1 / 35

MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ HARİTA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ. MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ HARİTA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI VE SULAMA YOL AĞI İLİŞKİLENDİRİLMESİ. 081206030 AHMET ŞASİ YRD.DOÇ.DR. ALİ ERDİ

kirsi
Download Presentation

MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ HARİTA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİHARİTA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI VE SULAMA YOL AĞI İLİŞKİLENDİRİLMESİ 081206030 AHMET ŞASİ YRD.DOÇ.DR. ALİ ERDİ 2012/KONYA

  2. ARAZİ TOPLULAŞTIRMASINA GİRİŞ • BLOKLARIN TEŞKİL EDİLMESİ • SULAMA ŞEBEKESİ, PARSEL ŞEKLİ VE BOYUTLARI • SULAMA ŞEBEKE PLANLAMASI • ANA SULAMA KANALI • YEDEK SULAMA KANALI • TERSİYER SULAMA KANALI • TAHLİYE ŞEBEKESİ • BİTKİ SU TÜKETİMİ VE SULAMA SUYU İHTİYACI • YOL ŞEBEKE PLANLAMASI • YOL PLANLANMASINDA GEREKLİ YOL UZUNLUĞUNUN • HESABI • YOLLAR, İL YOLLARI, BAĞLANTI YOLLARI • YOL PLANLAMASINDA TEMEL İLKELER • YOL PLANLAMA ÖLÇÜTLERİ • YOL PLANLAMASINDA KULLANILAN ALTLIKLAR

  3. ARAZİ TOPLULAŞTIRMASINA GİRİŞ Günümüzde insanlığın en büyük sorunlarının başında hızlı nüfus artışı ve bu nüfusun beslenme ihtiyacının karşılanması gelmektedir. İnsanların ihtiyaç duydukları besinlerin büyük bir kısmının temininde kullanılan tarımsal arazilerin sabit, ihtiyacın ise devamlı artış halinde olması sorunun en önemli noktasıdır. İnsanlığın baş etmesi gereken diğer bir sorun ise kırsal nüfus ile kentsel nüfus arasındaki ekonomik ve sosyal farklılıklar sonucu oluşan uçurumun giderek artmasıdır.

  4. Tarımsal yapının, tarımsal faaliyetlerin gerçekleştirilmesini sağlar nitelikte olmaması, verim ve kaliteye etki eden diğer faktörlerin etkin biçimde kullanılamaması sonucunu doğurmaktadır. Bu nedenle, verim ve kalitenin artırılmasında tarımsal yapının ıslahı önemli bir yere sahiptir. Ülkemizde tarımsal işletmelerin büyük bir bölümünün küçük aile işletmelerinden oluştuğu bilinmektedir. Ülkemizdeki işletme yapısından kaynaklanan en önemli problem, bu işletmelerin sahip olduğu parsellerin oldukça küçük boyutlu ve dağınık olmasıdır. Uygulanmakta olan miras hukuku nedeniyle tarımsal işletmelerin parçalanmakta olduğu da görülmektedir. Oysa tarımsal işletmelerin ekonomik olarak faaliyet gösterebilmesi için toprak yapısı, üretim deseni ve ekolojiye bağlı olarak belli bir büyüklükte olması gerekmektedir. Parçalı arazilerin de rasyonel olarak işletmeye elverişli olmadığı bilinmektedir.

  5. Kırsal kesimde yaşayan insanların gelirlerinin, tarımsal üretimleri sonucunda elde ettikleri mahsullerin verim ve kalitelerini artırmak suretiyle yükseltilmesi ve modern tarım isletmeciliği esaslarına uygun tarımsal faaliyetlerde bulunabilmeleri için kırsal alana götürülen sulama, drenaj, yol, tesviye ve ıslah hizmetlerinin en uygun şekilde uygulanabilmesine yönelik olarak, aynı isletmeye, kişiye veya aileye ait olan parçalanmış, kırsal alan içerisinde farklı yerlere dağılmış ve tarımsal faaliyetlerin uygulanmasını güçleştirecek ölçüde geometrik şekilleri bozulmuş arazilerin birleştirilmesi, şekillendirilmesi ve düzenlenmesi çok yönlü arazi toplulaştırması olarak tanımlanır. Tarımsal arazilerin yapısını kuvvetlendirmek, arazi parçalanmasını önlemek, bir sahsa ait dağınık arazileri bir araya getirmek, tarımda üretimin artırılması için gerekli olan faktörler arasındaki dengeyi sağlamak toplulaştırmanın temel amacını oluşturmaktadır.

  6. TARIMSAL BİR ARAZİNİN TOPLULAŞTIRMA GEÇİRMEDEN ÖNCEKİ VE TOPLULAŞTIRMAGEÇİRDİKTEN SONRAKİ HALİ

  7. Arazi toplulaştırması faaliyetlerinin, tarımsal altyapı hizmetlerine ve sulama oranına etkileri pek çok şekilde araştırılmıştır. Bu nedenle toplulaştırmanın; parselin sayısı, parsel büyüklüğü ve şekline, sulama ve ulaşım şebekeleri gibi arazi ıslah çalışmalarına önemli derecede katkıları bulunmaktadır.

  8. SULAMA ŞEBEKESİ , PARSEL ŞEKLİ VE BOYUTLARI Righold ( 1962 ) parsel boyutu kavramının genel olarak, parselin geometrik şekli ve büyüklüğü olduğunu ifade etmiştir. Parsellerin geometrik şekilleri olarak dikdörtgen, kare, üçgen, yamuk ve düzgün geometriye sahip olmayan parseller olmak üzere beş kategori belirlenmiştir. Şebeke uzunlukları, parsel sekil ve boyutları, alanları ve şebekeden yararlanan parseller harita üzerinde tespit edilmiş olup uydu görüntüleri ve arazi çalışmaları ile kontrol edilmiştir.Bu şekilde her bir parselin geometrik şekli ve büyüklüğü ile sulama şebekesinden yararlanma durumları belirlenmiştir.

  9. BLOKLARIN TEŞKİL EDİLMESİ Proje alanında, yapılması planlanan alt ve üst yapı tesislerinin tatbik projeleri varsa ilgili kuruluşlardan temin edilerek toplulaştırma projesi ile uyum sağlanmalıdır. Bununla beraber proje alanında sulama, drenaj, yol, tesviye ve mülkiyet etütleri bitirildikten sonra STK haritaları üzerinde sulama, tahliye ve yol planlaması yapılarak bloklar teşkil edilir. Blokların teşkilinde sulama uzunluğu, sulama yönü, tesviye durumu, parsellerin en/boy oranları bilinmeli ve bunlar dikkate alınmalıdır. Daha önce hazırlanmış sulama - tahliye projeleri mevcut ise, bunlar toplulaştırmaya göre revize edilmelidir .

  10. SULAMA ŞEBEKESİ PLANLAMASI Su şebekesi, sulama ve kurutma ( drenaj ) kanallarının meydana getirdiği bir sistemdir. Sulama suyunu su alma yapısından ( baraj dip savağı, regülatör, havuz ve serbest su alma prizi gibi ) alıp proje alanına götüren ve bu suyu bitki kullanımına sunan en küçük kapasiteli prizlere kadar dağıtan sisteme sulama şebekesi adı verilir. Sulama şebekeleri, açık kanallı sulama şebekeleri, kanaletli sulama şebekeleri, borulu sulama şebekeleri ve yağmurlama sulama şebekeleri olmak üzere 4 grupta toplanabilir. Açık kanallı sulama şebekesinde yer alan sulama kanalları suyu araziye verebilmek için sığ, sızma kayıplarını önlemek için genellikle beton kaplamalı olarak inşa edilirler. Bu kanallar fonksiyonlarına göre Ana Sulama Kanalı, Yedek Sulama Kanalı ve Tersiyer Sulama kanalı olmak üzere üç grupta toplanabilir .

  11. ANA SULAMA KANALI Sulama suyunu su alma yapısından alarak yedek sulama kanallarına taşıyan kanallara ana sulama kanalı denir. Sulama alanının üst sınırını çizen bu kanallar sulama alanı büyüklüğüne göre 20 - 150 km uzunluğa sahip olabilir. Ana kanalın eğiminin seçiminde sulama suyu miktarı, güzergahın topoğrafik yapısı ve sulama alanı büyüklüğü önemli rol oynar. Ana kanal eğimi 0.0002 - 0.0006 arasında alınır.

  12. YEDEK SULAMA KANALI Ana kanaldan aldığı suyu tersiyer kanallara ileten kanallara yedek sulama kanalı adı verilir. İki toplayıcı drenaj kanalı arasında düzeç eğrilerine dik olarak geçirilen bu kanallar olabildiğince sırt ve hakim yerlerden geçmek şartı ile yol ve parsel sınırlarını izler. Bu nedenle eğimleri arazi eğimine bağlıdır. Yedek sulama kanalları üzerindeki en önemli sanat yapıları tersiyer prizleridir. Ana kanal çıkışından hemen sonra karşılıklı bırakılan tersiyer prizleri 350 - 400 m en çok 500 m ile bırakılır. Uygun topoğrafik koşullarda birbirine uzaklıkları 4 - 5 km alabilen yedek sulama kanallarının uzunlukları için bir sınır yoktur. Bu kanalın işlevi tersiyer prizlerine su vermek olduğu için iki tersiyer prizi arasında kazıda gidebilir. Yedek kanal son tersiyer prizine su verdikten sonra yedek tahliyesi adı altında kazıda olduğu halde en kısa yoldan ana drenaj kanalına bağlanır.

  13. YEDEK SULAMA KANALI

  14. TERSİYER SU KANALI Yedeklerden aldıkları suyu üzerlerinde bulunan ve tek yönlü sulama yapan 250 m ara ile inşa edilen çiftlik prizlerine iletirler. Güzergahları parsel sınırlarını ve yolun altını izler. Eğimleri ana sulama kanalında olduğu gibi 0.0002-0.0006 arasında değişir. Bu eğimler tersiyer kanallarda akımın nehir rejiminde olmasını, kendilerine bağlanan kanalların bu kanala dik bağlanmasını sağlar. Ancak, hızın çok küçük olmaması için genellikle eğimleri 0.0004 seçilir. Tersiyer kanallar yedek drenaj kanalına 100- 150 m kala kesilerek kendilerini paralel olarak izleyen tersiyer drenaj kanallarına bağlanırlar. Yağışlı bölgelerde yalnızca drenaj şebekesinin kurulması yeterli olabilir. Ancak, sulama şebekesinin bulunduğu her yerde, fazla (artık) sulama suyunun araziye zarar vermeden uzaklaştırılması için mutlaka drenaj şebekesinin de bulunması gereklidir .

  15. TERSİYER SU KANALI

  16. Kuvarter kanalları olmayan bir tersiyer kanal sulama alanında, teorik olarak olması gereken parsel yerleşim şekli şematik olarak gösterilmistir ; TA : Tersiyer sulama alanı (ha), TU : Tersiyer uzunluğu ( m ), TaG : İki tersiyer arasındaki mesafe; tersiyer genişliği; tersiyer sulama alanına isabet eden sekonder uzunluğu ( m ), KUT : Tersiyer sulama alanındaki şebeke uzunluğu ( m ), ŞY : Şebeke Yoğunluğu ( m/ha ).

  17. Kuvarter kanalları olan bir tersiyer kanal sulama alanında, teorik olarak olması gereken parsel yerleşim şekli şematik olarak gösterilmistir ; TA : Tersiyer sulama alanı (ha), TU : Tersiyer uzunluğu ( m ), TaG : İki tersiyer arasındaki mesafe; tersiyer genişliği; tersiyer sulama alanına isabet eden sekonder uzunluğu ( m ), KUT : Tersiyer sulama alanındaki şebeke uzunluğu ( m ), ŞY : Şebeke Yoğunluğu ( m/ha ).

  18. TAHLİYE ŞEBEKESİ PLANLANMASI Tahliye şebekesine yüzeysel drenaj şebekesi de denir. Sulama alanındaki yağış sularını, sulama suyu artıklarını, sulama kanallarından gelen fazla suları toplayarak araziden atılmasını sağlayan kanallardır. Ekseriyetle tarla içi servis yollarının kenarındaki şarampoller yüzey tahliye olarak kullanılır ve yüzey tahliyesi sağlayacak şekilde açılır.

  19. BİTKİ SU TÜKETİMİ VE SULAMA SUYU İHTİYACI Seçilen tersiyer kanalların, FAO’nun Arazi ve Su Geliştirme Bölümü ( Land and Water Development Division ) tarafından geliştirilmiş bir karar destek aracı olan CROPWAT bilgisayar programı ile 2003 yılında suladıkları alanlardaki bitki desenlerine göre kanal yeterlilikleri ve sulama suyu ihtiyaçları belirlenmiştir. Çalışma alanının bitki deseni, toprak özellikleri ve iklim verileri kullanılarak Penman-Montheith yöntemiyle bitki su tüketimleri ve sulama suyu ihtiyaçları hesaplanmıştır. Penman-Montheith yöntemiyle referans bitki su tüketiminin ve kanallardaki şu gereksiniminin hesaplanmasında kullanılan parametreler aşağıda sıralanmıştır : Yükseklik, Rüzgar hızı, Enlem derecesi, Günlük güneşlenme saatleri, Boylam derecesi, Aylık ortalama yağış, Ortalama sıcaklık, Bitki verileri, Nispi nem, Toprak verileri,

  20. YOL ŞEBEKE PLANLANMASI Toplulaştırma planında yeni trafik yollarının açılıp açılmayacağı konusunda Karayolları Bölge Müdürlükleri ile temas edilmelidir . Bloklar teşkil edilirken, parsellere ulaşımın kolaylıkla sağlanması için, her parselin yola cephesinin bulunması, başka bir ifade ile her parselin yolu olması esas alınmalıdır. Tarım arazisindeki kırsal yollar; yerleşim birimlerini, dağınık işletme gruplarını, tarımsal alanları birbirine bağlayan bağlantı yolları ile parsel gruplarına ulaşımı sağlayan ana ve tali tarla yollarından oluşur.Kırsal yollar, bağlantı yolları ve tarla yolları olarak ikiye ayrılır. Tarla yolları da büyüklük ve kapasitelerine göre kendi aralarında ikiye ayrılarak Toplulaştırma Projelerinde "Ana Yollar" ve "Tali Yollar" olarak adlandırılır. Ulaşım sistemini oluşturan yolların büyük bir bölümü sulama kanallarına paralel olarak planlandığından, sekonder kanallara, paralel planlanan yollar "Bağlantı Yolları", tersiyer kanallara paralel olanlar "Ana Yollar", kuvarterlere paralel olanlarda "Tali Yollar" olarak adlandırılabilir .

  21. YOL ŞEBEKE PLANLAMASI

  22. Tablo 1. Tarım Yollarının Bazı Teknik Özellikleri Tarımsal yolların planlanması genel olarak yol ağına, trafik çeşidine ve beklenen trafik yoğunluğuna, arazi su ve iklim koşullarına, toprak kullanım şekline, mülkiyet ve işletmecilik yapısına bağlıdır. Tarımsal yolların bazı teknik özellikleri Tablo.1’de verilmiştir.

  23. YOL PLANLANMASINDA GEREKLİ YOL UZUNLUĞUNUN HESAPLANMASI Bir toplulaştırma alanında tüm parsellere yolu bağlamak temel amaç olduğuna göre en az yol uzunluğu ile bütün parsellere yol, parsellerin ancak kısa kenarı yola dayalı olacak biçimde planlanması ile mümkündür. Tarımsal alanlarda birim alana (ha) düşen yol uzunluğu ( m ) “Yol ağı uzunluğu” (m/ha) olarak adlandırılır ve Hy ile gösterilebilir ( Çevik 1987- Arıcı’dan 1994 ). Gerekli yol uzunluğu için iki yöntem kullanılır: 1- Teorik yol uzunluğu 2- Pratik yol uzunluğu

  24. 1. Teorik Yol Uzunluğu: Teorik yol uzunluğu minimum ( asgari ) yol uzunluğudur. Bu yöntemle yol uzunluğunu bulmak için önce ekonomik parsel boyutlarının tespiti ve bundan sonra hektara isabet edecek yol miktarının parsel gruplarına göre ayrı ayrı bulunması icap eder. Parsel boyutları, özellikle azami uzunluk tespit edildikten sonra her parsel grubu için hektara isabet eden yol miktarı ( HY ) bulunur. Hektara isabet eden yol uzunluğu şu şekilde elde edilir ( Arıcı 1994 ) : F = E.B E= F/B E = parsel genişliği Hy= 5000/B veya Hy= 10 000/ B , F = Alan , B: Parsel blok uzunluğudur. 5000 = katsayı HY = 5000/B ( m/ha ) yol çift yönlü hizmet ediyorsa HY =10000/B ( m/ha ) Yol tek yönlü hizmet ediyorsa kullanılır. Asgari genişlik= 40-50 m, azami uzunluk= 500-800 m alınır. Bu şekilde her blok için (işletme grubu için) ihtiyaç olan yol miktarı bulunduktan sonra bunlar toplanarak toplam yol miktarı ( TYY) bulunmuş olur. Bulunan bu miktar toplam proje sahasına bölündüğünde ( Y2 ) ortalama hektara isabet eden yol bulunur.

  25. Proje sahasının yol ihtiyacının bulunması için mevcut yolların uzunluğunun ve hektara isabet eden ( Y1 ) miktarının da bilinmesi gerekir. Mevcut ve hesaplanan yol miktarları birbirlerine oranlandığında yol ihtiyaç oranları ortaya çıkar. RR = Y1/Y2 Y1 : Hektara düşen mevcut ortalama yol uzunluğu m/ha Y2 : Hesaplanan yol uzunluğu m/ha ( Teorik yöntemle bulunan ) RR : Yol ihtiyaç oranı Yol ihtiyacı bakımından RR Tablo.2 ’deki gibi değerlendirilir.

  26. Tablo. 2 Proje Sahasında Yol İhtiyacı Oranları ( RR )

  27. Pratik metotla bulunan yol uzunluğu proje sahası için yeterli olup olmadığını anlamak için, teorik metotla bulunan yol uzunluğu ile mukayese edilmesi gerekir. Böylece yeterlilik oranı (YO) bulunur (Arıcı, 1994). YO =Ty (Teorik yol, m) * 100 / Py ( Pratik yol, m) Yeterlilik oranı %85’den küçük ve %65’den büyük olmalıdır. Yani ; YO= 0.65 - 0.85 değerleri arasında olmalıdır. 2- Pratik Yol Uzunluğu : Proje alanının gerekli yol uzunluğunun pratik olarak hesaplamak için harita üzerinde; toprak, yerleşme merkezi, sulama ve drenaj sistemleri ile işletme ve parsel büyüklükleri de göz önüne alınarak nerelerden yol geçmesi gerektiği işaretlenir ve çizilir. Bu çizim sonucunda bulunana yol uzunluğu ölçülür. Bu yeni çizilen yol uzunluğuna proje alanında önceden mevcut ve iyi kaliteli yollar da eklenerek pratik yol uzunluğu (PY) tespit edilir. Bu miktar teorik olarak bulunan yol miktarından (TY) fazla olmalıdır. Şayet Py<Ty ise harita üzerinde tekrar çalışılır ve yeniden yol ağı kurulur. Py en az Ty kadar olmalıdır.

  28. YOLLAR Genel ulaşım ağı ve köyleri birbirine bağlayan yolların yanında , köy içinden ve çevresinden geçen trafik yolu , ana işletme yolu , toprak yol , gezi ve bisiklet yolları vardır. Köprüler, rüzgardan korunma duvarları tüneller ve kullanılmayan eski yolların kaldırılması da bu kapsamda ele alınırlar. Yolun geçgi ve kaplama cinsi onun işlevine göre belirlenir.

  29. İL YOLLARI Geniş yerleşim bölgelerini birbirine ve devlet yollarına bağlayan yollardır. Bu yollar yerleşim bölgeleri içinde yer almazlar.

  30. BAĞLANTI YOLLARI Köy yerleşim birimlerini birbirine ve devlet ulaşım ağına bağlayan bir veya iki şeritli , ağır araç trafiğine uygun kırsal trafik yollarıdır. Bu yolların yönünü yerleşim durumu belirler. Yolların konumunu belirlerken ülke koşulları ve yasal kurallarına göre hazırlanmış yönetmeliklerde belirtilen ölçüler göz önüne alınır. İŞLETME YOLLARI İşletme yolları tarımsal işletmelerin bulunduğu yollardır ve kaplama cinslerine göre kaplanmış yol ve toprak yol olarak belirlenirler. Bu yolların amacı işletme-işletme merkezi ve ürünleri işletme merkezi arasında hızlı ve güvenliği trafiği sağlamaktır. Bu yol ağının arazi toplulaştırması içinde ele alınması tarımsal alanın ulaşım bakımından en iyi bir biçimde planlanmasını sağlamaktır. Çünkü tarım işletmeciliğinin trafiği daha çok traktör ve araca eklenerek kendi kendine giden tarım makinelerinden oluşmakta ve bunlar her mevsimde yolları kullanmaktadır.

  31. YOL PLANLANMASINDA TEMEL İLKELER Yol ağı planlamasında hepsi bir arada gerçekleştirilemeyen koşullar ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle planlama kesin bir matematiksel çözümle değil bazı durumlarda herhangi bir öğeye daha çok ağırlık vererek ve hangi çözümün en iyi olduğu araştırılarak oluşturulur.Yol ağı öngörülen uzunlukta bloklar oluşturacak biçimde ve hem bugünkü toprak kullanım yapısına ve işletme büyüklüğüne uygun hem de gelecekteki değişikliklerde de yararlanılabilir biçimde tasarımlanmalıdır. Buna göre en iyi planlanmış bir yol ağı; • Uzun eğimli olmalı, • Olabildiğince az toprağı kapsamalı, • Ana trafik ile bağlantılı olmalı, • Oluşturulan yol ağı ile akıcı işletmecilik yapılabilmeli ve tüm işletmelere ulaşılabilir olmalıdır.

  32. YOL PLANLAMA ÖLÇÜTLERİ • Yol geçgisi topoğrafik yapıyla uyumlu olmalıdır. • Dümdüz bir yol geçgisi planlanmamalı dönemeçler öngörülmelidir. • Bloklar paralel bölünmeye olanak verecek biçimde oluşturulmalı. • Var olan eski yollar korunmaya çalışılmalıdır. • Tarım kültürüne göre blok uzunlukları 100-450 m arasında değiştiği göz önüne alınarak yol ağı planlanmalıdır. • Yollar düzeç eğrilerine göre planlanarak erozyon tehlikesi önlenmeye çalışılmalıdır. Trafik hızını kesmesi için yol geçgisi üzerinde eğim farklılıkları oluşturulmalıdır. • Tarım ve tarım dışı trafiği birbirinden ayrılabilecek biçimde planlanmalıdır. • Yoğun tarım yapılan ve trafiğe çıkışı fazla olan parsel kaplanmış yola bitişik yerleştirilmelidir. • Ekolojik yapıya uygun yol yapıları seçilmelidir. • Yol için ayrılan yerlerde oluşan kaçınılmaz doğa kayıpları yeni ağaçlandırma ve. Önlemler ile dengelenmelidir.

  33. YOL PLANLAMASINDA KULLANILAN ALTLIKLAR Arazi gereksinen planlara ek olarak , • Proje sınırı, • Toprak kullanım türü, • Devlet trafiği, • İşletme yolları, • Alt yapı, • Özel amaçlar için ayrılmış parsellerin ve • Yerleşme bölgesinin toprak iyileştirme planı • Tarımsal amaçlara uygun toprak iyileştirme ve sulama önlemlerini gösterir plan. Kırsal görünümün planlanması , • Kırsal görünümün planlanmasının proje bölgesini yeniden biçimlendirme aşamasında önemli bir işlevi vardır. 3 aşamadan oluşan bu planın ikinci aşaması yol ve sulama ağı planlamasına eşlik eder.

  34. KAYNAKLAR 1) Aktaş, E., Bilgili, M. E., Akbay, A. Ö. ve Bal, T. 2006. Adana 8li Karataş 8lçesi Yemişli Köyünde Arazi Toplulaştırması Kararını Etkileyen Sosyo-Ekonomik Faktörlerin Belirlenmesi. Munich Personal RePEc Archive. MPRA Paper No : 8659 2) Ballı B., 2005. Türkiye’de Toplulaştırmaya Yönelik Politikalar ve Avrupa Birliği’nde Yeni Toplulaştırma ve Kırsal Kalkınma Yaklaşımları. Türkiye’de Arazi Toplulaştırması Sempozyumu, 15-16 Eylül, Konya. 100-141s. 3) Kara, M. 1980. Arazi Toplulaştırması. Karadeniz Teknik Üniversitesi Yayınları no: 111,Trabzon. 4) Çevik B.,1974. Konya ili Çumra – Karkın Köyü’nün Kültür teknik Sorunları ve Bu Sorunların Çözümünde Arazi Toplulaştırmasının Yeri ve Önemi Üzerine Bir Araştırma. Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Yayınları No:52, A.Ü. Basımevi (Doktora Tezi), Ankara. 102s. 5) WWW.HKMO.GOV.TR İNTERNET ADRESİNDEN YARARLANDIM … BENİ DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM 

More Related