Download
1 / 7
70 likes | 272 Views
NEVESER. “Çaresiz”in Şarkısı. ses düğmesinin açık olması gerekmektedir. “Neveser”;. Dede Efendi’nin Nikriz beşlisine, Hicaz dörtlüsü ekleyerek musikimize armağan ettiği birleşik makam; güzelim bir eski İstanbul vapuruna ve 1904’te Drama’da doğan bir kıza,
E N D
NEVESER “Çaresiz”in Şarkısı ses düğmesinin açık olması gerekmektedir
“Neveser”; Dede Efendi’nin Nikriz beşlisine, Hicaz dörtlüsü ekleyerek musikimize armağan ettiği birleşik makam; güzelim bir eski İstanbul vapuruna ve 1904’te Drama’da doğan bir kıza, yani 7 Temmuz 1962’deki ölümüne kadar Türk musikisinde unutulmaz eserlere imza atmış besteci – söz yazarı, Notre Dame de Sion mezunu, ilk hanım saz eseri bestecisimiz Neveser Kökdeş’e verilmiş, bir kızım daha olursa benim de ona vereceğim büyülü isim.
Gül dalında öten bülbülün olsam Ötsem yanık yanık gönlüne dolsam Aşkını dilesem kalbimi sunsam Ne olur uğruna sararıp solsam Baharım çiçeğim güzelim sevgilim Sar beni kollarına canım diyeyim Bir kuş olsam da pencerene konsam Aşkın şarkısını sana okusam Göğsünde yatsam da biraz uyusam Elemi unutup neşemi bulsam güfte – beste: Neveser Kökdeş
Ne kadar çaresiz bir şarkı, ne kadar “çaresiz”in ne kadar “kavuşamayan”ın, “kavuşması imkansız”ın, ne kadar “bunu artık çok iyi bilen”in şarkısıdır, “Gül Dalında Bülbül Olsam”. Nasıl mutsuz ve umutsuz bir son arzudur o “uğruna sararıp solmak” yalvarışı, nasıl Samanyolu’ndan da ulaşılmazdır o yatılıp uyunmak istenen göğüs. Nasıl ağızla kuş tutmaya değil, kuşun ta kendisi olmaya kalmıştır “aşkın şarkısını ona, o asla kavuşulamayacak”a okuyabilmek. Kalbin en derinlerine kadar hissedilmeden yazılamaz, bestelenemez bu şarkı; neler hisseder kağıt üzerindeki bir kavuşuk, bu yakarışı dinlerken, kavuşulamayanın kendisi olmadığı aşikarken, “o” gül dalının kendisine ait olmadığını bilirken.
Ne kadar çok “Neveser”ler vardır yanıbaşımızda, inip çıkan bir sırta bakarken, kavuşamayacağına yanık yanık ötebilmek için yanıp tutuşan, ne hayatlar vardır dibimizde belki de tam içimizde, hiç kavuşamadan gelmiş; ne hayatlar vardır, belki kocaman bir ekran karşısında, belki de devrilip uyunan bir üçlü koltukta geçip gidivermiş. Ne insafsız ayrılıklar, ne insafsız birliktelikler, ne bir temmuz günü Karacaahmet Mezarlığı’na göçüp gidiverenler vardır.
Teşekkürler İncesaz, teşekkürler Melihat Gülses, teşekkürler Kalan Müzik; “Eylül Şarkıları”nla bu duyguları yaşattığın, bu satırları yazdırdığın, üç beş kişi için bile olsa, bir dersane kuşağına, alfabesi “dabılyu – dabılyu – dabılyu” olmuş bir “dizi film” imparatorluğuna bu güzel eseri taşıdığın, musiki geleneklerine bağlı kalmadan bambaşka bir yol izlediği için Mesud Cemil’in eserlerine “Neveser Musikisi” dediği bestekar, güftekar, gitarist, piyanist, solist, udi, tanburi Neveser Kökdeş’in unutulup gitmesine izin vermeyip tanıştırdığın için... yazan & sunan: düş hekimi yalçın ergir http://www.ergir.com (gözler: Neveser Kökdeş) fondaki alıntı: İncesaz – 2 / Eylül Şarkıları - Kalan Müzik (solist: Melihat Gülses)
