1 / 47

BÖLGE TARIMLARINDA ÇEŞİT SEÇİMİNİN ÖNEMİ

BÖLGE TARIMLARINDA ÇEŞİT SEÇİMİNİN ÖNEMİ. Prof . Dr. İsmet BAŞER Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü.

Download Presentation

BÖLGE TARIMLARINDA ÇEŞİT SEÇİMİNİN ÖNEMİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. BÖLGE TARIMLARINDA ÇEŞİT SEÇİMİNİN ÖNEMİ Prof . Dr. İsmet BAŞER Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü

  2. Ülkemiz ve Bölgemiz için önemli bir kültür bitkisi olan buğday, gerek tarla tarımı içerisindeki toplam ekim alanı ve gerekse üretim miktarı bakımından en önemli yeri tutmaktadır. Ülkemizde 2011 yılı 35,2 milyon ton olan toplam tahıl üretiminin 21,8 milyon ton’ unu, 2012 yılında ise 33,4 milyon ton toplam tahıl üretiminin 20,1 milyon ton’ unu buğday oluşturmaktadır (TUIK 2012).

  3. Ekilen alan bakımından ise, toplam tahıl üretimi 2011 yılında 11,9 milyon ha iken 2012 yılında 11,3 milyon ha’ a, buğday üretimi de 8,1 milyon ha’ dan 7,5 milyon ha’ a gerilemiştir. Dekara verim bakımından 2011 yılında 269 kg/da olan verim 2012 yılında 267 kg/da olarak gerçekleşmiştir (TUIK 2012).

  4. Dünyada buğday üretimi bakımından üst sıralarda olmamıza rağmen zaman zaman kalite düşüklüğü problemi yaşanmakta ve yurt dışından buğday ithal etmek durumunda kalınmaktadır. Buğday kalitesi, çeşit, iklim, toprak şartları, tohum miktarı, gübre kullanımı, yetiştirme koşulları, hastalık ve zararlılar (süne ve kımıl), depolama koşulları, iyi tohumluk kullanmama, kültürel tedbirlerin yeterince uygulanmaması gibi nedenlerden dolayı etkilenmektedir.

  5. Ülkemizde tarımsal üretim alanlarında modern yetiştirme teknikleri kullanılarak her geçen yıl bitkisel ürünlerden elde edilen verim ve kalite özellikleri artırılmaktadır. Değişik amaçlar için verimin yanında üretilen üründe kalite özelliklerinin de üstün olması istenmektdir. Bölgede yaygın olarak bulunan un sanayi yıllara göre değişen iklim koşulları, çeşit özellikleri ve süne zararı gibi faktörler nedeniyle gerekli kalite özelliklerini taşıyan buğday ürünü bulmakta zorlanmaktadır. Bu nedenle istenen kalite özelliklerini taşıyan buğdayı yurt dışından sağlama yoluna gitmektedir.

  6. Bölgede çok sayıda çeşit yetiştirilmektedir. Çeşitlerin farklı lokasyon ve yıllarda verimleri ve kalitelerinde öneli oranda değişim görülmektedir. Abiotik ve biotik stress faktörleri buğday veriminde ve kalitesinde önemli azalmalara neden olmaktadır.

  7. Trakya Bölgesinde buğday ve ayçiçeği, üreticilerin önemli gelir kaynaklarındandır. Bölgede değişen ekolojik koşullara göre verim ve özellikle kalite özellikleri gösteren çok sayıda ekmeklik buğday çeşidi bulunmaktadır. Yetiştirilen çeşitlerden ülke ortalamasının oldukça üstünde (yaklaşık 2 katı) verimler alınmaktadır. Ancak, değişik faktörler nedeniyle (iklim, çeşit, süne zararı vb.) çeşitlerin kalite özelliklerindeki değişim bölge üreticisinde sorunlar yaratmaktadır.

  8. Yörede yaygın olarak tarımı yapılan ekmeklik buğdayda kalite özelliklerinin olumsuz yönde değişimine neden olan faktörlerden birisi de süne (Eurygaster integriceps Put.) zararlısıdır. Süne özellikle buğdayın belirli döneminde (süt olum dönemi) danede emgi oluşturarak dane kalitesinde azalmaya neden olmaktadır. Süt olum döneminde danenin protein kısmını emerek danede zarar meydana getirmektedir.

  9. Özellikle süne zararının başladığı dönemde süt olum devresinde olan çeşitler önemli oranda zarar görmektedir. Bölgede süne zararının buğday çeşitlerinin fenolojik özellikleri ile ilişkisi üzerine yeterli araştırma bulunmamaktadır. Ayrıca verim ile süne zarar oranı ve süne zarar oranının danede kalite özellikleri üzerine etkilerinin ortaya konması hem yöre üreticileri hem de dayanıklılık çalışması yapacak bitki ıslahçıları için iyi bir veri oluşturacaktır.

  10. Buğdayda farklı olgunlaşma grubu, uzun ve kısa bitki boyu, alternatif ve kışlık çeşit özelliği, kılçıklı ve kılçıksız, yumuşak ve sert dane yapısı, kırmızı ve beyaz dane özelliği, mumsuluk olması yada olmaması gibi farklı bitkisel özelliklerin; süne emgi oranı ile ilişkisinin olup olmadığının ortaya konması önemlidir. Bunun yanında farklı süne emgi oranlarının ekmeklik buğday çeşitlerinin dane kalite özelliklerini nasıl etkilediği bilinmelidir.

  11. Sünenin doğada populasyonunu baskı altında tutan faktörlerden iklim ve besinin yanı sıra, doğal düşmanları da çok önemli rol oynamaktadır. Rutubetli geçen sonbahar ve kış aylarında hastalık etmenleri nedeniyle kışlaklarda kitle halinde süne ölümleri meydana gelebilmektedir. Sünenin doğal düşmanlarından yumurta parazitoidlerinin etkinlikleri diğer doğal düşmanlarına göre oldukça yüksektir. Bu nedenle parazitlenmenin yeterli olduğu hububat alanlarında kimyasal mücadelenin yapılmasına gerek duyulmadan süne zararı Biyolojik Mücadele ile önlenmektedir.

  12. Süne depoladığı besinle yüksek yerlerde kışlar. Yüksek ve soğuk yerleri tercihi soğukta metabolizma yavaşladığı için az besin harcamış olur ve uzun süre dayanır. Sıcaklığın düşmesi sünenin lehinedir. Kışın şiddetli geçmesi sünenin lehine doğal düşmanların aleyhinedir. Erken dönemde bırakılan yumurta toprağın üstüne yada bitkinin alt kısımlarına bırakılır. Nedeni yumurta geç açılsın bitki büyüsün faydalanacak hale gelsin. Hasat yakınsa süne yumurtayı üst kısımlara hatta başak üzerine bırakır ki güneşten istifade ile yumurtalar erken açılsın ve buğday tarladan kalkmadan süne besinini depolasın.

  13. Buğday alışıla gelmiş tarihten bir hafta önce hasat edildiğinde hem kg olarak daha çok ürün almış, hem de süne zararı aza indirilmiş olur. Erken hasat aynı zamanda kışlayacak sünenin az beslenmesine neden olacağı için ya kışladığı yerde besin azlığından ölecek ya da az yumurta verecektir

  14. Süne zarar derecesi ve şekli; Süne buğday, arpa, çavdar, tritikale, yulafta zarar yapmaktadır. Arpa, çavdar ve tritikale'de buğdaya göre daha az zarar oluşturmaktadır. Süne zararı a) Zararlı yoğunluğuna b) Zararlının biyolojik dönemlerine c) Hububatın çeşidine ve fenolojisine d ) İklim koşullarına ( Özellikle sıcaklık ve yağış ) bağlı olarak değişmektedir.

  15. Geleneksel süne kontrol yöntemleri • Biyolojik kontrol • Kimyasal kontrol • Kültürel uygulamalar

  16. Kültürel Önlemler Değişik araştırıcılar tarafından yapılan çalışmalarda erkenci ve sert buğday çeşitlerinin süne zararından daha az etkilendiği ortaya konmuştur. Bu nedenle süne zararının yoğun olduğu alanlara özellikle erkenci çeşitler ekilmelidir. Erken ve hızlı hasat ile olgun daneler ve genç süne yetişkinlerin bir arada bulunma zamanını azalacaktır.

  17. Erken hasat yöntemi bu bölgelerde ayrıntılı tartışılmalıdır. Erken hasat, yerel koşullara ( toprak tarla alanları ve sulama boyutu) adapte edilmelidir . Erken hasat erken biçme ve harman olarak genellikle iki tip hasadı ifade eder. • Hububat dışında ürünlere ağırlık verilmeli, • Mera alanları tahrip edilmemeli,

  18. Sünenin önemli düşmanları kuşlar olup, bunlar arasında en önemlileri keklik, bıldırcın vb. kuşlardır. Bunları korumak için tedbirler alınmalıdır. Su kaynakları ve ağaç barınak gibi parasitodiler için koruma alanları yaratmak süne populasyonlarının ekonomik eşik altında kalarak kimyasal ilaçlara bağımlılığı azaltacaktır. Aynı zamanda hasat edilecek çeşitler tercih edilmeli Süneye dayanıklılıkta yeni ıslah yöntemleri ( moleküler markır, gen transferi vb.) dikkate alınmalıdır.

  19. Süneye dayanıklılıkta en önemli faktörlerden biri bölgedeki çeşitlerin genotipik olarak süneye dayanıklılığıdır. Son yıllarda konukçu bitki dayanıklılığı önemli düzeyde dikkate alınmakta ve dünya çapında entegre zararlı kontrol yöntemleri hazırlanmaktadır. Süne yabani tahıl türlerini tercih etmemektedir. , Günümüzde süneye karşı bitki dayanıklılık düzeyi yerel ve ekzotik buğday çeşitlerinde yeterli bir çalışma yoktur. Bazı yabani buğday türlerinin süne zararına daha dayanıklı olduğu belirlenmiştir.

  20. Bölgemizde süne mücadelesinde ağırlıklı olarak kimyasal kontrol uygulanmakta, biyolojik kontrol üzerine de çalışmalar yapılmaktadır. • Bölgemizde çok sayıda buğday çeşidi yetiştirilmesine rağmen çeşitlerin dayanımı konusunda henüz yeterli bir çalışma yoktur.

  21. Bu amaçla, farklı buğday çeşitleri ile tekirdağ ilinde tarafımızdan bir çalışma yürütülmüştür. Yürütülen çalışmada süne zararının ortaya konması için ekmeklik buğday çeşitleriyle kontrollü ve kontrolsüz koşullarda 2 yıl süresince denemeler yapılmıştır. Çeşitlerin bir seti tarla koşullarında, diğer seti ise aynı alanda üstü güneş ışınlarını geçiren beyaz örtü ile sera şeklinde kapatılmış ve yetiştirilmiştir.

  22. Her iki alanda da ve yılda da ekimde metrekareye 500 tohum kullanılmış, m2’ ye 3 ergin olacak şekilde 75 erkek 75 dişi olmak üzere toplam 150 ergin süne seranın içine bırakılmıştır.

  23. Sera içinde, m2’de 39 nimf, açık alanda ise m2’de 12 nimf sayılmıştır. Bu iki alandan elde edilen bitkilerin ayrı ayrı hasadı yapılmış ve tohumlar kalite analizleri yapılmıştır.

  24. 2010 ve 2011 yetiştirme dönemlerinde tarla koşullarında yetiştirilen buğday çeşitlerinde ortalama değerler

  25. 2010 ve 2011 yetiştirme dönemlerinde tarla koşullarında yetiştirilen buğday çeşitlerinde ortalama değerler

  26. 2010 ve 2011 yetiştirme dönemlerinde tarla koşullarında yetiştirilen buğday çeşitlerinde

  27. Süne zararının daha net olarak ortaya konması için iki yılda açık ve kapalı alanda yetiştirilen ekmeklik buğday çeşitlerinde elde edilen sonuçlar incelendiğinde, açık ve kapalı alanda süne zararı yönünden oldukça büyük farklılık görülmüştür.

  28. Açık alanda yetiştirilen çeşitlerde en yüksek süne emğisi % 3,08 ile 19 numaralı çeşitde olmuş, bu çeşidi 1, 14, 15 ve 4 çeşitleri izlemiştir. En düşük süne emgisi ise % 1,60 ile 3 ve 2 nolu çeşitlerinde, % 1,63 ile 8 nolu çeşitin de elde edilmiştir.

  29. Açık alanda gluten oranı % 21,50-37,00 arasında değişmiş, gluten indeksi ise fazla etkilenmemiş, % 60,00-95,15 arasında değişmiştir. Sedimantasyon değeri % 34-57 arasında değişmiş, beklemeli sedimantasyon değeri ise bazı çeşitlerde düşerek % 21,50-60 arasında bulunmuştur. Embriyo kararması ise % 2,0-7,0 arasında olmuştur.

  30. 2010 ve 2011 yetiştirme dönemlerinde üstü kapatılarak yetiştirilen buğday çeşitlerinde

  31. 2010 ve 2011 yetiştirme dönemlerinde üstü kapatılarak yetiştirilen buğday çeşitlerinde

  32. Üstü kapatılarak yetiştirilen ekmeklik buğday çeşitlerinde süne emgi oranı önemli bir artış göstererek % 4,93-12,75 arasında değişmiştir. İki yıl ortalamasına göre en yüksek süne emgisi sırasıyla 4, 19, 17, 16, 21, 14, 15 ve 1 nolu çeşitlerde elde edilmiş, en düşük değerler ise 8, 7, 2, 23, 12 ve 18 nolu çeşitlerde olmuştur.

  33. Kalite özellikleri incelendiğinde gluten değerleri oldukça düşerken, gluten indeksi açık alandaki değerlere göre önemli azalma göstermiştir. Sedimantasyon değerleri de açık alanda elde edilen değerlere göre önemli oranda düşmüştür. En yüksek sedimantasyon değerleri 8, 14, 1, 5 ve 23 nolu çeşitlerde elde edilmiştir.

  34. Beklemeli sedimantasyon değerleri ise tüm çeşitlerde oldukça düşük düzeyde olmuştur. Embriyo kararması ise açık alanlara benzer olarak % 2,00- 8,52 arasında değişmiştir. Çeşitlerin protein oranı ise açık alanlarda yetiştirilen çeşitlere göre düşük düzeyde de olsa azalma göstermiştir.

  35. Açık ve kapalı alanda süne zararı yönünden çeşitler incelendiğinde, çeşitlerin sıralamalarında bazı değişimler olmaklar birlikte, açık ve kapalı alanda dayanıklı ve hassas çeşitlerde ağırlıklı olarak benzerlikler görülmüştür. Bu da süneye dayanıklılığı bakımından çeşitlerin genotipik yapısının oldukça etkili olduğunu ortaya koymaktadır.

  36. Bölgede yetiştirilen çeşitlerin hasattaki danedeki süne zarar oranına göre dane kalite özelliklerinde görülen değişimde, çeşitlerin süneye dayanımı yönünden önemlidir. Bu bağlamda bölgede yaygın olarak yetiştirilen ekmeklik buğday çeşitlerinde farklı süne emgili danelerde kalite özellikleri incelenmiş ve elde edilen sonuçlar aşağıda verilmiştir.

  37. Farlı süne emgili Ekmeklik buğday çeşitlerinde ekstensoğraf değerleri

  38. Çizelgede de görüldüğü gibi 8 numaralı çeşitte % 0.2 süne emgi oranında kalite özelliklerine göre % 1.3 süne emgi oranında azalma meydana gelmiş, ancak bu azalma oranı önemli düzeyde düşmeye neden olmamıştır. 10 numaralı çeşitte ise % 0.4 süne emgi oranındaki süne zararına göre süne emgi oranı % 4 ve 6 oranlarına çıktığında incelenen kalite özelliklerinde önemli düzeyde azalmalar olmuştur.

  39. Ekmeklik buğday çeşitlerinde farinoğraf ve alveoğraf değerleri

  40. 23, 22, 6, 8 ve 10 numaralı çeşitlerde farklı süne emgisi olan danelerde extensograf, farinograf ve alveograf analizleri yapılmıştır. Kalite analizleri yönünden incelendiğinde, çeşitlere göre değişmekle birlikte süne emgi oranında artış ile incelenen kalite özelliklerinde önemli oranda azalmalar olmuştur. Süne emgi oranı ekstansograf özelliklerinden Rmak ve uzama, farinoğraf özelliklerinde su kaldırma, yumuşama değeri, alveoğraf özelliklerinden direnç, uzama ve enerji değerlerinde çeşitlere ve süne emgi oranlarındaki artışa bağı olarak önemli oranda azalmalara neden olmuştur.

  41. Özet olarak a. Bölgede süne zara oranının çeşitlere göre önemli düzeyde değiştiği b. Aynı alanda bazı çeşitlerde % 4 olan zararın 3 katı artış gösterebildiği c. Çeşitlerin danede süne emgi oranlarının kalite özelliklerine etkileri çeşitlerin genotipik yapılarına göre farklı olduğu d. Bazı çeşitlerin düşük süne zararında bile kalitesi önemli oranda azalırken, bazılarında ise bu etkilenme daha az olmuştur.

  42. Özet olarak a. Bölgede süne zara oranının çeşitlere göre önemli düzeyde değiştiği b. Aynı alanda bazı çeşitlerde % 4 olan zararın 3 katı artış gösterebildiği c. Çeşitlerin danede süne emgi oranlarının kalite özelliklerine etkileri çeşitlerin genotipik yapılarına göre farklı olduğu d. Bazı çeşitlerin düşük süne zararında bile kalitesi önemli oranda azalırken, bazılarında ise bu etkilenme daha az olmuştur.

  43. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

  44. İki yıl ortalamasına göre en yüksek süne emgisi sırasıyla 4, 19, 17 ve 16 nolu çeşitlerde elde edilmiş, en düşük değerler ise 23, 7 ve 5 çeşitlerinde olmuştur.

  45. Elde edilen sonuçlara göre • Bölgede özellikle süne zarar oranının yüksek olduğu alanlarda erken başaklanan ve olgunlaşan çeşitlerin • Kılçıklı çeşitlerin • Dane yapısı kırmızı ve sert olan çeşitlerin • d. Özellikle yoğun süne zararı olan alanlarda benzer olgunlaşma süresine sahip çeşitlerin

  46. Elde edilen sonuçlara göre e. Yoğun süne zararı olan alanlarda ekmeklik buğday yerine daha az zarar göre arpa ve makarnalık buğday çeşitlerinin Ekilmesi önerilebilir. f. Bu özelliklerin yanında SDS PAGE analizine göre dayanıklı olan çeşitlerin hassaslara göre molekül ağırlığı farklı bandları taşıdıkları belirlenmiştir. Bu nedenle Bölgede yapılacak ıslah çalışmalarında yukarıda belirtilen bitkisel özellikler yanında glaidin band desenlerinden de yararlanılmalıdır.

More Related