1 / 99

İSKELET, HAREKET VE KAS SİSTEMLERİ FİZYOLOJİSİ

İSKELET, HAREKET VE KAS SİSTEMLERİ FİZYOLOJİSİ. BALIKLARDA HAREKET SİSTEMİ Balıklarda hareket ya aktif ya da pasif olabilir.

Download Presentation

İSKELET, HAREKET VE KAS SİSTEMLERİ FİZYOLOJİSİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. İSKELET, HAREKET VE KAS SİSTEMLERİ FİZYOLOJİSİ

  2. BALIKLARDA HAREKET SİSTEMİ Balıklarda hareket ya aktif ya da pasif olabilir. 1- PASİF HAREKET: Balıkların birçok türünün larva ve yumurtaları planktonik olup, akıntı ile pasif olarak taşınırlar. Kimi ergin balıklar kendilerini diğer bir canlıya tespit ederek taşınırlar. Örneğin; Echenenidae üyeleri başlarındaki yapışıcı bir diskle kendilerini diğer balıklar, deniz kaplumbağaları, deniz memelilerine yapıştırıp yolculuk yaparlar. Ceratiidae familyasında ise erkekler cücedir ve dişilerin parazitidir. Kendilerini ağızları ile dişiye yapıştırırlar ve taşınırlar. 2- AKTİF HAREKET: Balıklarda rastlanan aktif hareketler, yüzme, sürünerek yürüme, havada süzülme ve uçma şeklindedir. Zeminde yaşayan bazı balıklar ise zemini oyarak içine sokulurlar. Tabiî ki yüzme en çok görülen harekettir, diğerleri ise bazı özel türlere özgü davranışlardır.

  3. Yüzmeyi sağlayan vücut hareketleri ilk olarak başın gerisinde vücudun bir tarafındaki birkaç miyomerin kasılması sonucu, vücudun o yana doğru bükülmesi ile başlar. Daha sonra vücudun diğer tarafındakilerle senkronize bir dalga şeklinde devamlı tekrarlanır. Yüzme keseleri

  4. BALIKLARDA KAS SİSTEMİ Kaslar işlev bakımından çok önemlidir. Hareket ve kan dolaşımı gibi büyük işlevler kasların çalışması ile olur. Balıklarda işlev bakımından farklı iki kas tipi vardır. Bunlardan birinin kontrolü istemli (Çizgili kaslar), diğeri istemsiz (Düz kaslar)’dir.

  5. BALIKLARDA ÇİZGİLİ KASLAR: İskelet kasları da denilen çizgili kaslar; Gövde ve kuyruk kasları, Baş kasları, Tek ve çift yüzgeçlerin kasları olmak üzere üç kısımda incelenir. Gövde ve Kuyruk Kasları: Tüm gövde ve kuyruk boyunca segmentlenmişlerdir. Bu segmentlere Miyomer, miyomerleri ayıran bağ doku bölmelerine ise Miyoseptum denir. Miyomerli bu yapı vücuda bükülebilme yeteneği kazandırır.

  6. Baş Kasları: Çeneli balıklarda baş kasları; göz kasları, mandibüler kaslar, hiyal kaslar ve brankiyal kaslar olmak üzere dört grupta toplanabilir. Mandibular ve hiyal kaslar visseral kaslardır ve başlıca üç gruptur. Bunların görevleri, ağzın kapanmasını sağlamaktır ve avlarını ezici dişleri ile ısırarak lokmalar halinde yiyen balıklarda daha fazla görülürler. Brankiyal kaslar ise solungaç yayları ile ilgili kaslardır.

  7. Yüzgeç Kasları: Kaudal yüzgeç kasları balıkların gruplarına ve kaudal yüzgecin tipine göre değişir. Bu kaslar yüzgeci yukarı veya aşağı doğru bükerler. Yüzgeç ışınları arasında bulunan interadyal kaslarda yüzgeç ışınlarını yelpaze gibi açıp kapamaya yararlar. Çift yüzgeçlerin kasları en yakın miyomerden kökenlenmiştir.

  8. DÜZ KASLAR: Düz kaslar istemsiz olarak hareket eden yani otonom sinir sisteminden sinir alan kaslardır. Başlıca sindirim sisteminde, gaz kesesinde, ürogenital sistemde, arterlerde ve bazı balıklarda da gözün irisinde bulunur. KALP KASI: Başlıca kas ve bağ dokusundan yapılmıştır. Kontrolü istemsiz olan bu kas tipik olarak koyu kırmızı renklidir. Oysa iskelet kasının rengi türlere göre beyazdan, pembeye hatta ender olarak kahverengimsi kırmızıya kadar değişir.

  9. BALIKLARDA İSKELET SİSTEMİ Tüm yüksek yapılı omurgalılarda olduğu gibi balıklarda da Eksoiskelet (Dış iskelet)ve Endoiskelet (İç iskelet) olmak üzere iki tip iskelet vardır. Pullar, kemik plakalar ve yüzgeç ışınları eksoiskeleti oluşturur. Endoiskelet ise, vücuda destek olan ve vücut çatısını oluşturan Axial iskelet (eksen iskeleti) ile yüzgeç ışınlarının vücuda bağlanmasını destekleyen Appendicular iskelet (ekstremite iskeleti)’ten meydana gelmiştir.

  10. İKİYAŞAMLILARDA İSKELET, HAREKET VE KAS SİSTEMİ İKİYAŞAMLILARDA İSKELET SİSTEMİ AXİAL İSKELET: Baş, omurga, göğüs kemiği ve kaburgalardan meydana gelmiştir. APPENDİCULAR İSKELET: Göğüs kemeri, ön bacaklar, kalça kemeri ve arka bacaklardan meydana gelmiştir.

  11. İKİYAŞAMLILARDA KAS VE HAREKET SİSTEMİ İkiyaşamlılarda da düz kas, çizgili kas ve kalp kası olmak üzere üç tip kas dokusu bulunur. Kara omurgalılarının birçoğunda olduğu gibi, kurbağalarda da hareket organı olarak görev yapan üyelerdeki kaslar gelişmiştir. Kurbağalarda ise dorsal kaslar daha ufaktır. Ventral kaslarda değişmiştir. Deri kasları da bulunmaz. Kara omurgalılarının birçoğunda olduğu gibi, kurbağalarda da hareket organı olarak görev yapan üyelerdeki kaslar gelişmiştir.

  12. İKİYAŞAMLILARDA HAREKET SİSTEMİ Kuyruklu ikiyaşamlılar korkutuldukları zaman balıkların karada yüzmesine benzer bir hareketle kaçarlar. Kaçma esnasında ayaklar yere dokunmaz. Sadece normal duruşta hayvanın ayağı tam olarak yere basar. Kurbağalar ise yüzerek, yürüyerek ve sıçrayarak hareket ederler. Yaprak kurbağaları (Hylidae) ağaçlara tırmanırlar. Borneo’da yaşayan ve uçan kurbağa olarak adlandırılan bazı türler de, parmak aralarındaki zarları paraşüt gibi kullanırlar.

  13. SÜRÜNGENLERDE İSKELET, HAREKET VE KAS SİSTEMİ SÜRÜNGENLERDE İSKELET SİSTEMİ Baş iskeletleri ikiyaşamlılardan daha iyi bir şekilde kemikleşmişlerdir.

  14. SÜRÜNGENLERDE KAS SİSTEMİ Axial ve gövde kasları iyi gelişmiştir. Sürüngenlerin çoğu omurgaya bağlı olarak hareket edebildiklerinden gövde kaslarının gelişmesi kaçınılmaz olmuştur. Bu durum özellikle yılanlarda böyledir. Çünkü yılanlar üye kaslarını kaybetmiş ve gövde kaslarını kullanarak hareket eden türlerdir. Kaplumbağalarda hareket edemeyen bir kabuk bulunması bunlarda gövde kaslarının gelişmesini engellemiştir. Sadece boyundaki axial kaslar gelişmiştir. Deri kasları yılanlarda ve diğer sürüngenlerde iyi gelişmiştir. Bu kaslarla yılanların karın tarafındaki pullar dönüşümlü olarak kaldırılıp indirilerek toprağa tutunma ve bu sayede, hareket sağlanır. Kertenkele gibi türlerde üyelerde bulunan kaslar çok iyi gelişmiştir

  15. SÜRÜNGENLERDE HAREKET SİSTEMİ Kertenkeleler çok hızlı hareket edebilen sürüngen türleridir. Bu hareketliliklerini (tüm kertenkelelerde olmasa bile) pentadaktil (5 parmaklılık) tipindeki üyelerine borçludurlar. Bazıları sadece arka üyeleri kullanırlar ve vücudun ön kısmını havaya kaldırırlar. Geckonidae (Ev kelerleri) türleri parmaklarında bulunan yapıştırıcı kısımlar sayesinde en dik kayalıklara tırmanırlar. Droca türleri ise (Hindistan ve Malezya) kanat benzeri yan uzantıları sayesinde kısa mesafeleri uçarlar. Bazı kertenkelelerde (Anniellidae-üyesiz kertenkeleler ve Anguidae-Yılan benzeri kertenkeleler) üyelerin bir veya iki çifti kaybolmuş olabilir.

  16. Timsahlar hem karada, hem de suda hareket ederler. Parmakları arasında yüzme perdesi bulunanlar da vardır. Su içindeki hareketleri vücutlarının iki yana doğru kıvrılması ile oluşur. Günümüzde suya en iyi uyum sağlayan türü deniz kaplumbağalarıdır. Üyeleri yassılaşmış ve kanat şeklini almıştır. Tırnakları da körelmiştir. Kara kaplumbağalarında ise, üyeler ağır olan vücutlarını taşıyabilecek şekilde gelişmiştir. Çok yavaş hareket ettiklerinden, düşmanlarından korunabilmek için kalın bir kabukları vardır.

  17. Yılanlar ise vücutlarını iki yana doğru kıvırarak hareket ederler. Bazıları normal bir sinusoidal eğri çizerek hareket ederler. Bu şekilde vücudun her bir kısmı aynı çizgi üzerinde kayarak gider. Bazılarında ise vücut düz bir şekilde kalır ve ventral pulların dönüşümlü hareketi ile hayvan ileri doğru gider. Bir kısım yılanlarda vücutlarının kıvrımını düzelttikten sonra tekrar ileri doğru giderler. Sıcak çöllerde yaşayan yılanlar ise, yana doğru hareket ederler. Bu hareket esnasında vücutlarının sadece iki noktasını sıcak kumlara değdirirler. Bu sayede yanmaktan korunurlar. Bazı yılanlarda ağaçlara ve pürüzlü yüzeylere tırmanabilirler. Bazı yılanlarda ise, öne doğru sıçrama hareketi görülür.

  18. KUŞLARDA İSKELET, HAREKET VE KAS SİSTEMİ KUŞLARDA İSKELET SİSTEMİ Kuş iskeletinde kemikler daha ince yapılıdır. Uzun kemiklerin içinde hava boşlukları (keseleri) bulunur. Bu keselerin varlığı vücudun hafifleşmesini sağlar ve uçmayı kolaylaştırır. Omurgalılarda bulunan diğer bazı kemikler kuşlarda kaybolmuştur.

  19. KUŞLARDA KAS SİSTEMİ İskelette olduğu gibi kas sistemi de uçmaya yönelik gelişim göstermiştir. Aerodinamik dengelerini sağlayan kasları ventrallerinde bulunur. Genellikle uçma sırasındaki kanat hareketleri göğüs kemiğine bağlı olan büyük yapılı pektoral kaslarla sağlanır. İskelet kasları kırmızı ve beyaz olmak üzere iki tiptir. Bu kaslar yapı ve görev bakından birbirlerinden farklıdır. Tavuk ve bazı kuşlarda göğüs kasları beyazdır ve ancak 100-200 metre uçabilirler. Uzun mesafelerde uçan ve uzun süre havada kalabilen Falconiformes (yırtıcı kuşlar) türleri, martılar ve karga gibi kuşlarda göğüs kasları kırmızıdır

  20. Kırmızı ve beyaz kaslar incelendiğinde kırmızı kaslardaki miyofibrillerin daha ince olduğu ve çekirdeklerinin de miyofibrillerin kenar kısımlarında yer aldığı görülür. Buna karşılık beyaz kaslardaki miyofibriller daha kalındır ve çekirdekleri de miyofibril içide dağınık halde bulunurlar. Kırmızı kasların rengi; oksijen taşımaya yarayan miyoglobin ve sitokrom nedeniyle ortaya çıkar. Bu yapılar beyaz kaslarda azdır. Ayrıca kırmızı kaslarda yağ, mitokondri ve kılcal kan damarları daha fazladır.

  21. MEMELİLERDE İSKELET, HAREKET VE KAS SİSTEMİ MEMELİLERDE İSKELET SİSTEMİ Memelilerde iskeletin büyük kısmı kemikleşmiştir. Eklemlerde, kaburgalarda ve bazı diğer kısımlarda kıkırdak yapılar bulunur.

  22. KEMİKLERİN YAPISI Kemiklerin biçim, yapıları, görevleri ile de yakın ilişkilidir. Genel olarak kemiklerin tümü bedene desteklik yapar. Bir bölümü kalp, beyin gibi önemli organların dış etkenlerden korunmasını sağlarken, büyük çoğunluğu hareket etmemizi sağlar. Kemiklerin üzerleri de düz değildir. Kemiklerin üzerindeki bu çıkıntılar hareket için gerekli kas gibi diğer dokuların bağlandığı yerlerdir. Bunlar çok önemlidir. Çünkü hareket, ancak bu şekilde gerçekleşebilir. Kemiklerin yapısında kalsiyum, fosfor gibi mineraller çok miktarda bulunur.

  23. Kemik beş bölümden oluşur 1. kemik zarı 2. sert kemik (beyaz kemik): Kemiğin orta kısmında yer alır. İçinde sarı kemik iliği bulunur. 3. süngerimsi kemik: Gözenekli bir yapısı vardır. Süngerimsi kemikte kırmızı kemik iliği bulunur. 4. kırmızı kemik iliği: Süngerimsi kemikte bulunur. Görevi alyuvar üretmektir. 5. sarı kemik iliği: Yağ depolar

  24. Tüm kemiklerin, en dışında onları örten ve "periost" adı verilen bir zar görülür. Bu zarın altında, sert ve sıkı kemik dokusu, iç kısımda ise gevşek ve süngerimsi kemik dokusu, en içte ise bir kanal bulunur.

  25. Kemiğin küçük boşluklar bulunduran süngerimsi iç kısmında, kan yapımının gerçekleştiği kırmızı kemik iliği, en içindeki kanal bölgesinde ise çoğu yağ dokusundan oluşan ve gerektiğinde kan yapım merkezine dönüşen sarı kemik iliği bulunur. Kemik olarak bildiğimiz sert kısım ise; kalsiyum karbonat, kalsiyum fosfat, magnezyum fosfat gibi maddeleri içeren sert bir ara madde içinde, belirli bir düzenle yerleşmiş kemik hücrelerinden (osteosit) oluşmuştur.

  26. Kemik, organik ve mineral maddelerin bir karışımıdır. Yani kemik, kolojen adlı fibröz bir proteinle apatite adlı minerali teşkil eden minik kalsiyum fosfat kristallerinden oluşur. Bir kemiği asite batırarak apatite'i tecrit ederseniz kemik o kadar elastik bir hale gelir ki onu bir sicim gibi büküp düğüm atabilirsiniz. Öte yandan, eğer kolojen tahrip edilirse, kemik çok kırılgan bir hale dönüşür. Mineraller kemiğe sertliğini verirken kollojen de sağlamlığı temin eder.

  27. Vücudumuzda 206 tane kemik mevcut olmasına rağmen 73 kg ağırlığında bir insanın iskeleti 4 kg'dan daha az bir ağırlığa sahiptir. Aynı ölçülerdeki bir çelik çatı 4-5 kat daha ağırdır. İnsan kemikleri ağırlıklara mukavemette granit kadar sağlamdır. Kibrit kutusu kadar bir blok, 9 tona mukavemet edebilir ki bu, betonunkinden 4 kat daha fazladır.

  28. Çoğu insanın 12 çift kaburga kemiği vardır. Her 20 insandan birinde ise 13 çift mevcuttur. Bazı insanlarda ise sadece 11 çift bulunur.

  29. Doğumda bebeklerin 350'ye yakın kemiği vardır. Daha sonra bunlardan bir kısmı birleşerek büyük kemikleri oluştururlar.

  30. Kemik Dokusunun Genel Özellikleri • Organizmadaki en sert dokudur. • Destek ve koruyucu işleve sahiptir. • Organizmaya biçim verir, organizmanın yükünü taşır. • Kasların hareketini (manivela gibi) kolaylaştırır. • Organizmanın kalsiyum ve fosfor depolarıdır. • Ara madde -matriks– çoğunlukta, hücreler azınlıktadır.

  31. İkinci doğum gününü kutlayan bir çocuğun sahip olduğu boyun iki ile çarpımı, yetişkinliğinde sahip olacağı boy için yaklaşık bir tahmin verir. İki yaşına giren bir erkek çocuk erişkinliğinde sahip olacağı boyun yaklaşık % 49,5'ine sahip iken, iki yaşına giren bir kız çocuk erişkinliğindeki boyun yaklaşık % 52,8'ine sahip olmaktadır.

  32. KAS VE ÇEŞİTLERİ Vücutta meydana gelen ve canlının hareketi ve/veya yer değiştirmesi ile ilgili hareketlerin oluşmasında temel görev olan doku, beden dokularının çoğunu kapsayan kas dokusudur. Kas dokusunda temel kasılma ilkesi geçerli ise de yapı, görev ve çalışma fonksiyonu açısından 3 farklı sınıfa ayrılır: 1- İskelet kası (çizgili kas, Motor kas) 2- Düz kas (Otonom kas, Visseral kas) 3- Kalp kası

  33. Genel olarak iskelet kası organizmayı dış ortamın değişikliklerine uydurmakla, düz kas organizmanın iç ortamındaki değişikliklerine reaksiyon göstermekle, kalp kası ise kalbin çalışmasını sağlamakla görevlidirler.

More Related