1 / 16

MİMARİ TASARIMDA METAFOR ( DEYİMSEL) YÖNTEMİ

MİMARİ TASARIMDA METAFOR ( DEYİMSEL) YÖNTEMİ. MEHMET GÖVEN 201010403018. ANIL BAYRAM 201010403032. Binalar bize neden bir şeyleri çağrıştırır?

gannon
Download Presentation

MİMARİ TASARIMDA METAFOR ( DEYİMSEL) YÖNTEMİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. MİMARİ TASARIMDA METAFOR ( DEYİMSEL) YÖNTEMİ MEHMET GÖVEN 201010403018 ANIL BAYRAM 201010403032

  2. Binalar bize neden bir şeyleri çağrıştırır? İnsanlar birtakım şeyler arasında metaforik ilişkiler kurmayı, bir şeyleri bir şeylere benzetmeyi severler ve bu yöntemi çeşitli alanlarda oldukça sık kullanırlar. Yapılan kimi benzetmelerin, kurulan kimi metaforların ise terimleri, hayvanlar ve mimarlıktır; yani kentlerin, binaların, mekânların ya da daha başka birtakım mimari öğelerin, yapı birimlerinin birtakım hayvanlara benzetilmesi söz konusudur. Madem binaların ve nesnelerin işlevlerini gerektiği gibi yerine getirmeleri kadar bize anlattıkları da onlara duyduğumuz hayranlığın derecesini belirliyor; o zaman da şu soruyu biraz daha ayrıntılı ele almak gerekiyor

  3. Nasıl oluyor da taş, çelik, beton, ahşap ve cam belli bir forma bürünüp birtakım duygu, düşünce ve kavramları bize yansıtabilecek, hatta bizde zaman zaman çok önemli ve dokunaklı şeyler anlattıkları izlenimini yaratabilecek hale geliyor? Nasıl işliyor bu acayip süreç? Çevremize bu gözle bakmaya başlayınca, mobilyalarımızı ya da evlerimizi, canlı varlıklara benzetmekte zorlanmayacağımızı anlarız. Sürahimize bakınca bir penguen, çaydanlığımıza bakınca tıknaz, kendini önemseyen bir adam, çalışma masamıza bakınca zarif bir geyik, yemek masamıza bakınca da bir öküz aklımıza gelebilir.

  4. Kimileri ise daha da ileri gitmişler, insanların mimarlığı hayvanları taklit ederek öğrendiklerini, yani bir anlamda, hayvanların insanlara mimarlık konusunda hocalık yaptıklarını söylemişlerdir. Örneğin, Orta Afrika’nın Batı bölgesinde yaşayan Fali halkının inancına göre, öğretmen bir kaplumbağadır, çünkü bu ilkel topluma göre insanların inşa ettikleri ve içinde yaşadıkları evin modeli onlara o hayvan tarafından verilir. Bu kavmin atası olan ilk çift, ilk evi, kaplumbağanın verdiği bilgiler doğrultusunda, onun denetimi altında yapmıştır. Bu konutların planı, kaplumbağanın bedensel yapısını çağrıştırır.

  5. Victor Hugo, adını bu binadan alan ünlü romanında şunları yazar: “Ona sanki kilise sallanıyormuş, canlanıyormuş, yaşıyormuş gibi geliyordu ve her kolon, sanki koskocaman bir ayak oluyordu. Ve sanki dev katedral, ayakları olan kolonlarla yürüyen, iki kulenin hortumu olduğu bir çeşit olağanüstü filden başka bir şey değildi.”

  6. AlfredMessel’in Berlin’de inşa ettiği Wertheim Mağazası’nın çatısından bir çift kuşkulu göz bizi süzer. Paris’teki CastelBeranger’içevreleyen demir parmaklıklar sinek bacaklarını andırır. Mimarı : Hector GUIMARD

  7. Sydney Opera Binası’nın (JornUtzon) kabuklarını yelkenlere benzetenlerin yanı sıra, çiftleşen kaplumbağalara benzetenler vardır.

  8. GatesheadMillenyum Köprüsü’nün tasarımını yapan WilkinsonEyre mimarlık ofisinden ChrisWilkinson bu soruyu “Bu sadece tesadüfi bir esinlenme değil; hayvanların organizması ile yapının strüktürü arasındaki paralellikleri araştırıyoruz” diye yanıtlıyor. Yani zoomorfik mimarlar doğaya sadece biçimsel anlamda ilham almak için bakmıyorlar. Belki de sadece, doğanın çok önceden keşfettiği bazı gerçekleri onun izinden giderek bulmaya çalışıyorlar. Kimi, doğanın yarattığı mucize çözümlerden strüktürel ilhamlar alıyor. Kimi, organik formları kişisel mimari dil olarak benimsiyor.

  9. Bazıları ise, dev hayvan heykellerini anımsatan yapılarla kentsel semboller yaratıyor. Fonksiyonel, estetik ya da analojik, hangi yönden olursa olsun bütün yollar mimarideki en güncel ve en “tartışmalı” akıma, hayvan formlarına öykünen “zoomorfoloji”ye çıkıyor. RenzoPiano’nunKansai Havalimanı’nın iç mekânında dev bir balinanın midesindeymiş gibi hissedip, devasa omurgasına hayran kalıyoruz. Koca havaalanı ise, kıvrak hareketlerle, eski çağlardan gelerek yeryüzüne yeni inmiş, upuzun bacaklı, büyük bir tarih öncesi kuşuna benziyor.

  10. Bir yeri mekân yapan orada yaşayan insandır. Etrafımda gördüğüm şeyler benden bir parça olmalı, bana uymalı… Mekân gittikçe bana benzemeli. Ancak o zaman aradığım motivasyonu bulabilirim.” İşte bu kaygılar ve arzular Mehmet Aksoy’a kent dışında, Polonezköy’den birkaç kilometre uzaklıkta tasarımı kendisine ait olan özel bir atölye-ev inşa ettirdi. Aksoy evin tasarımını yaparken Mısır firavunlarının bereket sembolü olan kutsal böcek “scarab”, bizdeki bahtsız adıyla “bokböceği” formundan esinlenmiş.

  11. EeroSaarinen’in projelendirdiği New York’taki “TWA Terminal” havalimanı ile Calatrava’nınLyons, Satolas’taki tren istasyonu dev betonarme kanatlarıyla ve HansHollein’in dev bir kabuklu deniz hayvanını çağrıştıran Fransa’daki Vulcania binası bu eğilimin en güncel örneklerinden bazıları.

  12. Dans Eden Ev Hollanda kökenli bir sigorta şirketi olan NationaleNederlanden’in Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’ın şehir merkezinde inşa ettirdiği binasına verilen takma isimdir. Hırvat ve Çek kökenli bir mimar olan VladoMilunić’in Kanada kökenli bir mimar olan Frank Gehry ile işbirliği yaparak boş olan ve nehir kıyısında yer alan bir alanda tasarladığı binadır.

  13. Bu alandaki yapı 1945’teki Çek Bombardımanı’daki harap olmasından beri boş duruyordu. 1992 yılında başlanan inşaat 1996 yılında tamamlandı. Orjinal olarak FredAstaire ve GingerRogers’a adandığı ve dans eden iki partneri sembolizce ettiği için FredandGinger olarak adlandırılan bu yapı bölgede yaygın olan Barok, Gotik ve Art Nouveau binalar arasında oldukça dikkati çekiyor. Yapıya verilen başka bir isim de "Sarhoş Ev"’dir.

  14. Tren İstasyonu Lyon, Fransa 1990-94 yılları arasında inşa edilen Lyon Satolas Havaalanı Tren İstasyonu dev boyutlu bir böceği andırıyor. Yapı içerisinde doğal ışık elde edebilmek için tasarımda bol bol cam kullanılmış.

  15. Sydney. Sage Sanat Merkezi, Norman Foster, Gateshead Bu yapı dev bir solucanı andırmaktadır.

More Related