1 / 33

ÖĞRENME İÇERİKLERİ

Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE. ÖĞRENME İÇERİKLERİ.

Download Presentation

ÖĞRENME İÇERİKLERİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  2. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  3. ÖĞRENME İÇERİKLERİ Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  4. Bu bölümün amacı davranışçı ve sosyal öğrenme kuramlarını açıklamaktır. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  5. Öğrenme, genellikle yaşantılar yoluyla bireyin davranışlarında meydana gelen değişiklikler olarak tanımlanır (Driscoll, 2000; Hill, 2002; Schunk, 2004). • Gelişim sonucu meydana gelen değişiklikler (boyun uzaması gibi) öğrenme değildir. • Bir çocuğun, elinde iğne olan doktoru gördüğü zamanki kaygısı kesinlikle öğrenilmiş bir davranıştır. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  6. Öğrenmeyle ilgili ilk çalışmalarda refleksif davranışlarda uyarıcının etkisi araştırılmıştır. Şartsız uyarıcıyla ilişkilendirilen nötr uyarıcının, davranışsal tepkilere yol açacak özellik kazanabileceğini anlatan klasik şartlanma görüşüne I. Pavlov katkı sağlamıştır. • B. F. Skinnerdavranış ve sonuçları arasındaki ilişkiyi ele alan çalışmasıyla devam etmiştir. Pekiştireçler ve cezaların, davranışı şekillendirdiğini anlatan edimsel şartlanma sürecini açıklamıştır. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  7. Klasik Şartlanma, • şartlı tepki meydana getirmek için, • şartsız uyarıcı ile nötr uyarıcının • tekrarlı olarak ilişkilendirilmesi sürecidir. Klasik şartlanmada ilk başta hiçbir tepkiye neden olmayan nötr uyarıcı (zil,ışık gibi), şartsız uyarıcı (et tozu gibi) ile eşleştirilir ve bir tepkiye (salya gibi) neden olan uyarıcı gücü kazanır. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  8. Hoş ve hoş olmayan sonuçların bireyin davranışlarında yarattığı değişiklikler edimsel şartlanma olarak isimlendirilir. • Örneğin, bireyin davranışı hoşa giden bir şeyle sonuçlanırsa, birey o davranışı ileride daha sık tekrarlayacaktır. • Skinner, özellikle fareler ve güvercinler gibi hayvanların davranışlarını araştırmak için kullanılan ve oldukça basit bir araç olan Skinner kutusunun geliştirilmesi ve kullanımıyla ün yapmıştır. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  9. Davranışçı öğrenme kuramı, davranışın sonuçlarının, ilerideki davranışları nasıl şekillendireceğini açıklayan bir dile sahiptir (Alberto ve Troutman, 2009; Bigge ve Shermis, 2004; Kazdin, 2001; Malott, 2008; Walker, Shea ve Bauer, 2004). Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  10. Davranışçı öğrenme kuramlarının belki de en önemli ilkesi, davranışın hemen ardından gelen uyaranlara (sonuçlara) göre değişmesidir. Hoş sonuçlar davranışı kuvvetlendirir; hoş olmayan sonuçlar davranışı zayıflatır. • Hoş sonuçlar, pekiştireçler olarak isimlendirilir; hoş olmayan sonuçlar ise cezalardır. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  11. Pekiştireç, bir davranışı güçlendiren uyaran (sonuç) olarak tanımlanır. Burada önemli olan pekiştirecinetkililiğini göstermesidir. Bireyin davranışlarını güçlendiren kanıt bulana kadar, belirli bir sonucun pekiştireç olduğunu kabul edemeyiz. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  12. Birincil pekiştireçler temel insan ihtiyaçlarını karşılar. Yiyecek, su, güvenlik buna örnektir. Birincil güdüler doğuştan getirilen güdülerdir. • İkincil pekiştireçler, birincil pekiştireçler ya da iyi düzenlenmiş diğer ikincil pekiştireçlerle ilişkili olduğunda değer kazanan pekiştireçlerdir. Örneğin, birincil ve ikincil pekiştireç olan şeyleri satın alabileceğini öğrenene kadar, küçük bir çocuk için paranın değeri yoktur. Öğrenilmiş güdülerdir. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  13. Okullarda sıklıkla kullanılan övgü, notlar, vb. gibi pekiştireçler olumlu pekiştireçlerdir. Hoş olmayan durumlardan uzaklaşmak olumsuz pekiştireçler olarak isimlendirilir (Landrum ve McDuffie, 2008). Bu terim yanlışlıkla ceza olarak yorumlanmaktadır. • Davranışın önemli bir ilkesi de arzu edilen bir şeyin yapılması, daha az arzulanan şeylerin yapılmasını pekiştirmek için kullanılabilir. Örneğin, “ödevini bitirir bitirmez dışarıya çıkabilirsin” ya da “resim çalışmanı temizlediğinde, sana hikaye okuyacağım” diyebilirsiniz. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  14. İnsanlar eğlenceli buldukları için resim yapmak, okumak, şarkı söylemek, oyun oynamak, yürüyüş yapmak veya yüzmekten hoşlanırlar. Bu tür pekiştireçleriçsel pekiştireçlerolarak isimlendirilir ve insanların, bu faaliyetleri yapmaya içsel olarak motive oldukları söylenebilir. • Dışsal pekiştireçler, içsel pekiştireçlerden farklıdır ve insanları ilgilendikleri bir davranışa motive etmek için verilen övgü ve ödüller olmadan, o davranışla ilgilenmeyebilirler. Aferin, çikolata vermek vb.gibi. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  15. Davranışı zayıflatan sonuçlar ceza olarak isimlendirilmektedir. Pekiştireçtanımındaki gibi cezanın tanımında da benzer nokta bulunmaktadır: Hoş olmayan bir sonuç, davranışın ileride ortaya çıkma sıklığını azaltmıyorsa, ceza gerekli değildir. • Hoş olmayan sonuçların ya da caydırıcı uyarıcıların kullanılması cezanın sunulmasını tanımlar. • Hoş bir sonucun geri çekilmesi, caydırıcı ceza olarak tanımlanır. Ders bittikten sonra öğrencinin bir süre okulda alıkonulması ya da teneffüs boyunca sınıfta durma gibi bir ayrıcalığın kaybını içeren örneklerdir. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  16. Davranışçı öğrenme kuramlarının en önemli ilkelerinden biri, davranışı hemen takip eden sonuçların (uyarıcıların), gecikmeli sonuçlardan daha çok etkili olduğudur. • Genellikle hemen verilen küçük bir pekiştireç, gecikmeli olarak verilen büyük pekiştireçten daha etkilidir (Alberto ve Troutman, 2006). Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  17. Öğrencilerinizin başarıya ulaşmaları için pek çok adımda onlara pekiştireç kullanarak yol gösterdiğinizde, biçimlendirme olarak isimlendirilen tekniği kullanıyorsunuz. • Biçimlendirme terimi davranışçı öğrenme kuramlarında yeni beceri ve davranışların öğrenicilere pekiştirme yoluyla öğretilmesini anlatmak için kullanılır. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  18. Pekiştireç, davranışı güçlendirir. Pekiştireç geri çekildiğinde ne olur? Davranış zayıflayacak ve sonunda kaybolacaktır. Bu süreç, önceki öğrenilmiş davranışların sönmesi olarak isimlendirilir. • Pekiştireçler geri çekildiğinde, insanların davranışlarında sıklıkla artış görülür. • Sönmenin ilk (2-3 hafta) başlarında davranış düzeyinde artış görülmesi sönme patlaması olarak adlandırılır. Bunun sınıf yönetimi için önemli sonuçları vardır. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  19. Pekiştirecin, davranış üzerindeki etkisi pek çok faktöre bağlıdır, bunların en önemlisi pekiştirme tarifesidir ( Alberto ve Troutman, 2009; Kazdin, 2001; Miltenberger, 2001). Pekiştirme tarifesi, pekiştirecin öngörülebilirliği ve pekiştireç olanakları arasında geçen zaman süresince verilen pekiştirecin ne kadar sıklıkla verildiği anlamına gelir. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  20. Pekiştireç Tarifeleri Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  21. Daha önce de tartışılan sönmeye karşı direnç kavramı, öğrenilmiş davranışın sürekliliğini anlamak için önemlidir. Belirtildiği gibi, yeni davranışlar ortaya konulduğunda, doğru tepkiler için pekiştireç sık ve öngörülebilir olmalıdır. • Örneğin, matematik problemini her yaptığında öğrenciyi övüp, sonra da övgüyü bırakırsanız, öğrenci de matematik problemlerini yapmayı bırakabilir. Buna karşılık, öğrencinin yaptığı matematik problemlerinin sayısını dereceli olarak artırıp överseniz ve tesadüfi aralıklarla bunu yaparsanız, öğrenci pekiştireç beklemeden uzun süre daha matematik problemlerini yapmaya devam edebilir. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  22. Davranışın sonuçlarının, davranışı güçlü olarak etkilediğini biliyoruz. Ancak sadece davranışı izleyen sonuçlar etkili değildir. Bir davranıştan önce gelen uyarıcı da önemli rol oynar (Kazdin, 2001). • Bir davranışın öncesindeki olaylar olan öncül uyarıcı, ipuçları olarak da bilinir. Çünkü pekiştirilecek ve cezalandırılacak davranışlar hakkında bilgi sağlar. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  23. Ayırt etme, davranışın ne zaman pekiştirilme olasılığı olduğunu bilmek için, ipuçları, işaretler veya bilgi kullanmaktır. Şirketin finansal şartları, patronun ruh hâli ve sizin son performansınız zam talebinizin olumlu karşılanma olasılığına ilişkin ayırt edici uyarıcıdır. • Sınıf yönetiminde ayırt edici uyarıcı kavramını uygulamak kolaydır: Hangi davranışları pekiştireceğinizi öğrencilerinize söylemelisiniz. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  24. Öğrenciler matematik dersinde yerlerinde oturup dikkatli bir şekilde çalışmayı öğrenirlerse, bu davranışı fen bilgisi dersinde de geliştirecekler mi? • Bu soruların tümü, belirli şartlarda öğrenilen davranışların diğer şartlara transferini içeren genelleme ile ilgilidir. Genelleme çok basit değildir. • Genellemenin gerçekleşmesi için genellikle planlanmış olması gereklidir. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  25. Bir ortamda öğrenilen bir davranışın, başka bir ders ya da daha da önemlisi gerçek hayata ilişkin ortamlara genellenme olasılığını artırmak için pek çok teknik bulunmaktadır. Bu stratejilerin bazıları, genellemeyi kolaylaştıran bir yöntemle öğretimi içerir. • Örneğin, gerçek ya da sahte madeni ve kağıt parayı içeren bir matematik dersi, sadece kağıt üzerinde paranın işlendiği bir dersten daha kolay gerçek hayata transfer edilir. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  26. Sosyal öğrenme kuramı, geleneksel davranışçı öğrenme kuramının doğal bir sonucudur. Albert Bandura tarafından geliştirilen sosyal öğrenme kuramı, davranışçı kuramların ilkelerinin çoğunu kabul eder; ama düşüncenin davranış üzerindeki ve davranışın da düşünce üzerindeki etkilerini vurgulayan içsel zihinsel süreçler ve davranıştaki işaretlerin etkisini daha fazla vurgular (Bandura, 1986). Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  27. Bandura, Skinnerian görüşün, model alma-başkalarının davranışlarını taklit etme- ve dolaylı yaşantı-başkalarının başarıları ya da hatalarından öğrenme- kavramlarının davranışın sonuçları üzerindeki etkisini çok fazla ihmal ettiğini belirtmektedir. • Bandura (1986)’nıngözlem yoluyla öğrenme süreci dört aşama içerir: • Dikkat etme aşaması • Hatırda tutma aşaması • Davranışı meydana getirme aşaması • Motive etme aşaması Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  28. Sınıf öğretmenleri, çoğu zaman dolaylı öğrenme ilkelerini kullanırlar. Bir öğrenci sınıfta gereksiz işlerle ilgileniyorken, öğretmen iyi bir çalışma meydana çıkaran öğrencileri pekiştirir. Uygunsuz davranan öğrenci, pekiştirilenleri görür ve çalışmaya geri döner. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  29. Sosyal öğrenme kuramındaki diğer bir önemli kavram öz düzenlemedir (Boekaerts, Pintrich ve Zeidner, 2000; Schunk ve Pajares, 2004; Zimmerman, 2000). • Öğrencilere, öz düzenleme stratejilerini kullanmak öğretilebilir ve alışkanlık hâline gelmesi için çeşitli bağlamlarda bunları kullanmaları hatırlatılabilir. Örneğin, öğrencilere her akşam çalışmak için ve amaçlarını gerçekleştirip gerçekleştirmediklerini görmek için ne kadar zamana ihtiyaç duydukları sorulabilir. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  30. Meichenbaum’unÖzDüzenlemeYoluylaÖğrenmeModeli • Öz düzenleme öğrenme stratejileri genellikle bilişsel davranış modifikasyonu olarak isimlendirilir (Harris vd., 2001; Zimmerman, 2000). • Meichenbaum (1977) tarafından tanımlanan kendini yönlendirme basamakları aşağıda verilmiştir: 1. Yetişkin bir model yüksek sesle konuşurken, bir görevi yerine getirir. 2. Çocuk, modelin yönergeleri doğrultusunda aynı görevi yerine getirir. 3. Çocuk yüksek sesle konuşuyorken görevi yerine getirir. 4. Çocuk görevi yerine getirirken yönergeyi fısıltıyla kendine söyler. 5. Çocuk, özel konuşma yoluyla performansına rehberlik ederken, görevi yerine getirir. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  31. Kişinin kendi davranışları hakkındaki bilgileri genelde, davranışlarını değiştirmek için temel oluşturur. Bilgi, kendi kendine edinilmiş olduğu zaman bile. Örneğin; araştırmacılar çocukların, her yaptıklarını kaydetmelerini isteyerek, son birkaç dakika içinde kendilerine verilen görev özerinde çalışıp çalışmadıklarını ortaya çıkarmışlardır. Çoğumuz, çalışırken bu kuralı kullanırız, kendi kendimize belirlediğimiz bir miktar malzemeyi öğrenmeden akşam yemeği için ara vermeyeceğimizi söyleriz. Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  32. Davranışçı öğrenme kuramlarının kapsam açısından sınırlı olduğunu bilmek önemlidir. • Davranışçı ve bilişsel öğrenme kuramları sıklıkla birbirine zıt ve birbiriyle mücadele eden kuramlar olarak ortaya çıkar. Bu kuramların belirli alanlarda birbiriyle çeliştiği durumlar gerçekten vardır. Bununla birlikte, bu kuramları birbiriyle çatışmaktan daha çok birbirini tamamlayan–yani farklı davranışlarla (sorunlarla) ilgilenen- olarak görmek daha yararlıdır (Kazdin, 2001; Miltenberger, 2001). Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

  33. SONRAKİ DERS Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE

More Related