1 / 25

NİZAMÜLMÜLK-SİYASETNAME

NİZAMÜLMÜLK-SİYASETNAME. SYB 533 YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU. Nizamülmük.

herve
Download Presentation

NİZAMÜLMÜLK-SİYASETNAME

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. NİZAMÜLMÜLK-SİYASETNAME SYB 533 YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  2. Nizamülmük • Asıl adı Hasan Bin Ali Bin İshak El Tusi olan Nizamülmülk, 10 Nisan 1018 yılında Horasan’ın o zamanki kültür merkezlerinden Tus şehrine bağlı Razkan kasabasında doğdu. Babası Razkan’ın dihkan (yerel çiftçi lider) ailelerinden birine mensuptu ve Gazneliler döneminde Horasan valisi Ebu’l Fazl Suri tarafından Tus’a vergi tahsildarı olarak tayin edilmişti. Geleneksel eğitimden geçerek Kuran-ı Kerim’i öğrenmiş ve dinî ilimleri tahsil etmiştir. Tahsili süresince Şafii ulamadan ders görmüş ve Şafii fıkhının temel doktrinlerini öğrenmiştir. • Babasının servet sahibi birisi olması onun iki kardeşi ile birlikte iyi bir öğrenim görmesine vesile olmuştur. Her ne kadar ünlü “Üç Okul Arkadaşının Öyküsü”nde Şafii âlim İmam Muvaffak’tan ders aldığını ve bu sırada Ömer Hayyam ve Hasan b. Sabbah ile arkadaşlık kurduğunu anlatmaktaysa da bu hikâyenin uydurma olduğu kanıtlanmış, Nizamülmülk’ün İmam Muvaffak’tan çocukluğunda değil, ancak gençliğinde ders aldığı ortaya konmuştur. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  3. Nizamülmük • 1052’ye kadar Buhara, Merv ve Semerkand bölgelerinde bulunan Nizamülmülk 1052’de Belh’e gitmiş ve orada Çağrı Bey’in valiliğini yapan Ali Bin Şadan’ın hizmetine girmiştir. Daha sonra ise Çağrı Bey’in yanına Merv’e gitmiştir. Çağrı Bey onu oğlu Alparslan’a danışman ve kâtip tayin etmiştir. Alparslan kardeşi Süleyman ile taht mücadelesine girmiş ve bu mücadeleyi Nizamülmülk’ün de desteğiyle kazanmıştır. • Alparslan’ın tahta geçmesini müteakip kendisine Nizamülmülk, Kıyamu’d-Devle ve’d-Din lakapları verilerek tam yetkili baş vezirliğe yükselmiştir. Alparslan’ın ve Melikşah’ın vezirliğini yapan Nizamülmülk aynı zamanda bu sultanların en sadık yardımcısı olmuştur. Kısa süre içinde, sahip olduğu Fars devlet yönetimi birikimi ile Türk devletinde var olan askerî potansiyeli birleştirerek büyük başarılar elde etmiştir. Zira Melikşah’a da giriştiği taht mücadelesinde ve sultanken kendisine karşı yürütülen isyanlarda yardımcı olmuştur. Hatta Melikşah’ın tahta geçmesi tamamıyla onun çabalarına bağlayan araştırmacılar bile vardır. Vezirliği sırasında hiçbir vezire verilmemiş olan “Raziu Emir el-Mü’minin” unvanıyla şereflenen Nizamülmülk bütün gücünü Selçuklu iktidarını güçlendirmek üzere kullanmıştır YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  4. Nizamülmük • 1092’de öldürülene kadar 30 yıl boyunca vezirlik yapan Nizamülmülk’ün gücü diğer devlet adamları arasında hoşnutsuzluk oluşturdu. Nizamülmülk veliaht Berkyaruk’un tarafındayken Melikşah’ın zevcesi Terken Hatun oğlu Mahmud’u veliaht yapmak istemekteydi. Nizamülmülk ayrıca Batınilere karşı yürüttüğü mücadele nedeniyle Hasan b. Sabbah’ın kinini de çekmekte idi. • Ölümünün Terken Hatun ve vezir Tac el Mülk’ün iş birliği ile Hasan b. Sabbah’ın bir fedaisi eliyle gerçekleştiği iddia edilse de Nizamülmülk’ün 1092 yılında öldürülmesi olayı hâlâ gizemini korumaktadır. • Melikşah’la birlikte çıktıkları bir sefer sırasında öldürülen vezirin Batıni fedaileri tarafından mı, halifenin adamları tarafından mı öldürüldüğü, yoksa suikastın arkasında başka menfaat ilişkilerinin mi olduğu henüz netlik kazanmamıştır. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  5. Nizamülmük • Selçuklu yönetimi üzerinde büyük emeği geçen Nizamülmülk öldükten sonra Selçuklu Devleti de karışıklık içine düşmüş ve gerileme devrine girmiştir. • Diğer taraftan Nizamülmülk’ün tesirleri sonraki asırlarda da devam etmiştir. Bir taraftan kendi oğul ve torunları Selçuklu ya da hilafet veziri ya da devlet adamı olmakta devam ederken diğer taraftan düşünceleri de Türk-İslam devlet geleneğine önemli katkı yapmıştır. • Vezirin siyasi yapıya katkıları ise siyasi ve yönetsel açıdan önemlidir. “Vezir Nizamülmülk teşkilat sahasında, Samani ve Gazneli örneğine uygun şekilde, Selçuklu Devleti’nin saray teşkilatını ve büyük divanını (merkezi hükümet teşkilatı) kurmuş, yani vezaret, istîfâ (maliye), arz (milli müdâfaa), işraf (teftiş), tuğra (hariciye) divanlarını (nezaretlerini) ve İslam ananelerine dayanan mahkemeleri vücuda getirmiş, ayrıca meliklerin emirlerindeki eyaletlerde küçük divanlar tesis etmiştir. Onun tarafından meydana getirilen bu idari teşkilat daha sonraki bütün Müslüman Türk devletlerinde, ufak-tefek değişiklikler ile devam ettirilmiştir YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  6. Nizamülmük • Dinî anlamda ise Nizamülmülk’ün çabası Selçuklu İmparatorluğu’ndaki mezhep çatışmalarını ortadan kaldırmak yönünde idi. Nizamülmülk halkı Sünni akideler etrafında birleştirmek istiyordu. • Burada temel amacı Mısır Fatımi devletinin yaymak istediği Şii-Batıni düşüncelere karşı tedbir almaktı. İşte bu mücadelede tam başarıyı elde etmek için kendi adıyla anılan Nizamiye Medreselerini vücuda getirdi. “Sünniliği halk arasında ilim ve tedris yollarından yaymak ve yerleştirmek gayesi ile hilafet merkezi Bağdat’ta 458 (1066) yılında inşa ettirdiği zengin bir kütüphane ile mücehhez ve devrin en şöhretli ilim ve din adamlarını sinesinde toplayan ve daha ziyade Şâfii mezhebine istinat eden ünlü medresenin cephesine onun adına izafetle Nizamiye yazıldığı için, bu isim ile anılan bu yüksek ilim ve din müessesesinin Sünni Müslümanlığının gelişmesinde son derece büyük tesiri olmuş ve yine Nizamülmülk tarafından İsfahan, Nişapur, Belh, Herat, Basra, Merv,’de yaptırılan Nizamiye’ler ile takviye edilmiştir. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  7. Siyasetname • Melikşah devletinin ileri gelenlerinden devletin idaresi ve burada görülen sakatlıklar ve tedbirler hakkında kendisine bir layiha sunmasını istedi. Bunu yapmaktaki amacı geçmişte yaşamış devletlerin kanun ve kurallarının ne olduğunu öğrenmek ve kendi zamanında divan, mahkeme ve sarayda yolunda gitmeyen işlerin neler olduğunu tespit etmekti. • Melikşah neticede Nizamülmülk’ün eserini beğendi ve bu kitabı kılavuz edeceğini söyledi. Melikşah gerçekten de kitabı yanından ayırmamış ve idari mekanizmada ona göre hareket etmiştir. • Nizamülmülk eseri önce 39 bölüm olarak kaleme almış, daha sonra eklentilerle -kendi ifadesiyle çıkan karışıklıklar nedeniyle ek bölümler yazma gereği hissetmiştir- 50 bölüme çıkarmıştır. Bugün neşredilen nüshalarda ise eserin 51 fasıl olduğu görülmektedir. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  8. Siyasetname • Nizamülmülk, görüşlerini desteklemek için bazı kaynaklara atıflar yapmıştır. Bunlardan ilki Kur’an ayetleridir. Sıhhati konusunda problemler olsa da diğer bir kaynağı hadis-i şeriflerdir. Anlatmış olduğu tarihî hikâyeler ise farklı dönemler hakkındadır. Dört halife dönemi, Emevi dönemi, Abbasi dönemi, Gazneliler, Samaniler gibi Türk, Arap ve Farisi unsurların tarihlerine ilişkin çeşitli hikâyeler anlatılmıştır. • Yalnız Türk ve Arap unsurların tarihine ilişkin kısımlar İslam sonrası ile sınırlıdır. Söz konusu olan İran gelenekleri ve tarihi olduğunda ise bu sınır kalkar, zira Nizamülmülk İran tarihi ile ilgili hikâyelerinde hem İslam öncesi hem İslam sonrası bilgileri vermektedir. Buradan Nizamülmülk’ün daha ziyade İran geleneklerini dikkate aldığını çıkartabiliriz. İslam öncesi geleneklerin hepsi dinle öyle uygun bir sokulmuş ki, bu başarı Kabusname’de yoktur. Bunun sebebi, daha yakın bir zamanda İslam dinine girmiş ve ehl-i sünnetin önderliğini yapan Türklerin, vezirleri olan Nizamülmülk’e tam otoriteyi vermeleri olsa gerekir. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  9. Siyasetname • Nizamülmülk’ün son kaynağı ise bizzat kendi yaşadığı tecrübelerdir. Zira kendisi baş vezir unvanıyla uzun yıllar devlet adamlığı yapıp büyük bir tecrübeye sahip olmuştur. • Siyasetname’de Aristoteles’in İskender’e yaptığı bir tavsiyesi yer almaktaysa da, eserin genelinde felsefi ve fıkhi kaynaklara atıf yok gibidir. • Nizamülmülk’e göre; “Hiçbir padişah, hiçbir ferman edici bu kitabı eline almaması söz konusu olamaz; böyle bir kitaptan vazgeçilemez ve bilhassa içinde bulunduğumuz zamanda onu okumaktan başka çare yoktur». • Genel ilke olarak bahsedilecek ilk husus padişahlığın padişaha Allah tarafından bağışlanmasıdır. Bu sadece bir lütuf değil aynı zamanda bir görevdir. Zira kulların şeriatı hafife almaları ve yüce Allah’a karşı kusur işleyip isyan etme durumunda yaptıklarının cezasını vermeleri padişahtan beklenir. Allah kullarının huzur içinde yaşamasını padişaha tevdi eder.. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  10. Siyasetname • Nizamülmülk’ün padişahlıkla ilişkilendirdiği diğer bir husus soy esaslı yönetimdir. Yani bir hanedanın yönetimi aile bağı esasına dayanarak devralması Nizamülmülk tarafından övülmektedir. Melikşah’ı överken padişahlığın onun soyunda olduğunu belirtmesi bu noktada önemlidir. • Bununla birlikte Nizamülmülk Melikşah’ın diğer meziyetlerini de sayar. İyi huyluluk, mertlik, yiğitlik, binicilik, ilim, türlü silahları kullanmak, dürüst din, iyi itikat, namaz ve oruç gibi farizaları yerine getirmek, âlimlere hürmet etmek, sadaka vermek, zalimlerin zulmünü ortadan kaldırmak gibi vasıflar hükümdarların muhtaç olduğu ve Melikşah’ın sahip olduğu vasıflar olarak belirtilir. • Ancak bu vasıflar padişah olmanın mutlak şartı olarak belirtilmez. Zira burada asıl belirleyici olan Allah’ın Melikşah’a padişahlık vermiş olmasıdır: “Sözün kısası, yüce Allah layık olduğu kadar ve iyi itikadı ölçüsünde ona devlet ve memleket verdi.” YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  11. Siyasetname • Bu noktada Nizamülmülk halifeye de değinir. Ona göre bazı halifelerin döneminde mülk geniş ve yaygın ise de onlar Haricilerin isyanları ile meşgul olmaktan zayıf düşmüşlerdir. Selçuklular zamanında ise Allah’ın yardımıyla artık herkes itaat etmekte ve muhalefet dinmiş durumdadır. • Padişahın görevlerinden bir tanesi din ve şeriat işleriyle ilgilenmektir. Burada dini bir otorite olarak Halife’nin çok da önemli olmadığı görülmektedir. Çünkü dinle ilgilenen asıl kişi padişahtır. “Din işlerinin araştırıp sormak, farzları ve sünneti gözetmek, Yüce Allah’ın emirlerini yerine getirmek, din âlimlerine saygı göstermek, geçim ve yaşamaları için gerekeni Beytü’l mal’dan ayırıp tayin etmek, padişaha vaciptir». YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  12. Siyasetname • Adalet: Nizamülmülk padişahlığın Allah tarafından bağışlanmış bir vasıf olduğunu belirttikten sonra padişahın vazifeleri ve yüce Allah’ın nimetlerini bilmesi meselesini, diğer bir deyişle sorumluluğunu ele alır. • Nizamülmülk açık bir şekilde şöyle demektedir: “Yüce Allah’ın nimetinin değerini bilmek, padişahın O’nun rızasını gözetmesidir. Yüce Allah’ın rızası ise, halka yapılan ihsan, onlar arasında yayılan adalet ile elde edilir.” • Sürekli olarak adaleti vurgulayan Nizamülmülk bunu şu ünlü sözle ortaya koymaktadır: “Mülk küfürle devam eder, zulümle devam etmez.” YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  13. Siyasetname • Bu konuda Nizamülmülk’ün verdiği çarpıcı bir örnek Hz. Yusuf’un durumuyla ilgilidir. Hz. Yusuf’un idare ettiği devletin sual ve cevabını kıyamette vermesi gerektiği belirttikten sonra peygamberin durumu böyle olunca, başkalarının durumu nasıl olur diye sormaktadır. • Padişahın adalet ile ilgili sorumluluğu Hz. Peygamber’in şu hadisiyle perçinlemektedir: “Dünyada Allah’ın kulları üzerinde kuvveti ve fermanı olan kimselerden her biri kıyamet gününde elleri bağlı olarak getirilir. Onun adaletini ellerini bağladı, aynı adalet onun elini çözer ve cennete eriştirir. Eğer zulüm yapılmışsa, aynı zulüm onun ellerini bağlar, cehenneme atılıncaya kadar götürür.” • Yine Hz. Ömer’in ahirette bir koyunun bacağının kırılması için 12 yıl boyunca hesap verdiğini belirtmesi önemlidir. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  14. Siyasetname • Nizamülmülk’e göre halk padişahın adaletsizlik gösterdiğini ileri sürüp bir isyana girişemez. Bu husus Nizamülmülk’ün diğer düşünceleriyle son derece tutarlıdır. • Zira Nizamülmülk’ün adalet vurgusunun temelinde toplumsal düzenin devamı vardır. Padişah var olan ve iyi olduğu düşünülen toplumsal düzeni koruma maksadıyla adalet mekanizmasını işletir. Böyle olunca adaletsizlik yapıldığı bahanesiyle halktan ya da başka bir zümreden kişinin isyanı toplumsal düzenin bozulması anlamına gelecektir ki adalete asıl aykırı gelen bu durum olacaktır. • Nizamülmülk bir taraftan adalet bağlamında sorumluluğu doğrudan Allah’a bağlayarak padişahı uyarırken diğer taraftan söz konusu sorumluluğun hesabının Allah’a verileceğini işaret ederek halkın da dikkatini çekmektedir. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  15. Siyasetname • Doğal Düzen ve Adalet: Nizamülmülk’te zulüm ve adalet ikilemi hem bir güç siyaseti içinde değerlendirilmekte hem de ilahî adaletin tecelli ettiği bir nokta olarak dikkat çekmektedir. • Verdiği örneklerde halka zulmedenler vali ya da ikta sahibi gibi görevlilerse melik; bir melik ise bir başka melik tarafından cezalandırılmakta böylece hak yerini bulmaktadır. • Bu konuda verdiği ilginç bir örnek adaletsiz padişahın bir atın çiftesiyle ölmesidir. • Bu bakış açısı bize her zaman adaletin doğal düzenle uyum içinde olduğunu, düzeni bozmanın zulüm, devam ettirmenin ise adalet anlamına geleceğini göstermektedir. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  16. Siyasetname • Adalet ve Bürokrasinin Gücü: Nizamülmülk’ün devlet yönetiminde önemsediği konulardan bir tanesi vezirler başta olmak üzere devlet memurlarına ilişkin işlerdir. • Nizamülmülk memurların sahip olduğu bürokratik güce dikkat çekmekte ve bunun padişah tarafından önemsenmesi gerektiğini bildirmektedir. Memurların halka zulmetmelerini önlemek ve halka yardım etmesini sağlamak padişahın yapması gereken işler arasında yer almaktadır. Vezirler ise memurlar içinde zirve olmaları bakımından daha büyük bir önemi haizdirler. Bu noktada Nizamülmülk kimi durumlarda vezir padişahtan bile fazla güç sahibi olabilir diyerek vezirlerin fiili güç sahibi olarak önemlerine dikkat çekmektedir. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  17. Siyasetname • Bir taraftan vezir başta olmak üzere bürokrasinin gücüne dikkat çeken Nizamülmülk diğer taraftan bu gücün bozulması lehine bir tavsiyede bulunmamaktadır. Yani padişah bu gücü dikkate almalı, bu güç karşısında dikkatli olmalı ama düzende bir problem olmadığı sürece bu güçten rahatsız da olmamalıdır. • Padişahın yapması gereken sadece bir aykırılık olduğunda müdahil etmektir, örneğin bir vezirin ihaneti söz konusu olduğunda onu cezalandırmak bu kapsama girer. • Padişahlar iyi vezir ya da bürokratlara da muhtaçtırlar dolayısıyla onlara saygı göstermelidirler. Burada Nizamülmülk’ün kendisinin bir vezir ya da bürokrat olmasının etkileri görülmektedir. Bir anlamda işini doğru yapan vezire saygı gösterilmesini isteyerek kendisine saygı duyulması gerektiğine işaret etmektedir. Bu husus aynı zamanda geleneksel toplumlarda padişahın sınırsız bir güce sahip olmadığının da bir göstergesidir YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  18. Siyasetname • Merkezî Otorite Vurgusu: Nizamülmülk’ün vezirlik yaptığı dönem göz önünde bulundurulursa dönemin siyasi ve dinî çalkantıları arasında bir devletin en çok ihtiyaç duyacağı şeyin merkezî otorite olacağı açıktır. • Nizamülmülk ülkesinde uyguladığı toprak sisteminden askerî teşkilata, eğitim kurumlarından dinî yapıya kadar pek çok noktada merkeziyetçi yapının korunmasına hususi önem atfetmiştir. Bu çerçevede merkeziyetçi ikta sistemi ve farklı sınıflar üzerine kurulan bir devlette bu sınıfların tamamını idare edebilecek bir siyaset inşasının tahlilini yapmak bu bölümün asıl gayesi olacaktır. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  19. Siyasetname • Merkeziyetçi Bir İkta Sistemi: Bilindiği üzere Büyük Selçuklu Devleti tarım toplumu idi. Bu toplumda gerçekleşen tarımsal üretimin siyasi kontrolü ise ikta sistemi ile sağlanıyordu. Bu yüzden Nizamülmülk ikta sistemine ilişkin de tavsiyelerde bulunmuştur. • Bu tavsiyelerde bulunurken ikta sahiplerinin görevlerini yaparken nelere dikkat etmelerini, halka nasıl davranacaklarını hatırlatır. Burada Nizamülmülk’ün padişaha tavsiyesi ise gerektiği gibi davranmayan ikta sahibini cezalandırmasıdır.54 Aynı konuda diğer bir tavsiyesi iktaların iki yılda bir değiştirilmesidir. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  20. Siyasetname • Çeşitli Sınıflar Üzerinde Yükselen Siyaset: Nizamülmülk toplumsal yapıyı çeşitli sınıflar-sınıflandırmalar bağlamında ele almaktadır. Nitekim siyaset de böyle bir yapı üzerinde yükselmektedir. • Bu yapılanmada temel ayrım asil ve sıradan insan ayrımıdır, Nizamülmülk bu konuda şöyle demektedir: “Fitne ve hile günlerinde asiller ezilirler; aşağılar kudretli olurlar. Her kimin gücü varsa istediğini yapar.” • Burada yönetilen ile yöneten arasında açık bir farkın olduğu da görülmektedir. Yani bir yönetici sınıf vardır, bu sınıf kesin olarak yönetilen sınıfından farklıdır. Yine yönetici sınıfın da kendi içinde ayrıldığını ve padişah hanedanının özel bir yeri olduğunu belirtmek gerekir. “Allah padişahı bütün insanların üstü yaratmıştır; dünyadakiler onun astıdırlar; dirlik ve büyüklüğe onun sayesinde sahip olurlar.” YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  21. Siyasetname • Nizamülmülk bunların yanı sıra ırk ayrımlarına da dikkat çeker. Burada Türkler ve Farisiler temel iki unsur olarak ortaya konabilir. Eserde Türklerin daha ziyade askerlikle uğraşan bir millet oldukları kabul edilmiş ve onların asker olarak kalmaları uygun görülmüştür. • Türkler söz konusu eserde genelde eğitimsiz cahil kişiler olarak ele alındıkları için bürokrasi gibi daha ince görevler onlara yakıştırılmamıştır. Bürokrasi için ise daha ziyade Farisiler uygun görülmüştür. Zaten bürokrasinin başında da Nizamülmülk vardır, dolayısıyla bu teşkilatın Farisilerden oluşması kanıksanmamalıdır. • Türk-Farisi ayrımı siyasi gücün iki temel unsurunu yani kılıç ve kalem unsurlarını iki millete bölmüş, böylece siyasi denge kurulmuştur. Bu dengenin bozulması ise her şekliyle olumsuz olarak değerlendirilmiştir. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  22. Siyasetname • Adil bir sultanın yapması gereken toplumsal dengeyi-düzeni korumaktır. Adalet bu düzeni korumanın ta kendisidir. Adalet toplumsal bir gruba o grubun hakkı neyse onu vermeyi gerektirir. Bürokrasi kendi sınırları içinde kendi gücüne, askerî sınıflar kendi gücüne sahip olacaktır. Aşağı sınıflar yöneticilerin işlerine karışmayacak, yöneticiler de birbirlerinin işlerine karışmayacaklardır. Tüm bunların korunması ise sultanın vazifesidir. • Diğer taraftan bazı unsurlarla uyum mümkün değildir. Dolayısıyla onları dışlamak gerekir, Rafiziler ve diğer Sünni olmayan mezheplere bağlı olanlar ortadan kaldırılmak suretiyle dışlanmaktadır. Aynı şekilde kadınlar da siyasetten uzak tutulmuştur. Yine bu konularda tedbir almak sultanın görevi olarak belirlenmiştir. Nitekim bir fitne döneminden sonra, adil bir sultan geldiğinde toplumsal düzen yine normal hâline döner: “...değerlileri kendi payelerine ulaştırır; değersizlerin ellerini kısa eyler; kendi iş ve mesleklerine gönderir; nankörlerin kökünü kazır; dinin dostu, zulmün düşmanı olur. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  23. Siyasetname • Nizamülmülk’ün siyaset bağlamında sınıflar arası ayrımı bir kez daha vurguladığı nokta Mazdek isyanına ilişkin görüşlerinde ortaya çıkar. Bilindiği üzere bu isyan Sasani toplum düzeninin değişmesini öngörmekte ve bu değişimin toplumsal bir eşitlik bağlamında olacağını işaret etmektedir. • Nizamülmülk’ün anlatımına göre Mazdek’in dini malı ve kadını herkese mübah sayıyordu, dolayısıyla herkes herkesin malından ve karısından yararlanabilirdi. Bu durum toplumsal düzeni bozduğu gibi, Mazdek peygamberlik iddiasında olduğu için Kral Kubad’dan daha üstün bir kişi olarak ortaya çıkmıştı. Mazdek’in dini gereğince mallar herkesin olduğu için büyüklük, küçüklük, zenginlik ve fakirlik ortadan kalkacak, diğer taraftan kadınların birçok erkekle birlikte olması nesli (soyluluk) orta-dan kaldıracaktır. Hâlbuki Nizamülmülk böyle bir şeyin toplumun felaketi olacağını ifade etmektedir. Dolayısıyla Mazdek dininin ortadan kaldırılması gerekir. Nitekim Nizamülmülk Mazdek’in ortadan kaldırılmasını Nuşirevan’ın büyük bir başarısı olarak övgüyle anlatmaktadır YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  24. Siyasetname • Diğer Tavsiyeler • Rüşvetin önlenmesi, bunun için memurlara yeterli ödenek verilmesi, halkına karşı cömert olması, padişahın dindar olması, ilim ehlini koruması, istihbarat ve posta hizmetleri, padişahın vaktini önemli işlere ayırması, saray muhafızlarının düzenlenmesi, yabancı devletlere elçi gönderilmesi, padişahın huzuruna kabul, işlerde acele edilmemesi, herkese bir iş verilip aylaklığın önlenmesi. • Padişahın kin, dik başlılık, şehvet düşkünlüğü gibi kötü hasletlerden uzak durması gerektiği, devletin biri harcama diğeri rezerv hazinesi olmak üzere iki hazinesi olması, bayındırlık hizmetlerinin yapılması, ve uluslararası ilişkilerde savaş-barış dengesini gözetmesi. YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

  25. Siyasetname • MUSTAFA KÖMÜRCÜOĞLU, ŞEYMA KÖMÜRCÜOĞLU, «Güç ve Adalet Arasında Bir Devlet Adamı: Nizamülmülk ve Siyasetname’si», İLEM Yıllık • Yıl 4 • Sayı 4 • 2009 YRD. DOÇ. DR. YÜKSEL NİZAMOĞLU

More Related