1 / 32

PSİKOLOJİYE GİRİŞ DERSİ EDİMSEL KOŞULLANMA, SOSYAL ÖĞRENME ve BİLİŞSEL ÖĞRENME KURAMLARI

PSİKOLOJİYE GİRİŞ DERSİ EDİMSEL KOŞULLANMA, SOSYAL ÖĞRENME ve BİLİŞSEL ÖĞRENME KURAMLARI. BİTLİS EREN ÜNİVERSİTESİ ÇOCUK GELİŞİMİ BÖLÜMÜ PSK.BETÜL AYDINLIK. EDİMSEL KOŞULLANMA KURAMI. Skinner /Edimsel Koşullanma.

hilde
Download Presentation

PSİKOLOJİYE GİRİŞ DERSİ EDİMSEL KOŞULLANMA, SOSYAL ÖĞRENME ve BİLİŞSEL ÖĞRENME KURAMLARI

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. PSİKOLOJİYE GİRİŞ DERSİEDİMSEL KOŞULLANMA, SOSYAL ÖĞRENME ve BİLİŞSEL ÖĞRENME KURAMLARI BİTLİS EREN ÜNİVERSİTESİ ÇOCUK GELİŞİMİ BÖLÜMÜ PSK.BETÜL AYDINLIK

  2. EDİMSEL KOŞULLANMA KURAMI

  3. Skinner/Edimsel Koşullanma • Watson gibi zihinsel durumları (amaçlar, istekler) değil, gözlenebilen davranışları inceledi. • Çevrenin davranış üzerindeki etkileriyle ilgilendi. • Watson’dan farklı olarak, Pavlov’unkoşullanma modelini benimsemedi.

  4. Davranış tipleri Skinner’a göre iki çeşit davranış vardır. • Tepkisel • Edimsel

  5. Tepkisel davranışlar Belli uyarıcılar sonucunda oluşan refleks ya da otomatik tepkilerdir.

  6. Tepkisel davranışlar; öğrenilmemiştir, otomatik olarak ve istemeden oluşur, koşullanabilir ve öğrenme aracılığıyla değiştirilebilir. • Pavlov’un Klasik Koşullanma deneylerinde ortaya çıkan davranış türüdür.

  7. Edimsel davranışlar • Edimsel davranış kendiliğinden ortaya çıkar ve sonuçları tarafından kontrol edilir. • Bu davranışların ortaya çıkması için uyarıcıya gerek yoktur.

  8. Edimsel koşullanma • Organizmayı ödüle götüren veya cezadan kurtaran bir tepkinin öğrenilmesi ya da bir davranışın pekiştireçle kuvvetlendirilmesidir.

  9. TEPKİSEL DAVRANIŞ EDİMSEL DAVRANIŞ Kendiliğinden ortaya çıkar. Edimsel koşullanmada davranışın yarattığı etki pekiştireç görevi görür. Pekiştireç, davranıştan sonra gelir. • Bir uyarıcı sonucunda ortaya çıkar. • Klasik koşullanmada uyarıcı, pekiştireçgörevi görür ve davranıştan önce gelir.

  10. Pekiştirme - Pekiştireç • Pekiştirme İstenen davranışın ortaya çıkma ihtimalini arttıran herhangi bir şey.

  11. Pekiştireç İstenen davranışın ortaya çıkışını arttıran uyarıcı.

  12. Pekiştireç Türleri • Olumlu pekiştireç • Olumsuz pekiştireç • Ceza

  13. Hem olumlu hem de olumsuz pekiştireç davranışı güçlendirir. • Ceza ve söndürme ise, davranışı zayıflatır.

  14. Cezaya Alternatif Teknikler • İstenmeyen davranışa neden olan ortamı değiştirin. • İstenmeyen davranışı usanıncaya kadar yaptırın. • Çocuğunuz gelişim dönemiyle ilgili bir davranış gösteriyorsa sabırlı olun. • Olumlu davranış gösterdiğinde hemen pekiştirin, istenmedik davranış gösterdiğinde görmezlikten gelin.

  15. Değerlendirme Katkıları • Amerikan literatüründe özellikle 1970’lerde çok popüler oldu. • ödül ve cezanın uygulandığı insan ilişkilerinde oldukςa etkili. • Karşılıklı sevgi iki kişi için de pekiştireç görevi görür.

  16. Yetersizlikleri • Teorisinin, otoriter uygulamalara yol açtığı söylendi. • Kontrol etme, manipüle etme ve başkalarının davranışlarını programlamaya ait fikirleri eleştirildi. • Çocukları kontrol etmek ya da değiştirmeye çalışmak yerine, anlamaya çalışmalı ve kendi başlarına gelişmeleri için imkan verilmeli dendi.

  17. İçsel olayları inceleyen akımlarla ters düştü. • 1960’lardan itibaren bilişsel olayları incelemeye ilgi giderek arttı. • Kompleks insan davranışlarının (dil edinimi, problem çözme, bellek) oluşumuyla ilgili görüşleri tatminkar bulunmadı. • Dil edinimi, pekiştirme ve şekillendirme sonucu oluşur görüşünü savundu.

  18. SOSYAL ÖĞRENME KURAMI

  19. Bebekler konuşmayı, çevresinde bulunan kişileri taklit ederek öğrenir. • Cinsiyet rolleri, anne baba ve kardeşlerden öğrenilir. • Gençler, ilgi duydukları alanlarda ünlü kişileri model alarak davranış oluşturur ve geliştirirler.

  20. Sosyal öğrenme, başkalarını gözlemleyerek çevreden öğrenme olarak tanımlanabilir. Bir davranışın öğrenilmesi için, bireyin bu davranışın sonucunu yaşayarak öğrenmesi gerekmez. Örneğin köpek tarafından ısırılan ya da salıncaktan düşen bir çocuğu gözleyen biri, köpek ve salıncaktan korkabilir. Günlük yaşantımızda gözleyerek öğrendiğimiz pek çok davranış vardır. • Yemek yeme, parmak kaldırarak söz isteme, öğretmen geldiği zaman sessiz durma, oyun oynama gibi...

  21. Sosyal öğrenme kuramı öğrenmeyi, uyarıcı olaylar ve insanların bu olaylara verdiği tepkiler ya da bu tepkilerin gözlenmesi sonucunda oluşan düşünce ve zihinsel süreçlerle açıklamaktadır.

  22. Bu öğrenme kuramının öncüleri N.E.Miller, J. Dollard ve A. Bandura’dır. • Çocuklar, çevrelerindeki kişilerin davranışlarını ve bu davranışların sonucunu sürekli gözlerler. Gözledikleri davranışlardan pekiştirilenleri taklit ederken, sonucu olumlu olmayan davranışları taklit etmezler. Bu nedenle modeli veya taklit etme de bir tür edimsel koşullanmadır.

  23. Koşullu öğrenmede birey kendi tecrübelerine dayandığı halde, sosyal öğrenmede başkalarının tecrübelerinden yararlanarak öğrenir.

  24. Bandura, insanların çevrelerindeki kişilerin davranışlarını gözlediklerini, buradan bazı sonuçlar çıkararak kendileri için yararlı olan davranışı yaptıklarını öne sürmüştür. Örneğin, önündeki arabanın bir çukura ya da kasise girerek sarsıldığını gözleyen sürücü, arabasına zarar vermemek için gözlediği davranışı taklit etmez.

  25. Bandura’ya göre model alınan, gözlenen davranışların bireyin belleğine kodlanması ve gerektiği zaman hatırlanması gerekir. Bu özelliklerinden ötürü gözlem yoluyla öğrenmenin bilişsel boyutu da vardır.

  26. Bandura’ya göre, gözlem yoluyla öğrenmede (model almada) dikkat, hatırlama, yeniden üretme ve pekiştireç olmak üzere 4 temel süreç vardır • Dikkat Süreci • Hatırda Tutma Süreci • Davranışı Meydana Getirme Süreci • Güdülenme Süreci

  27. Dikkat Süreci: Model alınan davranışın doğru taklit edilebilmesi için öncelikle model alınan davranışa dikkat edilmesi gerekir.

  28. Hatırda Tutma Süreci: Gözlenen davranış genellikle gözlemden hemen sonra taklit edilmeyebilir. Gözlenen bilgi, sembolleştirilip kodlanmakta ve bellekte saklanmaktadır. • Birey gözlediği davranışı yeri geldiği zaman da kullanabilir. Davranış belleğe görsel, sözel ya da sembolik olarak kodlanabilir.

  29. Davranışı Meydana Getirme Süreci: • Bireyin fiziksel ve psiko-motor özelliklerinin uygun olması. • İstek ve öz yeterlik inancı • Davranışın zihinsel olarak tekrarı (Kendine dönüt verme ve düzeltme)

  30. Güdülenme Süreci:Bireyler yeni davranışları gözlem yoluyla kazanabilirler ancak onu yapmaya güdüleninceye ya da ihtiyaç duyuncaya kadar performans olarak göstermezler. • Öğrenilenlerin performansa dönüştürülmesini sağlayan bir süreç • Pekiştirmenin işlevi Pekiştirilme beklentisi • (Dolaylı) Performans için güdüleyici • İçsel Pekiştirme

  31. Araştırmalar çocukların özellikle saldırgan davranışları daha çok taklit ettiklerini göstermektedir. Bu nedenle çocukların izledikleri filmler dikkatle seçilmeli, çocuklara kötü model oluşturacak filmler gösterilmemelidir. • Öğretmen = model • Öğrencilerde istendik davranışlar oluşturmak için, doğru davranan öğrenciler pekiştirilmeli

  32. Sınıf disiplinini sağlamada ve el becerilerinin öğretilmesinde bu teoriden yararlanılmalı • Burada öğrencilerin gelişimsel hazır olma durumlarına da dikkat edilmeli

More Related