı yapılır. En ortak varsayım tam rekabettir.

  49. KURAL KOYUCU YAKLAŞIMLAR:3-BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROGRAMLARI METODOLOJİSİ • C) İktisatta Bilimsel Araştırma Programları • Üretim fonksiyonu araştırma programının pozitif anlama aracı:… 3) Mikro ve bireysel düzeyde modeller yapılmaktadır. • Özetle: • İktisatta Lakatos’un metodolojisi sınırlı geçerliliğe sahiptir. Fakat diğer yaklaşımlara göre, iktisat bilimini daha fazla kucaklamaktadır. • Lakatos’da dikkat çeken noktalardan birisi de pozitivizmle birlikte bilimden atılan metafiziğin tekrar saygı görmesidir.

  50. BETİMSEL (POZİTİF) İKTİSAT METODOLOJİSİ • Kural koyucu (normatif) metodolojinin temel özelliği: • Bilimsel bilgi ile bilimsel olmayan bilginin birbirinden ayrıt edilmesinin temel amaç edinilmesidir. • Kural koyucu (normatif) iktisat metodolojisi başlığı altında toplanan yaklaşımların ortak özelliği; • İktisat biliminin bilimsellik vasfı kazanabilmesi için veya • Bir bilginin iktisat biliminin alanına dahil edilebilmesi için taşıması gereken özellikleri ya da • Söz konusu bilgilerin üretilmesi sürecinde iktisatçıların uymaları gereken metodolojik ilkeleri belirlemeyi konu edinmeleridir.

More Related