1 / 32

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SİYASAL BİLGİLER FAKÜLTESİ

TÜRKİYE’DE ERKEN ÇOCUKLUK EĞİTİMİNİN TOPLUM TEMELLİ MODELLER VE YEREL İŞBİRLİKLERİYLE HAYATA GEÇİRİLMESİ: SİZDE BİZİM ERKEN ÇOCUKLAŞTIRDIKLARIMIZDAN MISINIZ?. Doç. Dr. H. Hakan Yılmaz 19 Haziran 2013. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SİYASAL BİLGİLER FAKÜLTESİ. Başlarken….

gita
Download Presentation

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SİYASAL BİLGİLER FAKÜLTESİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. TÜRKİYE’DE ERKEN ÇOCUKLUK EĞİTİMİNİN TOPLUM TEMELLİ MODELLER VE YEREL İŞBİRLİKLERİYLE HAYATA GEÇİRİLMESİ:SİZDE BİZİM ERKEN ÇOCUKLAŞTIRDIKLARIMIZDAN MISINIZ? Doç. Dr. H. Hakan Yılmaz 19 Haziran 2013 ANKARA ÜNİVERSİTESİ SİYASAL BİLGİLER FAKÜLTESİ

  2. Başlarken… • Türkiye’nin genç nüfusu ve demografik özellikleri, gelecekte rekabet içinde olacağı ülkelere kıyasla önemli avantajlar sağlamaktadır. • Bu avantajlardan yararlanabilme becerisi, nüfus yoğunluğu ve demografik değişimlerin iyi kavranmasını, katılımcı bir bakış açısı ile uygun orta ve uzun vadeli politikaların geliştirilmesini gerekli kılmaktadır. • Çocukların yaşamlarında bu bağlamda iyileşmeler sağlanması için genelde Erken Çocukluk Gelişimi politikalarına, özelde de ana-baba eğitimi programlarına hükümetin politik liderlik anlamında, toplumun da sahiplenme anlamında samimi bir destek vermesi önem taşımaktadır.

  3. Eğitim ve kamusal müdahale • Sosyalfaydasınınsosyalmaliyetindenyüksekolmasıvebeşerisermayeyigeliştirerekekonomideverimliliğiartırması, nedenleriyle eğitimharcamalarınaöncelikverilmektedir (Yılmaz, 2007). • Kamusal müdahaleyi gerekçelendiren üç üç temel faktör: • Pozitif Dışsallık –Eğitimli bir topluma sahip olmanın getireceği ekonomik ve sosyal altyapı (Stiglitz, 1998) • Fırsat Eşitliği - Sosyal adalet kavramı ile ilgili bir öğe olarak kabul edilmekte ve sosyal adaletin varlığının bir ölçüsü olarak kullanılmaktadır (Barr, 1993). • Büyüme - Eğitimharcamalarındakiartışekonomidekiinsangücününverimliliğiniartırmakta, dolayısıylabüyümeyiolumluetkilemektedir (Barr, Culyer).

  4. Eğitim ve kamusal müdahale • Erken çocukluk gelişiminin desteklenmesi, toplumun dezavantajlı kesimlerine yönelik olarak yarattığı etki ile fırsat eşitliğini desteklemektedir. Schuetz vd. (2005) çalışmalarında uzun dönemli okul öncesi eğitimin fırsat eşitliğini olumlu etkilediğini ortaya koymuşlardır. • Vegasve Sentibanez, (2010: 43-52) tarafından yapılan çalışmada, erken çocukluk gelişimine yönelik programların , bireylerin ileride okulda geçirdikleri süreler, okul başarıları, okul bitirmeleri, suç oranlarını göreli az olması gibi etkileri ortaya konmaktadır.

  5. EÇE – Okullaşma oranları • Türkiye genelinde, 2010 yılında 4-5 yaş grubu için okul öncesi net okullaşma oranı % 43,1’dir (2008 yılında bu oranın % 30’un altındadır) • 0-5 yaş nüfusun bölgesel dağılımı ile beraber ele alındığında; İstanbul, Ankara, Diyarbakır, Adana gibi illerin okullaşma oranlarının Türkiye ortalamasının altında olduğu görülmektedir. • Erken çocukluk eğitimi ile yerel katkının artırılması okul öncesi eğitimin hem ilin kendi içinde hem de iller arası dağılımındaki eşitsizliği de azaltacaktır.

  6. EÇE – Yoksulluk • Çocuklar toplum içerisinde yoksulluk karşısında en kırılgan olan grup içinde yer almaktadır. • Eşdeğer fert gelirine göre medyanın % 60 alınarak yapılan hesaplamada yoksulluk oranı fertlerde 2008 yılında % 25’ler seviyesinde iken bu oran çocuklarda % 33,9’a kadar çıkmaktadır. Türkiye’de Toplam Yoksulluk ve Çocuk Yoksulluğunun Gelişimi Kaynak: Yılmaz ve ark, 2011, Yoksulluk ve Çocuk Yoksulluğu Raporu, Ankara Üniversitesi SBF, UNICEF (yayımlanmamış çalışma)

  7. EÇE – Yoksulluk Yoksul Çocukların Eğitim Çağlarına Göre Dağılımı (%) • Yoksulların yaklaşık % 55’i 19 yaş altı nüfus içinde yer aldığı görülmektedir. 2008 yılı itibariyle 0-19 yaş arasındaki yoksul çocukların % 79,2’si okul öncesi ve ilköğretim çağında, % 28,8’i ise okul öncesi dönemi olarak tanımlanan 0-5 yaş grubundadır. • 2003 ve 2008 yıllarına karşılaştırmalı olarak bakıldığında, okul öncesi ve ilköğretimdeki çocukların toplam yoksul çocuklar içindeki payında bir artış görülmektedir Engellilik, Yaş ve Cinsiyete Göre Çocuk Yoksulluğu Oranları Kaynak: Yılmaz ve ark, 2011, Yoksulluk ve Çocuk Yoksulluğu Raporu, Ankara Üniversitesi SBF, UNICEF (yayımlanmamış çalışma)

  8. Bütçe harcamaları: mali sürdürülebilirlik, kalite ve fırsat eşitliği • Okullaşma oranlarındaki artış kamu bütçesinden okul öncesi eğitime ayrılan kaynağında artması anlamına gelmektedir. • Bütçe kaynaklarındaki artış ne düzeyde sürdürülebilir, eğitim donanımı ve sunumu açısından kaliteli ve maliyet etkin? Toplam Bütçe Harcamaları İçinde Okul Öncesi Eğitim Harcamalarının Payı (%) Öğrenci Başına Okul Öncesi Eğitim Harcamaları (2003 fiyatlarıyla, TL) Yılmaz, 2007, Saral 2013

  9. Bütçe harcamaları: alternatif maliyet Tüketim Lorenz Eğrisi ve Yoğunlaşma Eğrileri, 2010 • MEB bütçesi içinde okul öncesine ayrılan kaynakların artması başta lise olmak üzere diğer eğitim seviyeleri üzerinde mali baskı yaratmaktadır. • Yoksul hanelerin eğitim harcamalarından yararlanma oranları daha düşük seviyede çıkmaktadır (Yılmaz, Memiş, 2013). Yılmaz, Memiş, 2013, Yaşanan Ekonomik Kriz Döneminde Kamu Kesimi Eğitim Harcamalarının Farklı Toplumsal Gruplara Yansıması Üzerine Bir Ampirik Analiz, Ankara Üniversitesi BAP Projesi

  10. Kılavuzun hazırlanma gerekçesi • Bu çerçevede hazırlanan kılavuz, • özellikle okul öncesi eğitime erişimi olmayan veya güçlükle erişen dezavantajlı kesimlerin erken çocukluk hizmetlerinden ücretsiz olarak (veya en maliyet etkin) faydalanmasını desteklemek amacıyla • yerel kuruluşların işbirliği ile oluşturulacak hizmet sunumuna dayalı • toplum temelli bir yaklaşımın geliştirilmesi için hazırlanmıştır. • Hizmetlerin bölge özelliklerini tanıyan ve bölge ihtiyaçlarını doğru tanımlayabilecek yerel aktörler tarafından, mevcut kaynakların bir önceliklendirme alanı olarak harekete geçirilmesi yoluyla sunulması, MEB’in yükünü de hafifletecektir.

  11. Çalışma Kapsamında Geliştirilen Toplum Temelli Erken Çocukluk Eğitim Modelleri

  12. Toplum Temelli Erken Çocukluk Hizmetlerine Yönelik Olarak Önerilen Modeller • Geliştirilen modeller, toplumsal ihtiyaçlarla birlikte mevcut uygulamalar ve uluslararası örnekler ışığında uygulayıcılara yön göstermek amacıyla oluşturulmuştur. • Yerel yönetimlerin, STK’ların ve işveren kuruluşlarının bu modelleri referans alması ve kendi modellerini kendi kurumsal kapasiteleri ve bulundukları bölgedeki çocukların ihtiyaçları doğrultusunda özgün yöntemlerle katılımcı bir çerçevede şekillendirmeleri öngörülmektedir.

  13. Kimler hizmet sunabilir? • Milli Eğitim Bakanlığı • Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü • Kamu Kurum ve Kuruluşları • Yerel Yönetimler • Sendikalar • İş Kanuna Tabi Ticari Şirketler • Dernek ve Vakıflar • Gerçek ve tüzel kişiler

  14. Erken Çocukluk Eğitim Kurumu Açabilecek Kurum ve Kuruluşlar

  15. Toplum Temelli Erken Çocukluk Hizmetlerine Yönelik Olarak Önerilen Modeller Model 1: Mobil Oyun Otobüsü Model 2: Oyun Odaları Model 3: Topluma Hizmet Gönüllüleri Merkezi Model 4: Erken Eğitim Merkezi Model 5: Çocuk Evleri Model 6: Anne Çocuk Sağlık ve Spor Merkezi Model 7: Aile Kütüphanesi Model 8: Çocuk ve Aile Bilim Sanat Kültür Merkezleri Model 9: Oyuncak Fabrikası / Atölyesi Model 10: Oyuncak Kütüphanesi

  16. Model 1: Mobil Oyun Otobüsü

  17. Model 1: Mobil Oyun Otobüsü

  18. Model 4: Erken Eğitim Merkezi

  19. Model 4: Erken Eğitim Merkezi

  20. Kurumların Erken Çocukluk Eğitim Hizmeti Sunma Sürecinde Atacakları Adımlar • Öncelikle erken çocukluk eğitimi hizmetinin hedef kitlesinin ve hedef kitlenin spesifik ihtiyaçlarının belirlenmesi, dezavantajlı ve yoksul grupların ve bunların erişim ve benzeri konulardaki özel problemlerinin belirlenmesi ve işbirliği olanaklarının araştırılması gerekmektedir. • Kurumların erken çocukluk hizmetine yönelik olarak alacakları karar çerçevesinde atacakları adımlar altı başlıkta anlatılmaktadır.

  21. Önerilen altı aşamalı süreç

  22. AŞAMA 2: Hedef Gruba Ulaşma, Farkındalık Yaratma ve Bilgilendirme AŞAMA 1: Toplum Temelli Erken Çocukluk Eğitimi Hizmetlerine İlişkin ihtiyaçlarının Tespit Edilmesi • Erken çocukluk eğitimine katılım zorunlu olmadığı için, ebeveynlerin erken çocukluk eğitiminin yararları ve sunulması planlanan programların beklenen çıktıları konusunda bilgilendirilmesi katılımın artırılması açısından önemlidir. • Bu şekilde , ihtiyaç analizinin sayısal çıktıları desteklenmiş olacak ve kapasite gereksinimi daha doğru belirlenebilecektir. • Toplum merkezli erken çocukluk eğitimi hizmet sunma kararı almadan önce toplumun bu hizmete ihtiyacının ne düzeyde olduğunu araştırmalıdır. • Öncelikli olarak 0-5 yaş grubundaki çocukların sayısı ile ve erken çocukluk eğitimine erişemeyen çocukların sayısı belirlenmelidir. • Bu tespitin devamında coğrafi alanın genişliğine göre bölge ve mahalleler ile hanelerin özelliklerine göre eğitime erişemeyen çocukların dağılımı çıkarılmalıdır.

  23. AŞAMA 3: Mevcut Olanaklarını ve Kaynaklarını Değerlendirmesi AŞAMA 4: İşbirliği Olanaklarının Araştırılması • Kurumların fiziksel ve operasyonel kapasite konusunda yaşadığı sıkıntılar ve ekonomik kaynaklar yetersizliği erken çocukluk eğitim hizmetlerinin yetersiz oluşunun en önemli nedenlerinden biridir. • Bu bağlamda, erken çocukluk eğitim hizmeti sunmak isteyen ancak yeterli fiziksel kapasite veya ekonomik kaynak olmadığı için hizmet sunamayan yerel yönetimlerin işbirliği olanaklarını iyi değerlendirmesi gerekmektedir. • Kurumlar ilk iki aşamada elde ettikleri bulgulara ve ihtiyaç duyulan hizmete göre mevcut fiziksel ve operasyonel kapasitelerini değerlendirmelidir.

  24. AŞAMA 6: Finansman İhtiyacının Belirlenmesi ve Bütçelemenin Yapılması AŞAMA 5: Sunulacak Hizmetlerin ve Yönetim Yapısının Belirlenmesi • Erken çocukluk eğitimi denildiğinde akla gelebilecek pek çok model vardır. Yerel yönetimler hizmet sunma sürecinde önceki aşamalarda elde edilen çıktıları ve mevcut imkanları göz önüne alarak hizmet modellerinden hangisini veya hangilerini uygulamaya koyacağına karar vermelidir. • Kurumun programları hayata geçirmek üzere bütçe kaynakları ile bütçe dışı kaynakları belirlemesi gerekmektedir. • Programlara yönelik kaynaklar tavanı hesaplandıktan sonra faaliyetler bazında erken çocukluk eğitimlerine ilişkin maliyetler hesaplanacaktır. • Sabit maliyetler – Değişken maliyetler

  25. İzleme ve değerlendirme sistemi kurulması

  26. İzleme ve Değerlendirme • Erken çocukluk eğitimi ile orta-uzun vadede hedeflenen sonuçlara ulaşılması iyi tanımlanmış, etkin işleyen bir izleme ve değerlendirme sisteminin de varlığını gerektirmektedir. • Özellikle kurum ve kişilerle yapılan işbirliklerinde izleme ve değerlendirme sistemi daha büyük bir öneme sahip olmaktadır. • Sunulan hizmetin etkinliğinin ve toplumsal yaşamdaki oluşturduğu pozitif değişikliğin de halka anlatılabilmesi için izleme ve değerlendirme sistemi önemli bir bilgi altyapısı oluşturmaktadır.

  27. İzleme ve Değerlendirme • Geleneksel izleme yaklaşımı, programlanan faaliyetlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğini sorgulamak üzerine kurulmuştur. • Faaliyet ve projelerin tamamlandı mı? • Modern yaklaşım • Kurumsal düzeyde plan, program ve bütçe belgeleriyle uyumlu mu? • Hedeflenen çıktılara ne düzeyde ulaşıldı? • Çıktılar hangi sonuçlara yol açtı?

  28. Sonuç zinciri

  29. İzleme ve Değerlendirme

  30. Sonuç • Kılavuzda kamu ve özel yerel nitelikteki kurumsal yapıların toplum temelli erken çocukluk hizmeti sunumunda izlemeleri gereken yol, yöntem adımlar şeklinde uygulayabilecekleri model önerileri ile birlikte anlatılmıştır. • Toplum temelli erken çocukluk hizmeti sunan kurumlar ve kuruluşlar verilen modeller ışığında; kendi bulundukları bölgenin özelliklerini ve önceliklerini dikkate alarak, uygulayacakları modeli kurumsal kapasiteleri ve yeterlilikleri ve çocukların ve ailelerin ihtiyaçları temelinde şekillendirecek, gerekirse kendi özgün modellerini oluşturabileceklerdir.

  31. Sonuç • Sonuç olarak, hakkaniyete dayalı bir yaklaşımla, her çocuk en temel hakkı olan eğitim ve bakım hizmetlerinden ihtiyaçları doğrultusunda yararlanabilecektir. • Okul öncesi eğitim ve bakım hizmetlerine erişimdeki artış, dolaylı olarak kadın istihdamına da olumlu olarak yansıyacak ve yoksullukla mücadelede bir adım daha atılmış olacaktır. • Son söz: ne ekersen onu biçersin..

  32. Teşekkürler… hakkihakanyilmaz@yahoo.com

More Related