1 / 122

LÜTFEN CEP TELEFONLARIMIZI KAPATMAYI UNUTMAYALIM

LÜTFEN CEP TELEFONLARIMIZI KAPATMAYI UNUTMAYALIM. T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI. AİLE EĞİTİMİ. AİLE EĞİTİMİ. AİLE EĞİTİMİ. İnsanlar değişik nedenlerle çocuk sahibi olmayı isterler. AİLE EĞİTİMİ. İnsanlar değişik nedenlerle çocuk sahibi olmayı isterler.

ranit
Download Presentation

LÜTFEN CEP TELEFONLARIMIZI KAPATMAYI UNUTMAYALIM

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. LÜTFEN CEP TELEFONLARIMIZI KAPATMAYI UNUTMAYALIM

  2. T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI AİLE EĞİTİMİ

  3. AİLE EĞİTİMİ

  4. AİLE EĞİTİMİ • İnsanlar değişik nedenlerle çocuk sahibi olmayı isterler.

  5. AİLE EĞİTİMİ • İnsanlar değişik nedenlerle çocuk sahibi olmayı isterler. • Birçok çift, çocuğu, evliliği tamamlayıcı bir unsur olarak görürler.

  6. AİLE EĞİTİMİ • İnsanlar değişik nedenlerle çocuk sahibi olmayı isterler. • Birçok çift, çocuğu, evliliği tamamlayıcı bir unsur olarak görürler. • Bazı evliliklerde ise bir bebek sahibi olmak evliliği kurtarmak için bir denemedir ve eşleri birbirine daha yakın hale getirir.

  7. AİLE EĞİTİMİ • İnsanlar değişik nedenlerle çocuk sahibi olmayı isterler. • Birçok çift, çocuğu, evliliği tamamlayıcı bir unsur olarak görürler. • Bazı evliliklerde ise bir bebek sahibi olmak evliliği kurtarmak için bir denemedir ve eşleri birbirine daha yakın hale getirir. • Hamilelik boyunca, ebeveynler, özellikle anneler doğmamış çocukları ile ilgili hayal kurarlar.

  8. AİLE EĞİTİMİ • Bu hayal, genellikle kendisinin, eşinin, diğer çocuklarının ve sevdiklerinin karmaşık birer resmidir. Kaygıyla birleşen bu psikolojik hazırlık normal bir süreçtir ve genellikle mükemmel bir çocuk sahibi olma isteği ve özürlü bir çocuğun doğumunun vereceği korkuyu içerir.

  9. AİLE EĞİTİMİ • Bu hayal, genellikle kendisinin, eşinin, diğer çocuklarının ve sevdiklerinin karmaşık birer resmidir. Kaygıyla birleşen bu psikolojik hazırlık normal bir süreçtir ve genellikle mükemmel bir çocuk sahibi olma isteği ve özürlü bir çocuğun doğumunun vereceği korkuyu içerir. • Oysa Özürlü bir çocuğun anne ve babası olmak, onların Kendileri için seçtikleri bir rol değildir. Hiç kimse özürlü bir çocuğun ebeveyni olmak İstemez ve hiç kimse bu korku veren sorumluluk için hazırlanmamıştır.

  10. AİLE EĞİTİMİ • Özürlü bir bebeğin doğumuyla veya daha sonraki yıllarda çocuğun özürlü olmasıyla, ebeveynlerin beklentileri bu gerçekle acımasız bir şekilde çakışır.

  11. AİLE EĞİTİMİ • Özürlü bir bebeğin doğumuyla veya daha sonraki yıllarda çocuğun özürlü olmasıyla, ebeveynlerin beklentileri bu gerçekle acımasız bir şekilde çakışır. • Mükemmel bir çocuk hayalinin yıkılmasıyla arzuları engellenen ve egoları tehdit edilen ebeveynler çoğunlukla birbirlerini suçlarlar.

  12. AİLE EĞİTİMİ • Özürlü bir bebeğin doğumuyla veya daha sonraki yıllarda çocuğun özürlü olmasıyla, ebeveynlerin beklentileri bu gerçekle acımasız bir şekilde çakışır. • Mükemmel bir çocuk hayalinin yıkılmasıyla arzuları engellenen ve egoları tehdit edilen ebeveynler çoğunlukla birbirlerini suçlarlar. • Özürlü bir çocuğa sahip olma bir utanç kaynağı veya ebeveynlerin bir veya İkisinde ciddi bir eksikliğin işareti olarak da yorumlanabilir.

  13. AİLE EĞİTİMİ • Oysa Özürlü bir çocuğun anne ve babası olmak, onların Kendileri için seçtikleri bir rol değildir.

  14. AİLE EĞİTİMİ • Oysa Özürlü bir çocuğun anne ve babası olmak, onların Kendileri için seçtikleri bir rol değildir. • Hiç kimse özürlü bir çocuğun ebeveyni olmak İstemez ve hiç kimse bu korku veren sorumluluk için hazırlanmamıştır.

  15. AİLE EĞİTİMİ • Özürlü çocukların aileleri genellikle yeterli anlayış göstermeyen ve normalden sapmaları tolare edemeyen bir toplumla karşı karşıya gelirler.

  16. AİLE EĞİTİMİ • Özürlü çocukların aileleri genellikle yeterli anlayış göstermeyen ve normalden sapmaları tolare edemeyen bir toplumla karşı karşıya gelirler. • Oysa özürlü bir çocuğunda öncelikle çocuk olduğunu hatırlamak önemlidir.

  17. AİLE EĞİTİMİ • Özürlü çocukların ebeveynleri hem özürlü olmayan çocukların ebeveynlerinin hiçbir zaman yaşamayacağı durumlarla karşı karşıya gelir, hem de toplumun ondan beklediği diğer görevleri yerine getirir.

  18. EBEVEYNLERİNİN TEPKİLERİNİN EVRELERİ

  19. EBEVEYNLERİNİN TEPKİLERİNİN EVRELERİ • Normal dışı bîr çocuğa sahip olmak değişik şekilde ebeveynleri etkiler.

  20. EBEVEYNLERİNİN TEPKİLERİNİN EVRELERİ • Normal dışı bîr çocuğa sahip olmak değişik şekilde ebeveynleri etkiler. • Bazen özür doğumda teşhis edilir, bazen de ilk çocukluk yıllarında bir kazanın özürle sonuçlanmasıyla meydana gelir.

  21. EBEVEYNLERİNİN TEPKİLERİNİN EVRELERİ • Normal dışı bîr çocuğa sahip olmak değişik şekilde ebeveynleri etkiler. • Bazen özür doğumda teşhis edilir, bazen de ilk çocukluk yıllarında bir kazanın özürle sonuçlanmasıyla meydana gelir. • Farklı özürleri olan çocuklara karşı ebeveynsel tepkiler aynı olmamasına rağmen, benzerdir.

  22. EBEVEYNLERİNİN TEPKİLERİNİN EVRELERİ • Ebeveyn tepkileri çeşitten çok derecede farklıdır.

  23. EBEVEYNLERİNİN TEPKİLERİNİN EVRELERİ • Ebeveyn tepkileri çeşitten çok derecede farklıdır. • Bazı ailelerde özürlü bir çocuğa sahip olmak son derece önemli bir trajedidir.

  24. EBEVEYNLERİNİN TEPKİLERİNİN EVRELERİ • Ebeveyn tepkileri çeşitten çok derecede farklıdır. • Bazı ailelerde özürlü bir çocuğa sahip olmak son derece önemli bir trajedidir. • Diğer ailelerde bu problem olarak düşünülmez.

  25. EBEVEYNLERİNİN TEPKİLERİNİN EVRELERİ • Ebeveyn tepkileri çeşitten çok derecede farklıdır. • Bazı ailelerde özürlü bir çocuğa sahip olmak son derece önemli bir trajedidir. • Diğer ailelerde bu problem olarak düşünülmez. • Fakat ebeveynlerin çoğunun bu özürlerle ilgili deneyimleri' yoktur ve çoğunlukla onlarla nasıl ilgilenileceğini bilmezler.

  26. EBEVEYNLERİNİN TEPKİLERİNİN EVRELERİ • Bir özürlü çocuğun ebeveynleriyle görüşmenin geleneksel yolu, onların uyum sürecindeki çeşitli devrelerden geçeceklerini kabul etmektir.

  27. EBEVEYNLERİNİN TEPKİLERİNİN EVRELERİ • Bir özürlü çocuğun ebeveynleriyle görüşmenin geleneksel yolu, onların uyum sürecindeki çeşitli devrelerden geçeceklerini kabul etmektir. • Ebeveynler tepkilerinin anlaşılır ve normal, duygularının evrensel olduğunu anlamak ihtiyacındadırlar.

  28. EBEVEYNLERİNİN TEPKİLERİNİN EVRELERİ • Bir özürlü çocuğun ebeveynleriyle görüşmenin geleneksel yolu, onların uyum sürecindeki çeşitli devrelerden geçeceklerini kabul etmektir. • Ebeveynler tepkilerinin anlaşılır ve normal, duygularının evrensel olduğunu anlamak ihtiyacındadırlar.

  29. EBEVEYNLERİNİN TEPKİLERİNİN EVRELERİ • Ancak bütün ebeveynler önceden saptanan bir tarifeye göre tepki göstermezler.

  30. EBEVEYNLERİNİN TEPKİLERİNİN EVRELERİ • Ancak bütün ebeveynler önceden saptanan bir tarifeye göre tepki göstermezler. • Bu devreler akışkan olarak düşünülmelidir.

  31. EBEVEYNLERİNİN TEPKİLERİNİN EVRELERİ • Ancak bütün ebeveynler önceden saptanan bir tarifeye göre tepki göstermezler. • Bu devreler akışkan olarak düşünülmelidir. • Bazı ebeveynler acı ve kızgınlık ötesinde ilerlemeyebilirler, diğerleri inkarı yaşamayabilirler.

  32. EBEVEYNLERİNİN TEPKİLERİNİN EVRELERİ • Aynı zamanda ebeveynlerin bu devrelerden birlikte geçmeleri gerekmez.

  33. EBEVEYNLERİNİN TEPKİLERİNİN EVRELERİ • Aynı zamanda ebeveynlerin bu devrelerden birlikte geçmeleri gerekmez. • Her ebeveyn kendi yolunda tepki gösterir.

  34. EBEVEYNLERİNİN TEPKİLERİNİN EVRELERİ • Aynı zamanda ebeveynlerin bu devrelerden birlikte geçmeleri gerekmez. • Her ebeveyn kendi yolunda tepki gösterir. • Örneğin eşlerden biri kendini tümüyle çocuğa adarken, diğer eş tüm ilgisini işine vererek sorumluluktan kaçabilir.

  35. EBEVEYNLERİNİN TEPKİLERİNİN EVRELERİ BİRİNCİ EVRE ŞOK İNKAR ACI VE DEPROSYON

  36. BİRİNCİ EVRE (ŞOK, İNKAR, ACI ve DEPRESYON) Şok : Özürlü çocukların ailelerinin çoğu çaresizlik ve aşırı ağlamayla karakterize edilen mantıksız bir davranış süreci ve çok kuvvetli bir şok yaşarlar.

  37. BİRİNCİ EVRE (ŞOK, İNKAR, ACI ve DEPRESYON) İnkar: Bazı ebeveynler çocuğun özürlü olduğu gerçeğinden kaçmaya çalışır ve özrü görmezden gelebilirler.

  38. BİRİNCİ EVRE (ŞOK, İNKAR, ACI ve DEPRESYON) İnkar: Müdafaa edici bir tavır olan inkar cevap verilemeyen «bizim çocuğumuz ne olacak» sorusuna ve özrün getirdiği cevap ek sorumluluklarla başa çıkmadaki şüpheler gibi bilinmeyenden korkma nedeniyle gösterilmiş olabilir. Bu devrede uzmanların destekleyici, duyarlı ve kabul edici bir tutum içinde olmaları gerekir.

  39. BİRİNCİ EVRE (ŞOK, İNKAR, ACI ve DEPRESYON) İnkar: İnkar çocuğun özrünün devamlılığının kabulüne karşı ebeveynlerin son ümitsizlik çabasıdır. İnkar çeşitli şekillerde görülebilir. İlk önce ebeveynler özrün derecesinin doğruluğunu kabul etmeyerek, yetersizlik gerçeğini ret ederler.

  40. BİRİNCİ EVRE (ŞOK, İNKAR, ACI ve DEPRESYON) İnkar: Bazı ebeveynler çocuğun yeteneği düzeyinde performans göstermediğine inanırlar (o sadece tembel) ve bu yüzden çocuklarına gereksiz baskıda bulunurlar. Diğer yandan ebeveynler çocuğu ümitsiz olarak düşünebilir ve bu yüzden öğretim ve terapiyi ret edebilirler.

  41. BİRİNCİ EVRE (ŞOK, İNKAR, ACI ve DEPRESYON) İnkar: İnkar, aynı zamanda ebeveynin bir ömür boyu sürecek olan duygusal ve mali sorumluluğu önceden anlamasının bir sonucu olabilir. Ebeveynler çocuğu bir kuruma yerleştirebilir ve onu unutabilirler. Veya ebeveynlerden bir, genellikle baba evi terk edebilir.

  42. BİRİNCİ EVRE (ŞOK, İNKAR, ACI ve DEPRESYON) İnkar: İnkarın daha anlaşılması güç bir şekli, çocuğun duygusal ihtiyaçları ihmal edilirken, fiziksel ihtiyaçlarının karşılanmasıdır

  43. BİRİNCİ EVRE (ŞOK, İNKAR, ACI ve DEPRESYON) Acı ve Depresyon: Ebeveynler Özürlü bir çocuğa sahip olmaktan hayal kırıklığı duyarlar. Bazıları için özür, ideal çocuğun ölümünün sembolüdür, ve sevilen birinin kaybıyla birleşene benzer bir acı tepkisi gösterebilirler. Acı ve depresyon bazı ebeveynlerde yaşamları boyunca yaşanır.

  44. BİRİNCİ EVRE (ŞOK, İNKAR, ACI ve DEPRESYON) Acı ve Depresyon: Depresyon içe dönük kızgınlıktır. Çoğu İnsan bütün kötü şeylerin başkalarının başına gelebileceğini sanır. Özürlü bir çocuğun doğumu gibi, bu olaylardan biri onların basma geldiği zaman bu onları depresyona sokar.

  45. BİRİNCİ EVRE (ŞOK, İNKAR, ACI ve DEPRESYON) Acı ve Depresyon: Ebeveynler bu olayı meydana gelmeden önleyebileceklerine fakat önleyemediklerine de inanırlar. Bu da depresyonu arttırır. Uzmanlar ebeveynlere depresyonun normal bir tepki olduğunu söylemelidirler.

  46. EBEVEYNLERİNİN TEPKİLERİNİN EVRELERİ İKİNCİ EVRE ÇELİŞKİ SUÇLULUK DUYGUSU KIZGINLIK UTANÇ

  47. İKİNCİ EVRE (ÇELİŞKİ, SUÇLULUK DUYGUSU, KIZGINLIK, UTANÇ) Çelişki: Yetersizliği olan çocuk, çoğunlukla ebeveynlerce çocuklarına karşı yaşanan sevgi ve kızgınlık duygularının şiddetini arttırır. Bazı ebeveynler çocuğun ölümünü bile İsteyebilir,

  48. İKİNCİ EVRE (ÇELİŞKİ, SUÇLULUK DUYGUSU, KIZGINLIK, UTANÇ) Suçluluk Duygusu: Suçluluk duygusu özürlü çocukların ebeveynleri için üstesinden gelinecek en.zor tepkidir. Ebeveynler çocuklarının özürlü olmasına neden okluklarına veya geçmişteki yanlışları için cezalandırıldıklarına inanabilirler. Suçluluk duygusu «keşke» düşüncesine bağlıdır, «Keşke sigarayı bıraksaydım»,«keşke ona daha çok yardim etseydim» gibi.

  49. İKİNCİ EVRE (ÇELİŞKİ, SUÇLULUK DUYGUSU, KIZGINLIK, UTANÇ) Suçluluk Duygusu: Suçluluk duygusu devresi boyunca çocuğun istekleri fazlasıyla karşılanır. Ebeveynlerin suçluluk duygularının nedeninin özür durumu olduğunu anlamaları İçin rehberliğe ihtiyaçları vardır. Ayrıca onların hislerinin norma) ve doğal bir sürecin parçası olarak düşünen ve destekleyen bir çevreye de sahip olmaları gerekir

  50. İKİNCİ EVRE (ÇELİŞKİ, SUÇLULUK DUYGUSU, KIZGINLIK, UTANÇ) Kızgınlık: Kızgınlık iki şekilde kendini gösterebilir.. Birinci tip «niçin ben» sorusuyla ifade edilir.ikinci tipi ise ait olduğu kaynaktan başkasına yönelerek yer değiştirendir Birine karşı düşmanca his duyma, kişiyi suçlamak için bir sebep bulmak gerekir.

More Related