1 / 57

İş Sağlığı ve Güvenliği Konusunda Devlet, İşçi ve İşverenlerin Görev ve Sorumlulukları Araş. Gör. Tül

İş Sağlığı ve Güvenliği Konusunda Devlet, İşçi ve İşverenlerin Görev ve Sorumlulukları Araş. Gör. Tülün ŞİMŞEK Balıkesir-2010. İş Sağlığı ve Güvenliği.

delphine
Download Presentation

İş Sağlığı ve Güvenliği Konusunda Devlet, İşçi ve İşverenlerin Görev ve Sorumlulukları Araş. Gör. Tül

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. İş Sağlığı ve Güvenliği Konusunda Devlet, İşçi ve İşverenlerin Görev ve Sorumlulukları Araş. Gör. Tülün ŞİMŞEKBalıkesir-2010

  2. İş Sağlığı ve Güvenliği • İş kazaları ve meslek hastalıkları, her yıl çok sayıda insanın hastalanmasına, engelli hale gelmesine ya da ölümüne neden olmaktadır. Yaşanan iş gücü kaybının önüne geçilmesi için iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması gerekir.

  3. İş Sağlığı ve Güvenliği • İşçilerin iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı korunması amacına yönelik ilk yasal düzenlemelerin başlangıcı, Batı ülkelerinde XIX. yy.’ın sonlarına kadar uzanır. Sosyal sigorta yasalarının oluşmasından önce ve onlardan bağımsız olarak, iş kazaları konusunda ayrı düzenlemelerin yapılmış olması, sorunun toplumsal önem ve boyutundan kaynaklanır.

  4. İş Sağlığı ve Güvenliği • Çünkü makinenin gelişmesiyle sağlanan toplumsal ilerleme ve refahın bedelini işçiler ödemeye başlamış; bu durumun en ilkel sosyal adalet düşüncesiyle bağdaşmadığı ise yine çok çabuk anlaşılmıştır. İşçinin emeği ile ürettiği artı değere el koyan işveren bu gelir karşısında, söz konusu emeğin üretiminde karşılaştığı risklerin sorumluluğunu almalıdır.

  5. 1890 Berlin Konferansı • Avrupa’da düzenlenen ilk sosyal politika kurallarının belirlendiği konferanstır. • Çocukların işe alınma yaşları (Madencilik) • Çalışma sürelerinin sınırlandırılması • İşçilerin güvenliği ve temizliği bilimin elindeki bütün yollara başvurularak saptanmalı, denetimi ve gözetimi altına verilmeli. • İşçi sağlığı ve iş güvenliği (Madencilik) • Sosyal güvenlik (Madencilik)

  6. İş Sağlığı ve Güvenliği • Mevcut sosyal güvenlik sistemimiz içerisinde ise kısa vadeli sigortalar olarak tanımlanan iş kazası ve meslek hastalığı sigortası, sosyal güvenliğin bir sistem olarak oluşturulmasından önce düzenleme alanı bulmuştur.

  7. İş Sağlığı ve Güvenliği • İşçileri korumaktan çok, işyerinde bulundurulacak bir doktor ile işçilerin sağlık sorunlarına çözüm getirilerek üretimin aksamasının önüne geçilmesi amacıyla hazırlanan Dilaver Paşa Nizamnamesi’nin ardından 1869 tarihli Maadin Nizamnamesi iş kazalarını önlemeye yönelik tedbirleri içererek daha koruyucu bir düzenleme getirmiştir.

  8. 1867 Dilaver Paşa Nizamnamesi • Belirli bir coğrafi bölgeye ilişkin düzenlemeler içerir. • Temel amacı sosyal politika düzenlemeleri getirmek olmasa da kendisinden önceki döneme göre daha modern ve ilerici uygulamalar getirmiştir. • İşçilere tıbbi hizmet ve ilaç sağlanması gibi konularda koruyucu fakat sınırlı hükümler içermektedir.

  9. 1869 Maadin Nizamnamesi • Dilaver Paşa Nizamnamesi’nden farklı olarak daha geniş bir coğrafyada uygulanmış ve işçi sağlığı iş güvenliği konusunda önlemler getirmiştir. • İş kazasının önlenmesine ve iş kazası durumunda bunun tazminine ilişkin hükümler içermektedir.

  10. İş Sağlığı ve Güvenliği • Osmanlı’da gelişme gösteren düzenlemelerden sonra cumhuriyet döneminde de sosyal güvenlik yine bir sistem olarak kurulmadan önce, 114 ve 151 sayılı yasalar ile sosyal sigortaya yönelik ilk adımlar atılmıştır.

  11. 114 sayılı Zonguldak ve Ereğli Havza-i Fahmiyesinde Mevcut Kömür Tozlarının Amele Menafi-i Umumiyesine Olarak Füruhtuna Dair Kanun • Elverişli olmadığı için madenciler tarafından kullanılmayan ve maden ocakları civarında bırakılan kömür tozlarının satılıp, bu satıştan sağlanacak gelirin işçi yararına kullanılmasına dair hükümler içeren kısa bir yasadır.

  12. 151 Sayılı Ereğli Havza-i Fahmiyesi Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik Kanun • 114 sayılı yasadan farklı olarak daha geniş çaplı hükümler getirmiştir. • Sosyal sigortalar konusunda düzenlemeler yapmıştır. • Madende çalışanlar için ihtiyat ve teavün sandıkları kurulması ile iş kazasına uğrayan işçiler için bazı düzenlemeler getirmiştir.

  13. İş Sağlığı ve Güvenliği • Kısa vadeli sigorta kolları başlığı altında bulunan iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesine yönelik düzenlemeler, gerek üretimin aksamasının önüne geçilmesi amacıyla olsun gerekse de sosyal politika tedbirleri açısından olsun, sosyal güvenlik sistemlerinin gelişimi içinde ilk adımları oluşturması bakımından büyük önem taşır.

  14. İş Sağlığı ve Güvenliği • ILO ve Dünya Sağlık Örgütü’nün istatistiklerine göre, dünya ölçeğinde her yıl 50 milyondan fazla iş kazası olmakta, bu kazalarda 100 binden fazla işçi yaşamını yitirmekte, 2 milyon işçi sakatlanmakta ve 6 milyondan fazla işçi de geçici iş göremezliğe maruz kalmaktadır. Bu veriler bize iş kazası ve meslek hastalıklarının hala çok ciddi önem arz ettiğini; önlenmesi, tedbir alınması ve tazmin yoluyla ihmalkârlığın caydırılması açısından düzenlemeler yapılması gerektiğini göstermektedir.

  15. İş Sağlığı ve Güvenliği • Hukuken işyerinde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması zorunludur. Bu zorunluluk iş akdinden doğar. • İşverenin iş akdinden doğan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almaya ilişkin gözetme borcu hem Borçlar hem de İş Kanununda düzenlenmiştir.

  16. İş Sağlığı ve Güvenliği • “İş sahibi, akdin hususi halleri ve işin mahiyeti noktasından hakkaniyet dairesinde kendisinden istenilebileceği derecede çalışmak dolayısıyla maruz kaldığı tehlikelere karşı icap eden tedbirleri ittihaza ve münasip ve sıhhi çalışma mahalleri ile, işçi birlikte ikamet etmekte ise sıhhi yatacak bir yer tedarikine mecburdur.” (Borçlar Kanunu md. 332 )

  17. İş Sağlığı ve Güvenliği • “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler.

  18. İş Sağlığı ve Güvenliği • İşverenler işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar. • Yapılacak eğitimin usul ve esasları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” (İş Kanunu md. 77)

  19. İş Sağlığı ve Güvenliği • İş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinde önleme ve tazmin politikaları bir bütün olarak uygulanır. • Fakat aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri ile iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi, tazmin politikasının yükünü azaltacaktır.

  20. İş Sağlığı ve Güvenliği • İş kazası ve meslek hastalığı kavramları birbirlerine benzemekle birlikte meydana gelme/ortaya çıkma biçimleri bakımından ayrılırlar. Ani bir olay sonucu meydana gelen iş kazalarına karşılık meslek hastalıkları, yine yapılan işle bağlantılı olarak zaman içinde ortaya çıkar. Bu farklılık dikkate alınarak tanımlamaları yapıldığında ayrı ayrı incelenmeleri gerekir. Öncelikle iş kazası kavramını inceleyerek başlayalım.

  21. İş Kazası • 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu iş kazasının tanımını ne gibi ‘hal ve durumlarda’ bir kazanın iş kazası sayılacağını, ‘yer ve zaman’ koşullarıyla sınırlayarak belirlemektedir. • Yargıtay Genel Hukuk Kurulu’nun yeni bir kararına göre de, “…iş kazası yasada tanımlanmamış; ancak bir kazanın hangi hal ve durumlarda iş kazası sayılacağı yer ve zaman koşullarıyla sınırlanarak belirtilmiştir… bu madde ( 506 sayılı Yasa m.11; şimdi:5510 sayılı Yasa m.13) hükmüne göre iş kazası maddede sayılı olarak belirtilmiş hal ve durumlardan herhangi birinde meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olaydır… sayılan haller örnekleme niteliğinde değildir… bu hallerin herhangi birinin gerçekleşmiş olması gerekli ve yeterlidir…” • Güzel, Okur, Caniklioğlu, 317.

  22. İş Kazası • Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, • İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle veya görevi nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş veya çalışma konusu nedeniyle işyeri dışında, • Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, • Emziren kadın sigortalının, çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, • Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelmesi ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratmış olması gerekir.

  23. İş Kazalarının Unsurları • Bir kazanın hangi hal ve durumlarda iş kazası sayılacağı yer ve zaman bakımından sınırlanarak kanunda sayılmıştır. Yargıtay Genel Hukuk Kurulu’nun da gerekli ve yeterli olarak nitelendirdiği bu tanımdan yola çıkarak iş kazasının unsurları belirlenebilir.

  24. İş Kazalarının Unsurları a) Sigortalı Olma b) Kazaya Uğrama c) Nedensellik Bağı d) Sigortalının bedence veya ruhça bir zarara uğraması

  25. İş Kazalarının Unsurları a) Sigortalı Olma 13. maddede geçen, sigortalının işyerinde bulunduğu sırada ifadesi, zaman ve mekân olarak bir açıklama yapmasının yanı sıra sigortalılık durumunu da ifade etmektedir. Kazaya uğrayanın her şeyden önce 5510 sayılı Kanunda iş kazası ve meslek hastalığı sigortası kapsamında olan bir sigortalı olması gerekir.

  26. Sigortalı Olma • Bunlar md. 4/I(a) ve (b) bentlerine tabi sigortalılar ile md.5’te haklarından iş kazası veya meslek hastalığı sigortasının veya genel olarak kısa vadeli sigorta kollarının uygulanacağı belirtilen sigortalılardır.

  27. Sigortalı Olma Söz konusu 5. maddede; • Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular, • Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler ile meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında zorunlu staja tâbi tutulan öğrenciler, • Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerler, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılarak haklarında kısa vadeli sigorta kolları uygulanacağı belirtilmiştir.

  28. Sigortalı Olma Bunların yanı sıra ayrıca, • Harp malûlleri ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre aylıkları hesaplanarak ödenen veya asayiş ve güvenliğin sağlanması ile ilgili kanunlara göre vazife malûllüğü aylığı bağlanmış olanlardan, bu Kanuna tâbi sigortalı olarak çalışanlar hakkında aylıkları kesilmeksizin, • Sosyal güvenlik destek primine tâbi olanlar hakkında, kısa vadeli sigorta kolları hükümleri uygulanacağı ifade edilmiştir.

  29. Sigortalı Olma • Öte yandan iş kazası ve meslek hastalığı kolu yardımlarından yararlanmak için sigortalının çalışmaya başlaması yeterli olup, belirli bir süre prim bildirilmiş olması gerekmez. Diğer bir ifadeyle, 5510 sayılı Kanuna göre sigortalı sayılanlar, Kuruma bildirilmeden bir kazaya uğrasalar dahi yine uğradıkları kaza iş kazası sayılacaktır. Bunun gibi, iş kazasının varlığı için, sigortalı olma dışında başka koşulların, örneğin belirli bir süre sigortalılık ya da belirli bir süre prim ödeme koşulunun gerçekleşmesi aranmayacaktır. İşe girdikten birkaç saat sonra uğranılan kaza yine bir iş kazası olarak kabul edilecektir.

  30. İş Kazalarının Unsurları b) Kazaya Uğrama Literatürde yapılan incelemede iş kazası tanımlanmadan önce, Borçlar Kanunu’na göre kazanın nasıl tanımlandığına bakılmış ve ardından 5510 sayılı Kanuna göre iş kazası tanımlanarak aralarındaki farkın ortaya çıkarılması yolu izlenmiştir. İş Hukuku mevzuatımız ve buna bağlı olarak sosyal güvenlik yasaları düzenlenmeden önce, bu alana ilişkin düzenlemelerin Medeni Kanun, Borçlar Kanunu gibi genel Kanunlarla yapıldığını hatırlayacak olursak, iş kazasının diğer kazalardan nasıl ayırt edildiğini açıklamanın yanı sıra, çalışma alanına ilişkin özel düzenlemelerin önemi ve gerekliliğini ortaya çıkarmak adına da literatürde izlenen bu yolu takip etmenin doğru olacağı kanaatindeyiz.

  31. Kazaya Uğrama • İşyerinde mi meydana gelmiş olmalı? • işyerinde • işverenin otoritesi altında • iş gereği bir başka yere gönderildiğinde • işverence sağlanan taşıtta • emziren kadın sigortalının, çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda meydana gelen kazalar iş kazasıdır.

  32. Kazaya Uğrama • Çalışma saatleri içinde mi meydana gelmiş olmalı? Sigortalının uğradığı kazanın mutlaka iş saatleri içinde meydana gelmesi gerekli değildir; çalışma saatleri dışında, örneğin öğle paydosunda sigortalının başka bir işçi veya yabancı bir kişi tarafından öldürülmesi, yaralanması, iş yeri avlusunda koşarken düşmesi iş kazası olarak kabul edilmelidir.

  33. İş Kazalarının Unsurları c) Nedensellik Bağı Kaza ile yapılan iş arasında bağlantı ve kaza ile uğranılan zarar arasında bağlantı bulunan durumlarda iş kazasından söz edebiliriz. Kaza, yapılan iş sırasında gerçekleşse bile uğranılan zarar ile kaza arasında nedensellik bağının kopmuş olmaması gerekir. Örneğin, işyerinde çalışırken güneş çarpması sonucu hastaneye kaldırılan sigortalı, hastanede tedavi görürken tam iyileştiği sırada kalp krizinden ölürse, ölüm olayı iş kazasına bağlanamaz.

  34. İş Kazalarının Unsurları d) Sigortalının bedence veya ruhça bir zarara uğraması Sağlık bedenen, ruhen ve sosyal yönlerden tam bir iyilik halidir. Kanun, meydana gelen olayın sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratmış olması gerekliliğinden bahsetmektedir. Yani iş kazası yalnızca fiziki bir tahribata değil sinir bozukluğu, hafıza kaybı gibi ruhen de tahribata yol açabilir. Dolayısıyla yukarıda sayılanların yanında sigortalının bedenen yani fiziki olarak ya da ruhen bir zarara uğrayıp uğramadığı, meydana gelen olayı nasıl tanımlayacağımızı belirler.

  35. Meslek Hastalıkları • İş kazaları çoğunlukla kanlı, acısını anında belli eden ve düştüğü yeri yakan, görmezden gelinemeyecek olgulardır. Fakat meslek hastalıkları iş kazalarına benzer biçimde hemen ortaya çıkabildiği gibi, aradan yıllar geçtikten sonra da belirtilerini gösterebilir. • Meslek hastalığına yol açan etkenler, genellikle vücuda girdiği yerde durmayıp bütün vücudu dolaşabilmektedir. Bu durum özellikle kimyasallarda karşımıza çıkmaktadır.

  36. Meslek Hastalıkları • 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu meslek hastalığını, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleri olarak tanımlamaktadır.

  37. Meslek Hastalıkları • Kısaca, işçilerin çalışmaları sırasında karşılaştıkları etkenlerden kaynaklanan hastalıklar olarak da tanımlayabiliriz.

  38. Meslek Hastalıkları • İş kazalarından önemli bir farkını belirtmek için iş kazalarının vücudun dış yüzeyine zarar verirken, meslek hastalıklarının vücudun içine işleyerek genellikle kan dolaşımı yoluyla iç organlara zarar verdiğini söylemek mümkündür.

  39. Meslek Hastalıkları • Meslek hastalığına yol açan zararlı madde, solunum, sindirim ve deri yoluyla vücuda girebilmektedir. • En sık rastlanan durum kimyasalların solunum yoluyla vücuda girmesidir. • Solunuma göre deriden emilerek vücuda kimyasal girmesi daha zordur. Fakat derisi ince olan işçiler, özellikle çocuk işçiler, bu durumdan daha fazla etkilenmektedir.

  40. Meslek Hastalıkları • Meslek hastalıkları, bir meslekte çalışanlarda toplumdaki insanlara oranla daha sık görülmesi yönüyle diğer hastalıklardan farklıdır. Fakat günümüzde çevre kirliliği ya da çalışanların taşıyıcılığı gibi etkenler sebebiyle bir meslekte görülen hastalık çevredeki insanları da etkileyebilmektedir. Bu durumda hastalığın ‘çevresel hastalık’ olarak nitelendirilmesi gerekir.

  41. Meslek Hastalıkları • Meslek hastalıklarının sinsi karakteri, hastalığın iş kazaları gibi anında fark edilmesine engel olmaktadır. Kolayca gözden kaçan hastalığın meslekten kaynaklandığına dair bir teşhis koyulamaması durumunda ise kişi aynı işte çalışmaya devam ederek, aynı çalışma koşullarına maruz kaldığı için hastalık ilerlemeye devam eder. Tanı koyulamadığı için ilerleyen hastalığın tedavisi güçleşir.

  42. Meslek Hastalıkları • Özellikle gürültü, titreşim, toz, sıcak-soğuk, yüksek basınç-düşük basınç, radyasyon, gazlar, ağır metaller ve çözücüler ile çalışılan ortamlarda alınacak tedbirler bu sinsi hastalığın önlenmesi için oldukça önemlidir.

  43. Meslek Hastalığının Unsurları a) Sigortalı Olma Tıpkı iş kazasında olduğu gibi meslek hastalığına yakalanan kişinin de sigortanın tanıdığı haklardan yararlanabilmesi için sigortalı olması gerekir. Bu sigortalılık hali, yine iş kazasında olduğu gibi belirli bir süre geçmesini ya da prim ödenmiş olmasını gerektirmeden işe başlama tarihi ile birlikte başlar.

  44. Meslek Hastalığının Unsurları b) Hastalığın Meslekle İlgisi Olması Meslek hastalığı, iş kazasından farklı olarak, tamamen yapılan iş ile ilgili olarak ortaya çıkar. İş kazası işyerinde meydana gelmekle birlikte doğrudan mesleki özellik taşımadığı halde meslek hastalığı bu doğrudan ilişkinin bir sonucu olarak karşımıza çıkar. Diğer bir anlatımla meslek hastalığı, belirli bir mesleğin (işin) ifası sonucu o mesleğin (işin) nitelik ve yürütüm şartlarının doğurduğu bir sakatlık veya hastalıktır.

  45. Hastalığın Meslekle İlgisi Olması • Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı işyerinin şartları ve durumuyla da ilgili olabilir. Meslek hastalığında zararı doğuran neden tümüyle dış etkenlerden kaynaklanır. İş kazasından farklı olarak dıştan gelen bu etken, bünyeye yavaş yavaş tesir eder; zaman içinde tekrarlana tekrarlana, hastalık, sakatlık veya ruhsal bir özürlülük ve hatta ölümü meydana getirir.

  46. Hastalığın Meslekle İlgisi Olması • Sigortalının yaptığı işle yakalandığı meslek hastalığı arasındaki illiyet ( neden-sonuç) ilişkisi bağını ortaya koymak, genelde bir güçlük yaratmaz. Diğer ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de pozitif hukuk kuralları tarafından hangi hastalıkların meslek hastalığı sayılacağı, bir liste halinde düzenlenmiş bulunmaktadır.

  47. Meslek Hastalığının Unsurları c) Belirli Bir Zaman Dilimi İçinde Ortaya Çıkması Meslek hastalığı dolayısıyla Kanunun sağladığı haklardan yararlanabilmek için mevzuatta bir yükümlülük süresi belirlenmiştir. Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre yükümlülük süresi; sigortalının meslek hastalığına sebep olan işinden fiilen ayrıldığı tarih ile meslek hastalığının meydana çıktığı tarih arasında geçen en uzun süreyi ifade eder.

  48. Meslek Hastalığının Unsurları d) Meslek Hastalığının Saptanması Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği arıza/hastalık listesini; sigortalıların çalışma gücünün en az %60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kayıp ettiklerinin tespitine esas listeyi tanımlamış ve yönetmeliğe ek olarak düzenlemiştir. Ekli listede baş arızaları, göz hastalıkları ve görme arızaları, kulak-burun-boğaz hastalık ve arızaları, solunum ve dolaşım sistemi hastalıkları, karın hastalık ve arızaları, hareket sistemi hastalık ve arızaları, iç salgı hastalıkları, metabolizma hastalıkları, hematolojik ve onkolojik hastalıklar, romatoloji, damar hastalıkları, deri hastalıkları ve arızaları ve diğer başlıkları altında meslek hastalıkları tanımlanmıştır. Yani meslek hastalığı tanısı aranan diğer koşulların yanında tespit edilen hastalığın bu listede yer alması şartına bağlıdır.

  49. Meslek Hastalığının Saptanması • Bir hastalığın meslek hastalığı olup olmadığı konusunda dünyada iki sistem uygulanmaktadır. Birincisi hastalığın mesleki olduğunun kazaya ya da hastalığa uğrayan tarafından kanıtlanması usulü, diğeri ise liste usulüdür. İki sistemin de kendi içinde kanıtlanma zorluğu gibi sakıncalarından bulunmaktadır, ülkemizde meslek hastalıklarında bir kısım ülkelerin aksine sınırlı liste sistemine gidilmemiş, daha esnek olan karma sistemin benimsenmiştir.

  50. Meslek Hastalığının Saptanması • Tanısı koyulan bir meslek hastalığı yönetmelikte sayılmışsa sigortalıdan hastalığın mesleki olduğunu ispat etmesi istenmeden meslek hastalığı olduğu kabul edilecektir. Ancak listede yer almayan bir hastalığın meslek hastalığı olduğu ileri sürülürse, hastalığın mesleki olduğunun ispatı sigortalıya aittir.

More Related