1 / 20

Must / have to “has to”

Must / have to “has to”. -meli, -malı, -mek, -mak zorunda. Bir şeyi yapmanın gerekli olduğunu anlatırken MUST veya HAVE TO (has to) yapılarının her ikisini de kullanabiliriz. Çoğunlukla hangisini kullandığımızın bir önemi yoktur.

orenda
Download Presentation

Must / have to “has to”

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Must / have to “has to” -meli, -malı, -mek, -mak zorunda

  2. Bir şeyi yapmanın gerekli olduğunu anlatırken MUST veya HAVE TO (has to) yapılarının her ikisini de kullanabiliriz. Çoğunlukla hangisini kullandığımızın bir önemi yoktur. • Must yapısını kişinin kendi duygularını, fikirlerini açıklarken, kendine göre neyin gerekli olduğunu belirten kullanırız.

  3. HAVE TO “has to” yapıları kullanıldığında ise kişi kendi duygu ve düşüncelerinden bahsetmiyor, fikirlerini söylemiyor. GERÇEĞİ, HAKİKATI, kuralı, kanunu söylüyor. • Have to “has to” yapılarını kullanırken belirtilen duruma, koşula, şarta KESİNLİKLE uyulmalıdır.

  4. Annemiz bizden aşağıdaki işleri yapmamızı istiyor… yani EMİRLER veriyor, • “Put away your clothes” Elbiselerini ortadan kaldır / topla. • Your mother: You MUSTput away your clothes. “Elbiselerini ortadan kaldırmalısın.”

  5. “Keep your room tidy” Odanı düzenli tut. • Your mother: You MUSTkeep your room tidy. “Odanı düzenli tutmalısın.” “make your bed” Yatağını yap. • Your mother: You MUSTmake your bed. “Yatağını yapmalısın.” “Wash your hands” Ellerini yıka. • Your mother: You MUSTwash your hands before and after meals. “Yemeklerden önce ve sonra ellerini yıkamalısın.”

  6. Biz de bu işleri ANNEMİZ istediğinden dolayı, diğer bir deyişle mecburen yaptığımızı anlatmak için • I have toput away my clothes. “Elbiselerimi ortadan kaldırmak zorundayım.” • I have tokeep my room tidy. “Odamı düzenli tutmak zorundayım.” • I have tomake my bed. “yatağımı yapmak zorundayım.” • I have towash my hands before and after meals. “Yemeklerden önce ve sonra ellerimi yıkamak zorundayım.” Deriz.

  7. Başka bir örnek vermek gerekirse, • Öğretmen öğrenciye “Do your homework” Ödevini yap • You MUSTdo your homework. “Ödevini yapmalısın.” • Öğrenci ödevi öğretmeni istediği için yaptığından dolayı, I HAVE TOdo my homework. “Ödevimi yapmak zorundayım.” Der.

  8. *** MUST bir şeyi yapmamızın GEREKLİ olduğunu, öyle düşündüğümüzü anlatmak için kullandığımız bir yapıdır. • I haven’t got time. “Vaktim yok” I musthurry. “Acele etmeliyim.” • Kimse bana acele et demiyor, acele etmem gerektiğine ben karar veriyorum. • I can’t hear you. “Seni işitemiyorum.” You mustshout. “Bağırmalısın.” • Kimse seni bağırmaya zorlamıyor, bağırmaya mecbur da değilsin ama seni duyabilmem için bağırman GEREKLİ.

  9. He can’t walk quickly. “Hızlı yürüyemiyor.” We mustwait him. “Onu beklemeliyiz.” • Kimse bize onu zorla bekle demiyor. Beklememiz gerektiğini biz düşünüyoruz. • There aren’t enough eggs. “Yeterli sayıda yumurta yok.” You mustbuy some eggs. “Birkaç tane yumurta almalısın.” • Kimse seni yumurta almaya zorlamıyor, olan yumurtalarla da idare edebilirsin, ama alman GEREKLİ.

  10. The Windows are dirty. “Pencereler kirlidir.” We mustclean them. “Onları temizlemeliyiz.” • “Kimse bize emir vermiyor, pencerelerin kirli olduğunu gördük onları temizlememiz gerektiğini düşünüyoruz. • It is cold outside. “Dışarıda hava soğuktur.” We mustwear heavy clothes. “Kalın elbiseler giymeliyiz.” • Kimse bizi kalın elbiseler giymek zorundasınız demiyor. Emir de vermiyor. Hava soğuk olduğu için kalın elbiseler giymemiz gerektiğini düşünüyoruz.

  11. It is late. “Saat geçtir.” “Geç oldu.” “vakit epey ilerledi.” We mustleave. “Ayrılmalıyız.” “Kalkmalıyız.” • Kimse bize kalk demiyor. Vakit epey ilerlediğinden kalkmamız gerektiğini düşünüyoruz.

  12. The last bus is at ten. I HAVE TOleave home now. “Son otobüs saat onda. Şimdi kalkmak zorundayım.” • He HAS TOtravel very often because of his position in the firm. • “Şirketteki pozisyonundan/görevinden dolayı sık sık seyahat etmek zorunda”

  13. We can’t buy a house so we HAVE TOrent a flat. • “Ev satın alamıyoruz bu yüzden bir daire kiralamak zorundayız.” • People HAVE TOwork to make a living. • “İnsanlar geçimlerini sağlamak için çalışmak zorundadır.” • You get fat easily so You HAVE TObe careful of what you eat. • “Çabuk kilo alıyorsun bu yüzden ne yediğine dikkat etmelisin.”

  14. HAVE TO – HAS TO Bu yapıları kullanırken kişi kendi duygu ve düşüncelerinden bahsetmiyor, fikirlerini söylemiyor. GERÇEĞİ, HAKİKATI, kuralı, kanunu, işin doğrusunu, yapılması gerekeni söylüyor. • My eyes are not very good. • I HAVE TOwear my glasses. • He is ill. • He HAS TOgo to the doctor. • We are students. • We HAVE TOwear our uniforms.

  15. Bir şeyin gerekli olduğunu biz düşünüyorsakMUST ı kullanırız. • I think it is necessary for me to study. • “I muststudy.” • I think it is necessary for me to get a high mark. • I mustget a high mark. • I think it is necessarry for me to go there early. • I mustgo there early.

  16. I think it is necessary for me to have a car. • I musthave a car. • I think it is necessary for us to organize a meeting this weekend. • We mustorganize a meeting this weekend. • We think it is necessary to revise our lessons. • We mustrevise our lessons. • I think It is necessary to get up early tomorrow. • I mustget up early tomorrow.

  17. Bir şeyin gerekli olduğunu KANUNLAR veya BAŞKA BİRİLERİ söylüyorsa, bir GERÇEKTEN, HAKİKATTEN bahsediyorsak, bu durumda HAVE TO “has to” yapılarını kullanırız.

  18. must / have to • E X E R C I S E • It is eleven pm. I ………………………………….go home now. • Kağan is feeling ill. He …………………………………. leave the party early. • If you want to get a high mark, you …………………………………. study hard. • My father is ill. We …………………………………. call a doctor. • There is an accident here. We …………………………………. call an ambulance. HAS TO / MUST HAVE TO / must HAVE TO / MUST HAVE TO

  19. HAS TO • She is a student. She …………………………………. wear her uniform. • Ayla can’t see well. She …………………………………. wear her eye glasses. • I can’t help you tomorrow. I …………………………………. go to school. • Their car doesn’t work. They …………………………………. take it to the garage. • When we are away, we …………………………………. call our relatives. HAS TO HAVE TO HAVE TO MUST / have to

  20. HAVE TO • If you have a parking fine, you …………………………………. pay it. • We …………………………………. pay to get into the concert. • There is nothing at home. We …………………………………. buy something to eat. • He is coughing a lot. He …………………………………. stop smoking cigarettes. • A driver …………………………………. have a driving licence. have to have to must / has to has to

More Related