1 / 249

Bakara 1-46 özet

Kur’ân Buluşmaları: 21. Bakara 1-46 özet. ÜMİT ŞİMŞEK. Bakara Sûresi. Medine’de ilk olarak inmeye başlayan ve en son tamamlanan sûre En son inen âyet bu sûrede (Buharî, Tefsir: 53). Vahyin sonu:

lali
Download Presentation

Bakara 1-46 özet

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Kur’ân Buluşmaları: 21 Bakara 1-46özet ÜMİT ŞİMŞEK

  2. Bakara Sûresi • Medine’de ilk olarak inmeye başlayan ve en son tamamlanan sûre • En son inen âyet bu sûrede (Buharî, Tefsir: 53). Vahyin sonu: • Öyle bir günden sakının ki, o günde Allah’ın huzuruna dönersiniz ve, kimseye bir haksızlık edilmeksizin, herkese kazandıkları tastamam verilir. • Bakara, 2:281

  3. Bakara Sûresi • Fatiha gibi, Kur’ân’ın özeti: • Kur’ân’ın ekseri ahkâmını tafsil eder • “Herşeyin bir zirvesi vardır. Kur’ân’ın zirvesi de Bakara Sûresidir.” • Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân: 2; Dârimî, Fezâilü’l-Kur’ân: 13; Müsned, 5:26

  4. Bakara: 2 ذلك الكتاب لا ريب فيه هدىً للمتقين Kendisinde şüphe olmayan kitap işte budur. O, takvâ sahipleri için yol göstericidir.

  5. Bakara: 2 • Hidayet: • 1. Hidayetin kendisi • 2. Hidayete ulaştıran • Fatiha’daki “İhdinâ”nın cevabı • Zıddı: dalâlet • Kur’ân’da 300’den fazla yerde geçer

  6. Bakara: 2 • Hidayet: • 1. Bütün varlıkların yaratılış gayesine ulaştırılması • Firavun “Siz ikinizin Rabbi de kim?” dedi. • Musa “Rabbimiz, herşeyi yerli yerince yaratan, sonra da yol gösterendir” dedi. • Tâhâ, 20:49-50

  7. Bakara: 2 • Hidayet: • 2. Peygamberler ve kitaplar göndermek suretiyle insanlara iki cihan saadetinin yollarının gösterilmesi • O, sana kitabı hak ile ve daha önceki kitapları doğrulayıcı olarak indirmiştir. Tevrat ve İncil’i de O indirdi. • Bunları daha önce insanlar için birer hidayet rehberi olarak indirdiği gibi, hak ile bâtılı birbirinden ayırt eden Furkan’ı da indirdi. • Âl-i İmrân, 3:3-4

  8. Bakara: 2 • Kimler için hidayet? • Bu, bütün insanlar için bir açıklama, takvâ sahipleri için bir hidayet ve öğüttür. • Âl-i İmrân, 3:138 • Doğrusu, Biz Musa’ya hidayet rehberini verdik ve İsrailoğullarını kitaba vâris kıldık. • Akıl sahipleri için o kitap bir hidayet ve öğüttür. • Mü’min, 40:53-54

  9. Bakara: 2 • Öfkesi geçtikten sonra Musa levhaları yerden aldı. Onlarda Rablerinden korkanlar için hidayet ve rahmet yazılıydı. • A’râf, 7:154 • Biz Kur’ân’dan mü’minlere şifa ve rahmet olan şeyi indiriyoruz. Bu ise zalimler için hüsrandan başka birşey arttırmıyor. • İsrâ, 17:82

  10. Bakara: 2 • Mü’minler için o bir hidayet ve bir rahmettir. • Neml, 27:77 • Muhsinler için o bir hidayet ve rahmettir. • Lokman, 31:3 • Yeni bir sûre indirildiğinde, onlardan “Bu sûre hanginizin imanını arttırdı?” diyenler olur. İman edenlere gelince, bu sûre gerçekten onların imanını arttırmıştır; onlar bununla sevinç duyarlar. • İndirilen sûre, kalplerinde hastalık bulunanların da pisliğine pislik katar; sonunda onlar kâfir olarak ölürler. • Tevbe, 9:124-125

  11. Bakara: 2 • Takvâ: • Kendini iyice korumak, himayeye girmek • En kuvvetli vikaye: Allah’ın koruması • Allah’tan korkarak Onun emir ve yasaklarına muhalefetten kaçınmak, böylece kendisini kötü bir âkıbetten korumak • Kur’ân’da 285 yerde geçer • Müttakî: takvâ sahibi, korunan • Takvânın üç mertebesi: • 1. Şirkten • 2. Günahlardan • 3. Mâsivâdan

  12. Bakara: 2 • فاتقوا النار التي وقودها الناس والحجارة أعدت للكافرين • يا أيها الذين آمنوا اتقوا الله وذروا ما بقي من الربا إن كنتم مؤمنين • واتقوا يوما ترجعون فيه إلى الله ثم توفى كل نفس ما كسبت وهم لا يظلمون • يا أيها الذين آمنوا اتقوا الله حق تقاته ولا تموتن إلا وأنتم مسلمون • فاتقوا الله وأطيعون • واتقوا فتنة لا تصيبن الذين ظلموا منكم خآصة واعلموا أن الله شديد العقاب • واتقوا الله إن الله شديد العقاب

  13. Bakara: 2 • Kim Allah’tan korkarsa Allah ona bir çıkış yolu nasip eder ve onu ummadığı yerden rızıklandırır. • Talâk, 65:2-3 • Kim Allah’tan korkarsa, Allah ona işinde kolaylık verir. • Talâk, 4 • Kim Allah’tan korkarsa, Allah onun günahlarını örter ve mükâfatını ziyadeleştirir. • Talâk, 5

  14. Bakara: 2 • Ey iman edenler! Allah’tan korkarsanız, O size hak ile bâtılı ayırt edecek bir güç (furkan) verir; günahlarınızı örter ve sizi bağışlar. Çünkü Allah pek büyük lütuf sahibidir. • Enfâl, 8:29

  15. Bakara: 2 • Azıklanın; azığın en hayırlısı ise takvâdır. Ey akıl sahipleri, Benden sakının. • Bakara, 2:197 • İyilik ve takvâda yardımlaşın; günahta ve düşmanlıkta yardımlaşmayın. Allah’tan korkun. Çünkü Allah’ın cezası pek çetindir. • Mâide, 5:2

  16. Bakara: 2 • Ey Âdem oğulları! Çirkin yerlerinizi örtsün ve sizi süslesin diye Biz size elbise indirdik. Takvâ elbisesine gelince, işte bu en hayırlısıdır. Bunlar Allah’ın âyetleridir ki, düşünüp öğüt alsınlar diye indirilmiştir. • A’râf, 7:26

  17. Bakara: 2 • Kim Allah’ın şeâirine saygı gösterirse, hiç şüphesiz bu kalplerin takvâsındandır. • Hac, 22:32 • Peygamberimiz, Ashabına öğüt verdiği bir sırada kalbini işaret ederek üç defa “Takvâ buradadır” buyurmuştur. • Müslim, Birr: 32

  18. Bakara: 3 بسم الله الرحمن الرحيم الذين يؤمنون بالغيب ويقيمون الصلوة ومما رزقناهم ينفقون • Onlar gayba / gaybî olarak iman edenler, • namazlarını ikame edenler, • kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden infak edenlerdir.

  19. Bakara: 3 | gayb • GAYB • Duyularla idrak edilemeyen şeyler / varlıklar / âlemler • Geçmiş ve gelecek zamana ait haberler

  20. Bakara: 3 | gayb • Ve İsrailoğullarını denizden geçirdik. Firavun ve askerleri de zulüm ve düşmanlıkla onların peşine düştü. Boğulacağını anlayınca, Firavun “İsrailoğullarının inandığından başka bir tanrı bulunmadığına inandım; ben de Ona teslim olanlardanım” dedi. • Şimdi inandın demek! Oysa sen daha önce isyan etmiştin ve bozguncunun biriydin! • Yunus, 10:90-91

  21. Bakara: 3 | gayb • Allah katında makbul tövbe, kötülükleri işleyip durduktan sonra ölüm gelip çattığında “Ben şimdi tövbe ettim” diyen kimsenin veya kâfir olarak ölenlerin tövbesi değildir. Öyleleri için Biz acı bir azap hazırladık. • Nisâ, 4:18

  22. Bakara: 3 | namaz • Göklerde ve yerde olanların ve kanat çırpan kuşların Onu tesbih ettiğini görmedin mi? Onların hepsi duasını (salât) da bilir, tesbihini de. Allah ise onların yaptıklarını bilir. • Nur, 24:41

  23. Bakara: 3 | namaz • Namazı kıldıktan sonra da Allah’ı hem ayaktayken, hem otururken, hem de yatarken anmaya devam edin. Tehlikeden emin olduğunuzda namazı tam olarak kılarsınız. Çünkü namaz mü’minlere belirli vakitlerde kılınmak üzere farz olarak yazılmıştır. • Nisâ, 4:103

  24. Bakara: 3 | namaz • Sana vahyolunan kitabı oku; namazı dosdoğru kıl. Hiç şüphe yok ki namaz fuhşiyattan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak ise en büyük iştir. Ve Allah bütün işlediklerinizi bilir. • Ankebut, 29:45

  25. Bakara: 3 | namaz • İslâm beş temel üzerine bina edilmiştir: • Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Resulü olduğuna şahitlik etmek, • namazı dosdoğru kılmak, • zekâtı vermek, • Beytullahı haccetmek, • Ramazan orucunu tutmak • Buharî, İman: 1, 2; Müslim, İman: 19-22

  26. Bakara: 3 | namaz • İKAME • Namazı vaktinde, eksiksiz, şartlarına riayet ederek, devamlı kılma

  27. Bakara: 3 | namaz • Onlar namazlarında huşû içindedirler. • ... • Onlar namazlarını gözetir ve korurlar. • Mü’minûn, 23:2, 9 • Onlar namazlarını devamlı kılarlar. • ... • Onlar namazlarını gözetir ve korurlar. • Meâric, 70:23, 34

  28. Bakara: 3 | namaz • Sabır ve namazla yardım isteyin. Ancak bu, huşû sahiplerinden başkasına pek ağır gelir. • Bakara, 2:45

  29. Bakara: 3 | namaz • Mücrimlere sorarlar: • “Sizi Sakar’a ne attı?” • Derler ki: Biz namaz kılmazdık. • Yoksulları doyurmazdık. • Bâtıla dalanlarla biz de dalıp gitmiştik. • Hesap gününü de yalanlıyorduk. • Müddessir: 74:41-46

  30. Bakara: 3 | zekât • “Kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden infak ederler.” • rızık olarak: mal, para, ilim, sağlık, ... her türlü nimet • verdiğimiz: nimetler kendilerinin değil, minnet altında bırakmaya hakları yok • infak: harcamak (Allah yolunda, Allah’ın emrettiği yerlerde)

  31. Bakara: 3 | zekât • Namaz ile zekâtın beraberce geçtiği âyetler • Bakara, 2:43, 83, 110, 177, 277 • Nisâ, 4:77,162 • Mâide, 5:12, 55 • Tevbe, 9:5, 11, 18, 71 • Meryem, 19:31, 55 • Enbiyâ, 21:73 • Hac, 22:41 • Nur, 24:37, 56 • Neml, 27:3 • Lokman, 31:4 • Ahzâb, 33:33 • Fussılet, 41:7 • Mücadele, 58:13 • Müzzemmil, 73:20 • Beyyine, 98:5

  32. Bakara: 3 | zekât • Onlar zekât için çalışırlar. • Mü’minûn, 21:4 • İnsan hırslı ve tez canlı yaratılmıştır. • Kendisine kötülük dokunduğunda feryattadır. • Hayır eriştiğinde ise cimrileşir. • Ancak namaz kılanlar müstesnadır. • Onlar namazlarında devamlı olanlardır. • Mallarında da belirli bir pay vardır: • İsteyen ve istemeyen yoksullar için. • Meâric, 70:19-25

  33. Bakara: 3 | zekât • Allah’ın kitabını okuyan, namazı dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden gizli ve açık bağışta bulunan kimseler, hiç ziyan ihtimali olmayan bir ticareti ümit edebilirler. • Fâtır, 35:29

  34. Bakara: 3 | zekât • Sevdiğiniz şeylerden bağışta bulunmadıkça hayra ermiş olmazsınız. Sizin hayır için harcadığınız herşeyi ise Allah bilir. • Âl-i İmrân, 3:92 • O takvâ sahipleri ki, bollukta da, darlıkta da Allah için harcarlar, öfkelerini yutarlar, insanların kusurlarını bağışlarlar. Allah ise o muhsinleri sever. • Âl-i İmrân, 3:134

  35. Bakara: 4 والذين يؤمنون بما أنزل إليك وما أنزل من قبلك وبالآخرة هم يوقنون Onlar sana indirilene de inanırlar, senden önce indirilene de. Âhirete de onların yakîni vardır.

  36. Bakara:4 • “Gayba iman”ın tafsili • Siz kitabın bütününe / bütün kitaplara inanırsınız. • Âl-i İmrân, 3:119 • Ey iman edenler! Allah’a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaplara iman edin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve kıyamet gününü inkâr ederse, pek derin bir sapıklığa düşmüş olur. • Nisâ, 4:136

  37. Bakara:4 • Müslümanlara: • “Kur’ân’a iman ettiğiniz gibi, ondan önceki kitaplara da iman edin.” • Ehl-i Kitaba: • “Size indirilen kitaplara inandığınız gibi, Kur’ân’a da iman edin.”

  38. Bakara:4 • Âhirete iman: • 1. Yakîn • Gerçekten de İblis onlar hakkındaki zannını doğruladı ve mü’minlerden bir topluluk dışındakiler ona uyup gittiler. • Aslında, İblis’in onlar üzerinde hiçbir gücü yoktur; âhirete iman edenlerle ondan şüphe edenleri Biz böylece ayırt ediyoruz. Rabbin ise herşeyi gözetip koruyucudur. • Sebe’, 34:20-21

  39. Bakara:4 • 2. Harf-i tarif / takdim • Âhiret olarak iman edilecek şey, bu kitabın ve bu peygamberin bildirdiği âhirettir. • Yeniden diriliş, cismanî haşir, hesap, kitap, Cennet, Cehennem, ilh. – hepsini birden içine alan tam bir âhiret imanı. Yoksa, Ehl-i Kitabın kuruntularına tâbi bir “âhiret” değil. • Müttakîler, işte bu gerçek âhirete iman ederler / asıl âhiret, işte bunların kesin bir şekilde iman ettikleri âhirettir.

  40. Bakara:4 • “Allah’a ve âhiret gününe iman” • 19 âyette beraber geçer • Onlar namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirler; âhirete de onların yakîni vardır. • Neml, 27:3; Lokman, 31:4

  41. Bakara: 5 اولئك على هدىً من ربهم واولئك هم المفلحون İşte onlar Rablerinden hidayet üzeredirler. Ve onlar kurtuluşa erenlerin tâ kendisidir.

  42. Bakara: 5 • 2. Müttakîler için hidayet / rehber • 5. Rablerinden hidayet üzeredirler • هدىًهدىً • “hidayet” nekre olarak tekrarlandığı için birbirinden farklı • Birincisinde “rehber” mânâsı daha açık; ikincisinde onun neticesine vurgu var.

  43. Bakara: 5 • Rablerinden: • 1. Kendilerinden değil, Allah’ın yaratması ve ihsanıyla. • 2. İnsana yönelik terbiye işlemine dahil.

  44. Bakara: 5 • المفلحون • Felâh: kurtulmak, hayra ermek, umduğuna kavuşmak, hayırda ve nimette beka bulmak • Herkes için farklı mânâ taşıyabilir: • Cehennemden kurtuluş • Cennet • Rüyet

  45. Bakara: 6 إن الذين كفروا سواء عليهم ءأنذرتهم أم لم تنذرهم لا يؤمنون İnkâr edenleri uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir; onlar iman etmezler.

  46. Bakara: 6 • Küfür: örtme (çiftçi ve gece hakkında da kullanılır) • Kâfir: nimeti örten, hakkı inkâr eden • Mü’min: inanılması gereken herşeye iman eden • Kâfir: inanılması gereken herşeyi inkâr etmesi şart değil

  47. Bakara: 6 • İnzar: korkulacak birşeyden sakındırmak, uyarmak • Peygamberler: hem müjdeleyici (beşîr, mübeşşir), hem uyarıcı (nezîr, münzir)

  48. Bakara: 6 • Yalanlayacak olursanız, bilin ki sizden önceki ümmetler de peygamberlerini yalanlamıştı. Peygambere düşen ise, açıkça tebliğ etmekten ibarettir. • Ankebut, 29:18 • Eğer arkalarını dönerlerse, Biz seni onların üzerine bekçi göndermedik. Sana düşen, tebliğ etmekten ibarettir. • Şûrâ, 42:48

  49. Bakara: 7 ختم الله على قلوبهم وعلى سمعهم وعلى أبصارهم غشاوة ولهم عذاب عظيم Allah onların kalplerini de mühürlemiştir, kulaklarını da. Gözlerinde ise bir perde vardır. Onların hakkı büyük bir azaptır.

  50. Bakara: 7 • Gördün mü heveslerini tanrılaştıranı? Allah onu bilgiyle saptırmış, kulağını ve kalbini mühürlemiş, gözlerini de perdelemiştir. Allah’tan sonra artık ona kim yol gösterebilir? Hiç düşünmüyor musunuz? • Câsiye, 45:23

More Related