1 / 41

KAZALAR VE İLK YARDIM

İlkyardım – 1. KAZALAR VE İLK YARDIM. Zafer Zengin Özel Fatih Fen Lisesi Biyoloji Zümre Başkanı zaferzengin70@hotmail.com zaferzengin70@ g mail.com zaferzengin70@ yahoo .com.

kavindra
Download Presentation

KAZALAR VE İLK YARDIM

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. İlkyardım – 1 KAZALAR VE İLK YARDIM Zafer ZenginÖzel Fatih Fen LisesiBiyoloji Zümre Başkanızaferzengin70@hotmail.com zaferzengin70@gmail.com zaferzengin70@yahoo.com

  2. Her insan, sağlıklı şekilde yaşamak için yeterli ve dengeli beslenme, hastalık ve kazalardan korunma gibi sağlıklı yaşamın gereklerini eksiksiz uygulamalıdır. Bu uygulamalar bilinçli olarak eksiksiz yapılsa bile insan, kendisinden ve çevresinden kaynaklanan, sağlığını bozabilecek tehlike veya olumsuzluklarla karşılaşabilir. Bu olumsuzluklar önemsenmeyecek kadar hafif olabileceği gibi insanın ölümüne yol açabilecek kadar ağır da olabilir.

  3. Çeşitli tehlikelerle karşılaşan insan için olumsuzlukların giderilmesi veya hafifletilmesi amacıyla önlem alınması gereklidir. Yani, ani rahatsızlık ya da kaza geçiren insanın daha kötü duruma düşmesi önlenmelidir. Hastalık ya da kaza ile karşılaşma durumunda sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar, ortamdaki kişi ve olanaklarla yapılan hayat kurtarıcı uygulamalar İLK YARDIM olarak adlandırılır.

  4. Sağlık personelini her zaman ve her yerde yanımızda bulamayız. Bilinçsiz yardım yarar yerine zarar verdiğinden herkesin pratik ilk yardım bilgilerini öğrenmesi gerekir. Bu bilgiler ışığında yapılan ilk yardımın amaçları şöyle sıralanabilir: • Hayatın korunması ve sürdürülmesini sağlamak, • Olumsuz durumun daha kötüye gitmesini engellemek, • İyileştirmeyi kolaylaştırmaktır.

  5. Hayatın tehlikeye girdiği dönemlerde ilk yardım ABC’ si uygulanır. İlk yardım ABC’ si Airway, Breathing ve Circulation terimlerinin ilk harflerdir. İlk yardım ABC‘ si; a) Hava yolunun açılması b) Solunumun düzeltilmesi c) Dolaşımın sağlanması, uygulamalarını kapsar. 

  6. İlk yardım, kazanın ya da rahatsızlığın olduğu yerde başlar, sağlık kuruluşuna sevki sırasında devam eder ve sağlık personelinin yapacağı tıbbi tedavinin başlamasıyla sona erer. İlk yardımdan pratik, etkili ve başarılı sonuç alınabilmesi için belirli ilkelere uyulmalıdır. İlk yardımın temel ilkeleri kısaca 3T olarak bilinen teşhis (tanı), tedavi ve taşımadır.

  7. Tanı = Hastanın ya da yaralının durumu öğrenilip belirtiler ve bulgular saptanmalı yani sorunun nerede olduğu anlaşılmalıdır. • Tedavi= Durumun gereği olan uygulamalar, zaman yitirmeden, telaşa kapılmadan ve zarar vermeden sakince yapılmalıdır. Kaza sonucu ölümlerin %10’u ilk beş dakikada, %50’si ilk otuz dakikada gerçekleştiğinden kaybedilen her zaman dilimi ölüm oranını artırmaktadır. Bu nedenle ilk yardımda çabukluk ve bilinçli müdahale hayat kurtarmanın öncelikli şartlarıdır. • Taşıma = Haberleşmeyi sağlamalı, en yakın yardım merkezlerine bilgi verilerek yardım istenmelidir. Taşıma sırasında ilk yardım uygulamasına ara vermeden devam edilmelidir.

  8. Üçgen sargı Sargı bezi Plaster Pamuk Steril gazlı bez Turnike Makas Çengelli iğne Esmark bandı Plastik örtü Yara bandı Malzeme listesi İlk yardım sırasında çoğu zaman bazı tıbbi malzemelerin kullanılması zorunludur. Bu nedenle ilk yardım için gerekli olan araç gereçler “ilk yardım çantası” veya “ilk yardım dolabı”nda hazır bulundurulmalıdır. Bunlar her an kullanılmaya hazır bir konumda bulunmalıdır. Taşıtlarda bulunması gereken ilk yardım çantasında TSE’ye (Türk Standartları Enstitüsü) göre olması gerekli başlıca malzemeler şunlardır :

  9. Günümüzde insan ölümlerinin önemli bir kısmını kazalar oluşturmaktadır. Ülkemizde özellikle trafik kazaları çoğu ülkeden daha fazla oranda gerçekleşmektedir. Kazaları önlemek ve azaltmak için kazanın ne olduğunu ve toplum açıksından önemini bilmemiz gerekir. Kaza; beklenmedik bir zamanda ve beklenmedik bir şekilde, yaralanmalara, can ve mal kayıplarına neden olan olaydır. Kazaların meydana gelmesinde kişinin dikkatsizliği, bilgisizliği, aceleciliği ve plansızlığı önemli etmenlerdir. Kazalar sonucunda maddi kayıplarla birlikte insanlar yaralanmakta, ölmekte ya da sakat kalmaktadır. a) Kaza nedir:

  10. b) Toplum sağlığı açısından kazaların önemi: Kazaların topluma verdiği maddi zararların yanında manevi zararları da büyüktür. Ülkemizde her yıl trafik kazaları, yangınlar, sel baskınları, düşme, zehirlenme vb. olaylar sonucu binlerce insan yaralanmakta, ölmekte ve sakatlanmaktadır. Kaza sonucu ölümlerin büyük çoğunluğu hastaneye ulaşılamadan kaza yerinde veya yolda meydana gelmektedir. Hastanelerde yatarak tedavi gören hastaların %10’dan fazlası, ölenlerin %15’i kaza geçiren insanlardır. İstatistiklere göre ülkemizde trafik kazalarında, Irak’taki çatışmalarda ölenlerden daha fazla insan ölmektedir.

  11. Kazalar, gerçekleştikleri yere ve oluş biçimlerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir : • Trafik kazaları :ölümlü kazaların birinci sırasındadır. Çoğunluğu kara yollarında meydana gelen bu tür kazalar, görülme sıklığı yönünden üçüncü sıradadır. • Ev kazaları : en sık gerçekleşen kazalardır. Ev kazalarından en sık karşılaşılanlar ; kesilmeler,yanmalar, zehirlenmeler, düşmeler ve elektrik çarpmasıdır. • İş kazaları : kişilerin meslekleri nedeniyle karşılaştıkları ve görülme sıklığı yönünden ikinci sıradaki kazalardır.

  12. Kitlesel kazalar : deprem, sel, fırtına, yangın, toprak kayması gibi olaylar sırasında gerçekleşir. Panik, kitlesel kazalarda ölüm ve yaralanmaları artıran bir etkendir. • Spor kazaları : spor karşılaşmaları sırasında olan düşme, çarpma, burkulma vb. şekillerde gerçekleşerek daha çok yaralanmalara sebep olan kazalardır. • Diğer kazalar : uçak, tren, gemi gibi taşıt kazaları bu grupta değerlendirilir.

  13. Hangi tip kaza olursa olsun yapılacak en önemli uygulama ilk yardımdır. Uygulanacak olan ilk yardımın “on başarı anahtarı” şunlardır : • Kazazedenin güvenliği sağlanıp zaman yitirilmeden ve endişeye kapılmadan ilk yardım uygulanmalıdır. • Kaza yerinde kalabalık oluşması önlenmelidir. • Kaza geçiren kişiye güven ve moral verecek sözlerle yaklaşılmalıdır. • Solunum durmuşsa yapay solunum uygulanmalı ve temiz hava sağlanmalıdır. • Kalp atımı yoksa kapalı kalp masajı yapılmalıdır. • Kanama varsa durdurulmalıdır. • Yara varsa dış etkilerden korunmalıdır. • Şoka engel olunmalı, hasta mümkün olduğunca az hareket ettirilmelidir. • Vücut sıcaklığının korunması gerektiğinden, kazazedenin giysileri tamamen çıkarılmamalıdır. • Tüm olanaklar kullanılarak kaza geçiren kişi en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırılmalı ya da hekim getirilmelidir.

  14. c) Kazalardan korunma : İnsanların davranışlarını bilgisiz, sorumsuz, dikkatsiz ve kuralları çiğneyerek yapmaları kazaların temel nedenlerindendir. Oysa dikkat, bilgi kurallara uyma ve önceden alınacak önlemler kazaların önüne geçebilir. Kaza sonucu gerçekleşen ölüm, yaralanma, araç gereç kaybı, aileler ve toplum için yıkım olur. İnsanların beden ve ruh sağlığı bozulur. Kazalarla zaman kaybı ve iş gücünün azalması gibi durumlar ortaya çıkar. Bu tür olumsuzlukların önlenmesi kazalardan korunarak ve kazaları önlemeye çalışarak sağlanabilir.

  15. Kazalardan korunmak için bilinmesi gereken temel ilkeler şunlardır : • İlk ilke sürekli eğitim ve denetim olduğundan her insan, çevresindekileri eğitmeli, öğrendiklerini alışkanlık haline getirmeleri için onları izlemeli ve denetlemelidir. • Kişiler; görevlerini, sorumluluklarını ve bunların gerektirdiği doğru davranışları bilmelidir. • Her insan yapacağı işle ilgili yeterli bilgi ve beceriye sahip olmalı, bu bilgi ve becerilerini yerinde ve zamanında kullanabilmelidir. • İş yapılırken gerekli gözlük, baret, maske, emniyet kemeri gibi koruyucu araç gereçler kullanılmalıdır. • Evde; ilaçlar, yanıcı olan kibrit, çakmak gibi maddeler, bıçak, makas gibi kesici aletler ve zehirler çocukların ulaşamayacakları yerlerde olmalıdır.

  16. Kazalardan korunmak için sürücüler , hız sınırını aşmamalı, alkollü araç kullanmamalı, trafik kurallarına uymalı ve kurallara uymaları için çevresini uyarmalıdır. • Kurtarıcı önce kendi güvenliğini sağlamalı, yeni bir kazaya sebep olmamalıdır.

  17. İnsanların geçirdikleri çeşitli kazalarda kulak, parmak, kol, bacak gibi organları kopabilir. Organı kopan insan ve kopan organ, kurallarına uygun olarak zamanında organ nakli yapabilen bir sağlık kuruluşuna ulaştırılabilirse kopan organ yerine dikilebilir. Bunun için yapılması gerekilen doğru uygulamaları, aşağıdaki gibi sıralayabiliriz : • Kopan organ kurur, donar, kirlenir, mikroplanır veya zedelenirse yerine dikilme olasılığı azalır. Bunun için organ, en sağlıklı şekilde yaralıyla birlikte en yakın sağlık kuruluşuna ulaşmalıdır. • Kopan organ, en geç 6-8 saat içinde ve uygun koşullarda ulamalıdır. Organ, soğuk bir ortamda korunarak nakledilmelidir. Bu arada donmaması veya ıslanmaması için buz veya buzlu suya doğrudan temas ettirilmemelidir. • Organın vücuttan kopan yerine tentürdiyot, oksijenli su vb. maddeler asla sürülmemelidir.

  18. Bilinç Kaybı (Bayılma) : Kaza sonucu insan duyu organlarıyla yeterli algılama yapamaz. Kaza geçiren insandaki bu duruma bilinç kaybı denir. Bilinci kaybetme, kişinin çevresiyle olan bağlantı kurma yeteneğini kaybettiği durumdur, bu durumda konuşarak, tokatlayarak veya sarsarak, uyandırmak mümkün değildir. Geçici veya sürekli olabilen bilinç kaybının önemli belirtileri, hastanın ; • Çevresindekileri ve olayları anımsamayıp anlamsız sorular sorması, • Çevresel uyarılara karşı tepki vermemesi şeklinde görülür. Bilinç kaybını meydana getirecek birçok durumlar mevcuttur: •  Baştaki yaralanmalar veya darbeler, •   Kanın beyine ulaşmasına engel olabilecek herhangi bir neden, •  Oksijenin akciğerlere gitmesini engelleyecek veya zorlaştıracak durumlar, kirli hava, nefes aldığımız havadaki oksijenin azlığı vb, •   Sara veya şeker hastalığı gibi hastalıklar…

  19. Bilinç kaybının sebebi araştırılmalı daha sonraki uygulamalar için bilinç kaybının derecesi ortaya konulmalıdır. Bilinç kaybının farklı dereceleri vardır. Uyuklama, dalgınlık durumu, bayılma ve koma şekillerinde meydana gelir. En tehlikelisi koma durumudur.  KOMA POZİSYONU

  20. Genelde bilincin kaybedilmesi çevreden kaynaklanır. Dolayısıyla bilinç kaybına uğrayan kişi bulunduğu çevreden uzaklaştırılmalı ve sakin bir ortama alınmalıdır. Eğer çevreye bağlı değilse bulunulan yerde vakit kaybetmeden ilk yardıma başlanmalıdır. Bilinç kaybı genellikle şok olayının son dönemlerinde ortaya çıkar.

  21. Şok : Şok, kelime anlamı olarak sarsılma demektir. Biyolojik olarak da dolaşım sistemindeki kanın çeşitli nedenlerle azalması sonucu hücrelere yeterli oksijen iletilememesiyle hücre fonksiyonlarının bozulmasıdır. Şok olayının başlıca nedenleri şunlardır: • İleri derecede kan kaybı ve bol miktarda sıvı kaybı • Şiddetli ve uzun süreli ağrılar, kalp hastalıkları, alerjik etkenler • Ağır enfeksiyonlar sonucu mikropların tüm vücuda yayılmasıdır. Şok olayının başlıca belirtileri ise şöyledir: • Vücut hareketsizdir ve çoğunlukla bilinci yerinde değildir. • Nabız, zor hissedilebilecek kadar zayıf fakat hızlıdır. • Solunum hızlı ve düzensiz, vücudu soğuk ve terlidir. • Renk soluktur ve gözler çukurlaşmıştır. • Başlangıçta açık ya da bulanık olabilen bilinç, zamanla kapanabilir.

  22. Şok ve bilinç kaybında ilk yardım: Şok geçiren ve bilinç kaybına uğrayan hastaya sıralanan ilk yardım uygulamaları yapılmalıdır: • Kalabalık varsa dağıtılarak çevrenin tenhalaşması sağlanmalıdır. • Hasta; şok pozisyonuna geçirilir. Bu konumda baş aşağıda, ayaklar yukarıdadır. Üzeri örtülür.

  23. Ağızda takma diş veya lokma varsa çıkarılır. • Az hareket ettirilerek hastanın vücudunu sıkan kemer, kravat, gömlek yakası gevşetilir. • Herhangi bir yerinde kanama varsa durduracak önlemler alınır. • Gerekiyorsa yapay solunum ve kalp masajı yapılır. • Solunumu uyarmak için kısa süreli olarak kolonya ya da amonyak gibi maddeler koklatılabilir. • Vücudunda kırık varsa kuralına uygun olarak tespit edilir. • Hastayı tokatlama, sarsma, oturtma ya da ayağa kaldırma gibi yanlış uygulamalar yapılmamalıdır. • Bunlar yapılırken aynı zamanda en yakın sağlık kuruluşuna haber verilerek yardım istenmelidir.

  24. Soluk durması ilk bakışta görünüşten anlaşılmayabilir. Soluğun durup durmadığını anlamak için hastanın ağız ve buruna aynı anda ayna ya da metal yaklaştırılır, üzerinde buğulanma olursa solunum yaptığı anlaşılabilir. Bundan başka yanağımızı hastanın ağzına yaklaştırarak veya elimizi hastanın göğsüne koyarak nefes alıp almadığını anlamamız mümkündür. Bu arada hastanın yüzünde veya derisinde morarma, gözlerde fırlama ve soluk almaya çalışırken hırıltı şeklinde sesler çıkardığı da görülebilir. Akciğerlerin, göğüs kafesinin, ilgili kasların, sinirlerin ve solunum merkezinin çalışmasının aksaması; yabancı maddelerin, suyun soluk borusunu tıkaması ya a zehirli gazların etkisi nedeniyle soluk alış verişi durabilir. Buna SOLUK DURMASI denir. Solunum yolunun tıkanması sonucu önce beyin hücreleri ölür, sonra da kalp durur. Bu nedenle solunum olayının hemen normale dönmesi sağlanmalıdır.

  25. Soluk durmasının başlıca nedenleri : • Solunum yolunun tıkanması (tıkanma dilin ve çenenin arkaya doğru gevşemesi, yabancı cisim ve takma diş kaçması, solunum yolunun yaralanması ağızda kan birikmesi gibi nedenlerle olur.), • Solunum sistemi veya solunum kaslarının felç olması, • Suda boğulma, boğazın sıkılması, zehirli gazlar, • Baş ve boyun travmaları gibi nedenlerle sinir sisteminin çalışmasının yavaşlaması, • Kalp durması, şok durumu, elektrik çarpması, karbon monoksit zehirlenmesi, ses tellerinin şişmesi ve alerjik nedenler, • Göğüs duvarında delinmeye neden olabilecek herhangi bir neden olabilir.

  26. Soluk durması durumunda yapılacak en önemli ve etkili ilk yardım ağızdan ağza yapay solunum yapmaktır. Bu amaçla sırasıyla şu uygulamalar yapılır: Hastanın çevresi tenhalaştırılarak rahat hava alması sağlanır. Hasta sert bir zemine sırtüstü yatırılır. Omuzlarının altına yastık konulur ve çene yukarı gelecek şekilde boyun gerdirilerek baş arkaya yatırılır. Böylece alt çene tarafından hava yolunun tıkanması önlenir. Geriye sarkan dil el yardımıyla öne doğru hafifçe çıkarılır. Hava yolunun açılması

  27. Vücudu sıkan kemer, kravat, gömlek yakası vb. gevşetilir. Hastanın ağzında eğer takma diş veya protez varsa çıkarılır. Hastanın ağzına solunumu engellemeyecek şekilde ince bir tülbent veya gazlı bez örtülür. Burnu, iki elin parmağı ile sıkılarak kapatılır. Derin bir nefes alınıp ağız hastanın ağzına yerleştirilerek kuvvetlice üflenir. Hastanın göğsünün kendiliğinden şişmesi beklenir. Göğüs 1-2cm yükseliyorsa üflemeye son verilir ve burun açılır. Eğer şişmiyorsa hasta yan çevrilerek iki kürek kemiğinin arasına elin yan tarafıyla 5-6 kez vurulur.

  28. Solunumu duran kişi çocuksa yine yapay solunum yapılır. Ancak, çocuğun burnu kapatılmayıp ağzı ve burnu birlikte ağzın içine alınarak üflenir. Üfleme daha az şiddetli olup dakikada 15-20 kez olacak şekildedir. Hasta bebekse üfleme dakikada 20-25 kez daha az havayla yapılır. Tüm bunlar yapılırken ikinci bir kişi en yakın sağlık kuruluşuna haber vermelidir. Hayata dönen hasta sağlık ekibi gelene kadar yan yatırılarak bekletilir. Hastada bir gelişme yoksa derin bir soluk daha alınarak yine kuvvetlice üflenir. Her üflemede geri çekilip hastanın göğsünün inmesi beklenir. Bu şekilde dakikada 12-15 kez yapay solunum yapılır. Bu işlem hasta normal soluk alıp vermeye başlayıncaya kadar veya hasta ölünceye kadar tekrarlanır.

  29. Yapay solunum çene kırığı, yüzde yaralanma ve zedelenme durumunda uygulanamaz. Böyle durumlarda hastaya Holger-nielsen yöntemi uygulanır. Holger-nielsen yöntemi, hastanın akciğerlerindeki havanın tam olarak boşaltılması için yapılır. Böylece, akciğerlere yeniden hava dolması ve solunumun kendiliğinden yapılması sağlanır. Holger-Nielsen Yöntemi :

  30. Hasta yüzüstü yatırılır. • Dirsekleri yanlara gelecek şekilde bükülür ve bir yanak ellerin üzerine gelecek şekilde başı yan çevrilir. • Solunumu yaptıracak kişi hastanın başında diz çöker. Ellerini, parmakları açık şekilde hastanın kürek kemiklerine koyar. • Kollar gergin durumda, hastanın kürek kemiğine bastırarak akciğerlerindeki havanın boşalmasını sağlar. • Sonra hastanın dirseklerinden tutup kendine ve yukarı doğru çeker. • Aynı işlemler dakikada 12.15 kez tekrarlanarak hasta yan yatırılarak nefes alıp almadığı izlenir.

  31. Silvester Yöntemi : Yapay solunumun bir diğer şekli Silvester yöntemidir. Bu yöntem yüzüstü yatamayacak şekilde travma geçirmiş insanlara uygulanır. • Hasta sırtüstü yatırılır. • Omuzları kaldırılarak bir yastıkla desteklenir. Baş geriye doğru gerdirilir. • Dili, geriye kaçmasını önlemek için tutulur, baş yana çevrilir. • İkinci bir kişi de hastanın kollarını göğsü üzerinde birleştirir. Bileklerinden tutup kollarını kendine doğru çekip sonra tekrar göğsü üzerinde birleştirerek bastırır. • Akciğerlerin genişlemesi amacıyla dakikada 12-15 kez ritmik olarak yapılan bu hareketler solunum başlayıncaya kadar tekrar edilir.

  32. Boğulma, solunum yollarının normal hava yerine su, duman, düğme, para gibi yabancı maddelerle tıkanması sonucunda soluk alıp vermenin durmasıdır. Boğulmalarda ilk yardım ilk 3-5 dakikada yapılırsa hasta yaşatılabilir. Aksi halde hastanın yaşaması güçleşir. Akciğerlere dolan suyu boşaltmak için : • Boğulan kişi büyükse yüzüstü yatırıldıktan sonra karnından tutularak baş aşağı konuma getirilir. Eğer çocuksa ayaklarından tutularak baş aşağı çevrilebilir. Böylece suyun çıkması sağlanır. • Ancak ilk önce zaman kaybetmeden yapay solunuma başlanması gerektiği unutulmamalıdır.

  33. Suda Boğulma: Boğulmalarda ölüm nedeninin akciğerlere su dolması olduğu varsayıldığından yardım etmek için suyun boşaltılmasına çalışılarak zaman kaybedilir. Oysa boğulmanın ilk evresinde, kazaya uğrayan kişi soluğunu tutacak durumda olmadığından, istenci dışında bir miktar su yutar. Ama kısa bir süre sonra gırtlakta, suyun solunum yollarına ve akciğerlere girmesini engelleyen bir kasılma gerçekleşir. Ancak kişi duyularını yitirdiğinde, gırtlak gevşer, mideye ve akciğerlere yeniden su gider. Boğulan pek çok kişinin (yaklaşık yüzde 10-15) akciğerlerde fazla su olmadan, oksijensiz kalarak ölmesi boğulmanın ilk evresinde gerçekleşir. Dolayısıyla yardıma koşanların, akciğerlerdeki az miktardaki suyu çıkarmaya çalışarak zaman kaybetmeden, yapay solunuma başlaması gerekir.

  34. Cisimle boğulma: Hastanın boğazına herhangi bir sebeple yabancı bir cisim kaçabilir. Bu durumda hastaya uygulanacak ilk yardım şöyledir: • Hastanın boğazına bakarak görünen bir nesne olup olmadığı kontrol edilmelidir; eğer varsa daha derine kaçırmamaya dikkat ederek çıkarmaya çalışılmalıdır. Veya kürek kemiklerinin arasına sertçe vurulmalıdır. Eğer nesne yerinden çıkartılamıyorsa Heimlich Manevrası uygulanmalıdır. Bunun için: • Onun arkasında ayakta durup kollarınızı beline dolayın. Onu biraz öne doğru eğin. • Bir elinizi yumruk yapıp sıkın ve tıkanan insanın göbeğinin biraz üzerine yerleştirin. • Kendi yumruğunuzu öbür elinizle tutun ve karın bölgesine güçlü bir şekilde bastırın. • Çocuklarda da aynı yöntem uygulayın. • Bebeklerde, sırta vurma işlemi bebek dize yatırılarak olur.

  35. Dumanla boğulma: Duman ya da soba veya şofben gibi araçlardan çıkan gazlarla boğulmada da sorun vücudun oksijensiz kalmasıdır. Yapılması gereken ilk iş kendinizi korumak olmalıdır. Dışarıda derin nefes alarak içeri girmek ve mümkün olduğunca nefes almadan kazazedeyi dışarı sürüklemek bu mümkün olmuyorsa kapıları pencereleri açıp içeri taze hava girişini sağlayıp dışarı çıkarak yardım çağırmak ve kazazedeyi birlikte dışarı çıkarmak gerekir. Kapı ve pencereler açılsa bile bazı gazların havadan ağır olacağını bilerek içeride kalmamakta yarar vardır. Dışarı çıkarılan kişi hareketsiz bir şekilde yatırılır ve bol oksijen alması sağlanmalıdır. Eğer gerekiyorsa kazazedeye yapay solunum ve kalp masajı yapılmalıdır.

More Related