1 / 66

TÜRK KÜLTÜRÜ

TÜRK KÜLTÜRÜ. İsmail ÇALIŞKAN.

gale
Download Presentation

TÜRK KÜLTÜRÜ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. TÜRK KÜLTÜRÜ İsmail ÇALIŞKAN

  2. —-> Kültür görelidir. Yani her toplumun kendine özgü kültürü vardır.—-> Kültür tarihseldir. Yani geçmişten günümüze süregelmektedir.—-> Kültür insan eseridir. İnsanlar hem kültürü oluştururlar hem de kültürden etkilenirler.—-> Kültür durağan değildir. Zaman içinde değişir. Maddi öğeler daha hızlı değişir. Ayrıca her toplumda kültürel değişim hızı birbirinden farklıdır.

  3. TÜRK ADI “Türk” adının anlamı ile ilgili olarak çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Adları “Türk” sözcüğüne benzediği iddia edilen bazı toplulukların “Türk” milleti ile herhangi bir ilişkisi olmadığı bilimsel çalışmalarla ortaya konmuştur. Bu çalışmalara göre, “Türk” sözcüğü; “güç, kuvvet, güçlü, kuvvetli, cesur, türeli (kanun ve nizam sahibi) ve türeyen, çoğalan” anlamlarına gelmektedir. 

  4. TÜRKLERİN İLK ANAYURDU Türk kültürünün ocağı yani ilk ortaya çıktığı bölge ’’Orta Asya’’dır. Türklerin ilk anayurdu Altay - Sayan dağlarının kuzeybatısı, Tanrı dağlarının kuzeyi, Hazar Denizi’nin doğusu, Sibirya steplerinin güneyi olarak belirlenmiştir.

  5. Orta Asya’daki İlk Türk Uygarlık Merkezleri Kültür sözcüğünün çeşitli anlamları vardır. Latince’de “toprağı işleme” demek olan bu tabir Batı Avrupa dillerinde “yüksek genel bilgi” anlamıyla Türkçe’ye girmiştir. Kültür, bir ulusun kendine özgü yaşam ve davranış tarzıdır. Kültür, bir ulusun dini, ahlaki, hukuki, iktisadi, fenni ve lisani hayatlarının ahenkli mesmuasıdır.Uygarlık (medeniyet), uluslar arası ortak değerler seviyesine yükselen anlayış, davranış ve yaşama vasıtalarının bütünüdür.Bu tanımlardan yola çıkarak kültür ve uygarlıkla ilgili olarak şunları söyleyebiliriz:

  6. - Kültür karakter bakımından özel, uygarlık geneldir.- Uygarlık kültürlerden doğar.- Bir kültürün varlığı bir ulusun varlığını veya bir topluluğun varlığı bir kültürün varlığını gösterir.

  7. Kültürün doğuşunda, coğrafi durum ve insan unsuru başlıca rol oynadığından insanlar ancak yaşadıkları bölge koşullarının etkisi altında kendi kültürlerini kurmaktadırlar.Orta Asya’da yapılan kazılar sonucunda M.Ö. 5000 yıllarına kadar uzanan kültürlere rastlanmış ve bölgede kurulan Asya Hunları bu kültürlerden etkilenmiştir. Orta Asya’daki kültür çevreleriyle ilgili kısa bilgiler vererek bölgeyi tanıyalım.

  8. Anav Kültürü (M.Ö. 4500 – M.Ö. 1000) Anav kültürü, Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat yakınlarındaki Anav bölgesinde ortaya çıkarılmıştır. Orta Asya’nın en eski kültürü olan Anav bölgesinde yapılan kazılar sonucunda insanların,- Yerleşik hayata geçtikleri- Tuğladan yapılmış evlerde oturdukları- Dokumacılığı, topraktan ve bakırdan eşya yapmayı bildikleri- Koyun, keçi, sığır ve deve besledikleri- Tarımla uğraştıklarıtespit edilmiştir.

  9. Andronova Kültürü (M.Ö. 1700 – 1200) Altay – Tanrı dağları, Güney Sibirya ve Hazar’ın doğusuna kadar uzanan bölgede gelişmiş bir kültür çevresidir. Afanasyevo kültürüne benzeyen ve daha ileri bir seviyeye ulaşan Andronova kültüründe bakır araçların yanında tunçtan ve altından yapılmış araçlara da rastlanmıştır. Eşyalarını hayvan figürleriyle süsleyen bu kültür çevresinde yaşayanlar atı evcilleştirmişlerdir.

  10. Karasuk Kültürü (M.Ö. 1200 – 700) Bu kültür adını Yenisey ırmağının kollarından biri olan Karasuk nehrinden almıştır. Orta Asya uygarlığında demir ilk defa bu bölgede işlenmiştir. Keçeden dokunan çadırlarla örtülü dört tekerlekli arabaların kullanıldığı tespit edilmiştir.

  11. Tagar Kültürü (M.Ö. (700 – 100) Abakan bölgesinde ortaya çıkarılan bu kültür çevresi, bölgedeki kültürlerin en gelişmiş olanıdır. Bu kültür bölgesinde, iki yüzlü keskin hançerler, ok uçları, iğne, bilezik, küpe ve tarak gibi eşyalara rastlanmıştır.

  12. TÜRK KÜLTÜRÜNÜN GELİŞİMİ TÜRKLERİN ORTA ASYA’DAN GÖÇLERİTürkler, M.Ö. 1700’lü yıllardan itibaren Orta Asya’dan çeşitli bölgelere göç etmişlerdir. M.Ö. başlayıp M.S. da devam eden göç hareketlerinde siyasal, ekonomik ve sosyal olaylar etkili olmuştur.Türklerin Orta Asya’dan göç etmesinde;

  13. - Türk boyları arasındaki siyasal anlaşmazlıklardan dolayı ortaya çıkan savaşlar- Dış baskılardan (Çin, Kitan ve Moğol) dolayı Türklerin bağımsızlıklarını kaybetmek istememeleri- Türklerin yeni ülkeler fethetmek istemeleri- Salgın hayvan hastalıkları ve otlakların yetersiz hale gelmesigibi nedenler etkili olmuştur.

  14. Türkler göçler sonucunda Orta Asya’dan Sibirya’ya, Çin’e, Hindistan’a, Mezopotamya’ya, Anadolu’ya ve Avrupa’ya gitmişlerdir.Göçlerin sonucunda;

  15. - Orta Asya kültür ve medeniyeti dünyanın değişik yerlerine yayılmıştır.- Farklı bölgelerde Türk devletleri kurulmuştur.- Batıya giden Türkler Kavimler Göçü’ne neden olmuşlardır.- Türkler değişik kültür çevreleriyle etkileşim içine girmişlerdir.- Türklerin çok çeşitli bölgelere yayılması, Türk tarihinin bir bütün halinde incelenmesini engellemiştir.

  16. M.Ö TÜRK GÖÇLERİ Çok eski zamanlardan başlayan anayurttan ayrılma hareketleri aralıklarla binlerce yıl devam etmiştir. M.Ö. meydana gelen büyük Türk göçlerinin tarihleri kesinlikle bilinmemekle beraber bazı tespitler yapılabilmektedir. M.Ö. 1500-1000 arasında bir kısım Türkler uzak-Doğuda yaşıyorlardı. Kuzey Çin’de ve bu günkü Moğolistan’da Türkler’in varlığı daha eski çağlara kadar takip edilebilmektedir. Türkler’in kolları olan Yâkutlar ile Çuvaşlar’ın ana kütleden ayrılması ve Yâkutlar’ın doğu Sibirya’ya doğru yönelmeleri çok eski bir tarihte meydana gelmiş olmalıdır; çünkü dilleri “ana Türkçe’’denen ayrı düşen Türk kavimleri bunlardır ve bilhassa Yâkutça bugün en çok değişime uğrayan Türk bir lehçedir. 

  17. Diğer taraftan Türkler’den bir kısmının da M.Ö. 1300-1000 sıralarında Türkistan’da bulunduklarına dair işaretler vardır. Türkler’den bir kütlenin de batıya yönelerek Volga nehri etrafındaki düzlüklerde (M.Ö. VI-III. Asırlar) “İskitler” ile birlikte yaşadıkları tahmin edilmektedir. Hindistan’ın Indus-Pencab havalisine doğru ilk Türk hareketi, bir tahmine göre M.Ö. I. bin başlarına tesadüf eder. Daha eski tarihlerde Türkler’in İran yaylası üzerinden Mezopotamya’ya inmiş olmaları da mümkündür

  18. M.S TÜRK GÖÇLERİ(KAVİMLER GÖÇÜ) Asya Hun Devleti'nin yıkılmasından sonra Hunlar dağıldı . Hunlar'ın bir bölümü Balkaş gölü ile Aral gölü arasındaki topraklarda yaşamaya devam etti. Bir süre sonra buradaki Hunlar diğer Türk boylarının da onlara katılmasıyla yeniden güçlendi .  Balamir zamanında Türkler Hazar Gölünün Kuzeyinden batıya doğru ilerlemeye başladılar . Avrupa'da bütün kavimler birbirine baskı yaparak yer değiştirdiler .  Avrupa'nın siyasi haritasının değişmesine neden olan ve toplumları etkileyen bu olaya tarihte Kavimler Göçü denir ( 375 ).  Kavimler göçü sonunda :

  19. Daha sonra Batı Roma yıkıldı Çok önemli değişikliklerin olmasına sebep olan kavimler göçü (375 ) ile Ilk çağ sona erdiBu göçlerin sonunda Tuna nehri boylarına kadar gelen Hunlar burada Avrupa Hun Devleti'ni ( Batı Hun Devleti ) kurdular . 

  20. Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) (MÖ. 220-MS.300)Kurulduğu tarih kesin olarak bilinmemektedir. Tarihte bilinen İlk Türk Devleti'dir.Bilinen ilk hükümdarı Tuman(Teoman) dır. Teoman'dan sonra yerine oğlu Mete Han geçmiştir.Asya Hun devleti Mete Han zamanında en geniş sınırlarına ulaşmıştır.Çinliler Türk akınlarına karşı koymak için ÇİN SEDDİ'ni yaptılar. NOT: Tarihte ilk defa bütün Türkleri tek bayrak altında toplayan Türk Devleti Asya Hun devletidir.Büyük Hun Devleti VERASET SİSTEMİ ve ÇİN SİYASETİ nedeniyle Doğu ve Batı Hun Devleti diye ikiye ayrıldı.Batı Hunları ARAL GÖLÜ civarına göç etmek zorunda kaldılar. Doğu Hunları ise Kuzey ve Güney olarak ikiye ayrıldı. Ve daha sonra Çinliler tarafından ortadan kaldırıldı.

  21. TÜRK KÜLTÜRÜ’NÜN ÖZELLİKLERİ a) Türk kültürü M.ö. 5000 yıllarına kadar uzanmaktadır. Temelini ise Andronova Kültürü oluşturmuştur.b) Türk kültürü Altay Dağları, Tanrı Dağı, Aral Gölü, Baykal Gölü ve Batı Türkistan'daki Anav ve Namazgah çevrelerin de olgunlaşmıştır.c) Türklerin oluşturduğu bu kültüre Atlı Göçebe veya Bozkır Kültürü adı da verilmektedir.

  22. d) Altay Dağlarındaki Pazırık Kurganı ve Isık Gölü çevresindeki Esik Kurganları ise Türk Kültürünün gelişmişliğinin en önemli eserleridir.*Kurgan : Eski Türklerde mezar.Bu kurganlarda insan ve hayvan cesetleri yanında çeşitli eşyalara rastlanmıştır.Pazırık Kurganında bulunan altın zırhta Türk Kültürünün gelişmişliğinin en önemli kanıtı olarak kabul edilir.

  23. e) Türklerin inanç olarak ölümden sonraki hayata inandıkları anlaşılmıştır.f) Türklerin temel geçim kaynaklarının hay vancılık ve tarım olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca dokumacılık ve madencilikte önemli bir yer tutmaktadır.g) İpek yolu da Türkler açısından önemli bir yer tutmaktadır. İpek yolunun denetimi elde tutulduğu sürece ticaret de Türkler için önemli bir geçim kaynağı olmuştur.

  24. h) Dünyada demir ilk defa Türkler tarafın dan kullanılmış ve at ilk defa Türkler tarafından evcilleştirilmiştir.i) At sütünden kımız yaparak içmişler, hayvancılıkla geçindikleri halde domuzu hiçbir zaman beslememiş ve etini yememişlerdir.j) Savaşçı bir toplum olarak yaşamışlar, Kartal ve Kurdu kutsal hayvan olarak kabul etmişler ve sembol olarak kullanmışlardır.

  25. FİZİKİ KÜLTÜR Türklerin fizik özellikleri olan çekik gözlülük, çıkık elmacık kemikli, esmer tipoloji tarih içinde değişmiştir. Bugünkü durumda genel olarak ortalama boy 1.70, ten rengi beyaz kumral, saçlar dalgalı siyah, sakal bıyık gür, alın geniş, uzun yüzlü, geniş göğüslü ve genelde ela gözlüdürler.Türk adları en fazla Ahmet, Mehmet, Mustafa, Ali, Ayşe, Fatma şeklindedir. Arslan, Şahin gibi somut Devrim gibi soyut adlar da vardır. Dedelerin adları genellikle torunlara verilir. Pek çok yörede her adın bir sıfatı vardır.

  26. Günlük hayatta miladi takvim kullanılır. Ancak kültürel hayat İslam medeniyetiyle iç içe olduğundan hicri takvim adları yaşatılır, Recep, Şaban, Ramazan adları hem ad olarak konur hem günlük dini yaşayışta kullanılır.Türkler Avrasya denilen coğrafyaya yayılmışlardır. En eski Saka Türklerinden beri göçmen kavim olarak Batı'ya yönelmiş ve göç Anadolu'da sona ermiştir. Bugünün ulus devletler dünyasında Batı Türkleri, Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşamaktadır.

  27. Çadır yerleşiminden kent yerleşimine geçen Türkler, ahşap evlerden apartmanlara ve sitelere evrilen kent kültürüne geçmişlerdir. Ev dekorasyonunda kilimden halıya, sedirden mobilyaya, sandalyeden koltuğa, tahta pencereden pimapen pencereye evrilen ev kültürü, geniş aileden çekirdek aileye evrilmiştir. Batılı giyim kuşam yaygın olmasına rağmen, eski giyim kültürü devam etmektedir. Ocak ve mangal düzeninden kalorifer ve doğalgaz düzenine geçen ısıtma sistemi; eşek ve attan arabaya; siniden masaya; şerbetten meyva suyuna; bozadan kolaya; hamamdan saunaya; dere kenarı yıkamadan çamaşır makinesine; teldolaptan buzdolabına temizlik ve sağlık kültürü gelişmiştir. Yemek kültürü et merkezli olup, ot, süt, ekmek, bal, balık, yumurta, yoğurt temel besinlerdir.

  28. Hayvancılık at, eşek, sığır, manda, deve, koyun, keçi, arı, ördek, tavuk yetiştirmeciliğindedir. Tarım ürünleri arpa, buğday, pirinç, pamuk, kabak, bakla, nohut, fasulye, havuç, lahana, soğan, sarımsak, hıyar, turp, bamya, patlıcan, domates, biber, elma, tütün, çay, zeytin, erik, üzüm, patates, ayva, armut, kavun, karpuz, iğde, nar, kiraz, vişne, muz, çilek, fıstık gibi sebze ve meyvelerdir. Dokumacılık, ayakkabıcılık, terzilik en yaygın zenaatlerdir. Çarşı ve bedestenden marketlere, süpermarketlere günlük alışveriş kültürü gelişkindir. Semt pazarları devamlı işler.

  29. TÜRK KÜLTÜRÜNDE DİL Türkler Göktürk, Uygur, Arap, Mani, Brahmi, Süryani, Grek, Ermeni, İbrani, Kiril, Latin alfabelerini kullandılar. Türkiye'de 1928'den beri Latin alfabesi kullanılmaktadır. Türk dili zengin bir sanat geleneğine sahiptir, ancak son yüzyıldaki kültür değişmesiyle Batı dillerinin etkisi altındadır. Küreselleşme, dünya kültürlerine Amerikan kültürünü hayat tarzı olarak en küçük köylere kadar benimsetmekte, ulusal kültür unsurları yabancı kültürüyle ikilik içinde yaşamaktadır. Türk dilinin zengin atasözleri ve deyimleri dahi dublaj diline feda edilmektedir.

  30. TÜRK KÜLTÜRÜNDE TARİH Türk kültürü Türk Kültürünün kökleri, Orta Asyadaki göçebe,Gök Tanrı inanışına sahip, savaşçı halkların kültürüne dayanır. Bu atlı-göçebe kültürün gelişme tarihi taşdevrine kadar gider. Bu dönem, at, kurt, koyun gibi hayvanların evcilleştirildiği ilk kültür dönemidir. Ayrıca süt ürünleri, keten ve halı dokumacılığı da ilk bu dönemde geliştirilmiştir.

  31. Türk boyları bu eski kültürden, Töre diye adlandırdıkları toplumsal hukuk anlayışlarıyla ayrılmışlardır. İnançlarından dolayı her boyun ayrı isimi var olmuş ise de, bu boylar Türk halkının parçası olduklarını unutmamışlardır. Töreye uyan boylara önceleri Törük ya da Török(Türük) denmiş sonraları bu sözcük Türk biçimine dönüşmüştür.

  32. Başka bir anlatılışa göre, Türk sözcüğü Çince Tue' Kue ( cesur ) cümlesinden kaynaklanmıştır.4000 yıllık Türk tarihi süresince, Türk milleti tüm Avrasya üzerinde farklı medeniyetlerle temasa girip, bazı kültürlerden etkilenmiş bazılarını da etkilemiştir.Türk tarihi'nin erken çağında ( M.Ö. 1000 - M.S. 1000 ) özellikle Çin kültürünün etkisi dikkati çekmektedir. Bu dönemde Çin etkisi , bazı Doğu Hun hükümdarlarının saraylarında Çin kıyafetleri ve Çin dilinin zorunlu kılınmasına varacak düzeylerde olabilmiştir.

  33. Artan Çin etkisine karşı Bilge Kağan, Türk halkını, Orhun Kitabeleri ile, ...Çinliler'in tatlı sözleri varmış, Çinliler'in yumuşak ipekleri varmış. Tatlı sözleri, ve yumuşak ipek kumaşları ile Türk halkını kandırır aralarına alırmışlar. Sonra Kağan olacak oğlunuzu uşak, hanım olacak kızınızı cariye yaparlarmış... şeklinde uyarmıştır.

  34. TÜRK KÜLTÜRÜNDE SANAT Mimaride dini yapılar anıtsaldır. Yakınçağa kadar temel üslup Koca Sinan'da belirginleşmiştir. Resimde ve heykelde din kültürünün etkisiyle gelişme ancak minyatür ve süsleme sanatlarında olmuştur. Türk sanatı çini, hat, ebru ve seramikte, tezhip ve halıcılıkta gelişmiştir.

  35. TÜRK ÇİNİ MOTİFİ

  36. Müzik gerek sivil gerek askeri müzikte sanat müziğinden hafif müziğe evrilir. Dini müzik Türk müziğinin önemli unsurudur. Halk müziği, klasik ve arabesk özelliktedir. Türk sanat müziği çağdaş bir sesle, hafif müzik klasik ve pop müzikle gelişmektedir.

  37. Türk edebiyatı şiir, hikaye, roman, deneme, mizah, eleştiri dallarında eski ve yeni formatlarda dünya dillerine çevrilen eserler üretmektedir. Sözlü edebiyat geleneği, dini edebiyat formunda yaygındır ve en meşhuru kandillerde okunan mevliddir. Halk edebiyatında dünya kültürüne Nasreddin Hoca tanıtılmış, çağdaş halk danslarıyla ve seyirlik sanatlarla tarihi kültür yapıları yaşatılmıştır.

  38. TÜRK KÜLTÜRÜNDE HUKUK Şeriat hukukundan laik Medeni Hukuk'a geçen Türklerin toplum yaşamı Batı medeniyeti çerçevesinde anayasal hukuku benimser. Kamu hukuku ve özel hukuk, günlük yaşam kültürünü Batı ile paralel bir düzeye getirmiştir. Bununla birlikte özel hukuk alanında töre ve örf hukuku geçerli olabilmektedir. Hukuk sistemi evrensel hukuk kurallarıyla uyumludur ve AB'ye girildiğinde AB hukuku geçerli olacaktır. Günlük hukuk kültüründe adalet mekanizması ağır işlemektedir. Düşünce özgürlüğüne engel yasalar bulunmaktadır.

  39. SİYASİ KÜLTÜR Türk siyasi kültürü beylik, hakanlık, sultanlık ve tek partili cumhuriyetten demokratik laik çok partili cumhuriyete doğru gelişmiştir. Osmanlı merkezi siyasi yapısı ve bürokratik düzen öğelerinin etkileri cumhuriyette görülmesine rağmen Batı tarzı demokratik rejim yerleşmektedir. Sivil toplum güçlenmektedir. Siyasi kültür, askeri müdahalelerle birlikte gelişmektedir. Bunun temeli Türk kültüründe ordu-millet kavramıdır ve askeri darbelerden sonra otoriterlikten demokratik düzene geçiş sağlanmaktadır.

  40. TÜRK KÜLTÜRÜNDE SPOR Türk spor kültürü Yaşar Doğu, Metin Oktay, Cemal Kamacı gibi milli şahsiyetlerle ifade edilmesine rağmen toplumda spor yapma yaygınlığı ve spora ayrılan bütçe çok geridir. En kabul gören spor futboldur. Geleneksel yağlı güreş ata sporu olarak sürerken avcılık, binicilik, kılıç, okçuluk, cirit, atletizm, halter dallarında uluslararası başarı gösterilmektedir. Türk kültüründe kan sporları, hayvanlara yönelik eziyet yoktur.

  41. TÜRKLERDE ESARET Türk, esaret kabul etmeyen bir millettir.Türkler,tarih boyunca hiçbir millete boyun eğmemiş, hiçbir milletin boyunduruğu altına girmemiş, kendi nizamından başka bir nizam tanımayan millettir.Tarihte bunun birçok örneği vardır.

  42. KÜRŞAD İHTİLALİ Kürşad ihtilali TÜRK tarihinde karakteristik ve çok önemli bir olaydır. Türkler’in tarihleri boyunca bağımsızlıklarını kaybettikleri sadece 5000 yıllık tarihlerinde 50 yıllık bir dönemdir. Ve KürşaDİsyanı da, ilk ve son olan bu esaret yıllarına son vermiştir.Prens Kürşad, Göktürk Hanedanı’ndan 10. Büyük Türk İmparatoru Çuluk Kağan’ın küçük oğludur. 630 lu yıllarda kararsız bir adam olan yeni Türk Hakanı Kara Kağan’ın basiretsiz idaresi, üst üste gelen soğuk ve kıtlık yılları Türk illerinde büyük tahribat yaptı. Bu durumdan yararlanan Çin Ordusu, Türk Ordusu’nu bozdu. Kara Kağan ile 100000 Türk, Çinliler’e esir düştü. Yönetim kadrosu esir alınan Türkler bağımsızlıklarını kaybettiler.

  43. Türkler kendilerine Çin tarafından atanan Sirba Kağan’ı tanımadılar. Gizli gizli 40 kişilik bir ihtilal komitesi kurdular. 40 Türk asilzadesi Prens Kürşad’ı başkan seçtiler.Türk ihtilal komitesinin planı şöyleydi.Çin imparatoru LiŞihmin esir edilecek, Türk illerine kaçırılacak, sonra Çin sarayında esir tutulan 100000 Türk’e karşılık değiştirilecek. İhtilal başarıya ulaşır ulaşmaz da süratle Türkler ayaklanacaklar ve savaşarak bağımsızlıklarını ve topraklarını geri alacaklardı.

  44. Kürşad ve 39 arkadaşı ;kılık değiştirerek gezen Çin İmparatoru’nu kaçırmak için Çin’e girdiler. Ancak o gece fırtına çıktı ve İmparator saraydan ayrılmadı. Kürşad gecikilirse ihtilalin duyulup Türkler’in kılıçtan geçirilmesinden korktu. Akıl almaz bir cesaretle, imparatorluk sarayını basıp imparatoru silah kuvvetiyle ele geçirmeye karar verdi. Arkadaşlarının Çinliler’le kıyas edilmez derecede iyi silah kullanmalarına güveniyordu.Gerçekten o gece 40 Türk asilzadesi sarayı bastı. Pek kanlı bir çarpışma oldu. Yüzlerce Çinli muhafız, 40 Türk’ün keskin nişancılığına ve vuruş maharetine dayanamadı.

More Related