1 / 56

KUL HAKLARI

KUL HAKLARI. Hazırlayan. Hüsnü Çeşmeci. ● Kur’an, insanın Allah'a karşı olan görevlerini sıralar. Namaz kılmak, oruç tutmak, haramlara yaklaşmamak gibi. Kısacası; Allah'ın emirlerine riayet edilmesi, yasaklarından uzak durulması istenir. Bunlara “ Hukukullah ” (Allah’ın hakkı) diyoruz.

damaris
Download Presentation

KUL HAKLARI

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. KUL HAKLARI Hazırlayan Hüsnü Çeşmeci

  2. ● Kur’an, insanın Allah'a karşı olan görevlerini sıralar. Namaz kılmak, oruç tutmak, haramlara yaklaşmamak gibi. Kısacası; Allah'ın emirlerine riayet edilmesi, yasaklarından uzak durulması istenir. Bunlara “Hukukullah” (Allah’ın hakkı) diyoruz. ● Bir insanın diğer insanlara karşı yapması veya yapmaması gereken söz ve davranışlar vardır. Bir insanın diğer insanlarla ilişkilerinden doğan hukuka; İslam Hukukunda “Kul Hakları”, dünyevi sistemlerde ise “İnsan Hakları” diyoruz. ● Bazıları (çoğu zaman) bu iki terimi aynı anlamda kullanır. Halbuki; “Kul Hakları”, “İnsan Hakları”ndan farklıdır. ● Günümüzde insan haklarından çokça söz edilir; ancak, uygulamaya bir türlü konulmaz. Çünkü “İnsan Hakları” kavramının ahiretle bir bağlantısı yoktur; insanın insafına bırakılmıştır; yapılanlar yapanların yanına kâr kalmaktadır. ● “Kul Hakları” ifadesi ise; insanın başıboş bir varlık olmadığı, Allah’ın özel maksatla yarattığı insanın meşru haklarına tecavüzün kesinlikle cezasız kalmayacağı uyarısı ile yüklüdür. NİÇİN BU KONU SEÇİLDİ? BU SEMİNERDE, KUL HAKLARININ DÜNYA VE AHİRET BOYUTU ELE ALINMAKTADIR.

  3. TARİHÇE ● İnsanlık tarihi, bilhassa batılının “önceleri kendi insanına, daha sonra da dünya insanına” yaptığı zulümlerle doludur. Ve bu zulüm, çeşitli şekilleriyle bugün de devam etmektedir. ●Günümüzün yükselen değerlerinden olan ve adına “Temel İnsan Hakları” denilen kurallar, sanıldığının aksine batının bir buluşu değil, ilk insanla başlayan vahyin mesajlarının bir bölümüdür. ●Yüce Allah’ın (cc) son vahyi (Kur’an) “Kul Haklarının Anayasası”dır. Onun uygulamasını son Peygamber Hz. Muhammed’in (sav) örnek hayatında görmekteyiz. ● Vahyin mesajı 1400 yıldır yürürlükte olmasına rağmen, zamanımız “İslam Coğrafyası”nda görülen olumsuzluklar, birey olarak insanın ve oluşturdukları grupların “vahyin mesajını” doğru anlamamaları, doğru anladıklarını da hayatlarına yansıtmamalarının bir sonucudur. GİRİŞ

  4. İNSAN VARDIR İMRENDİRİR İNSAN VARDIR İĞRENDİRİR

  5. Diğer insanlara ait olan; maddi ve manevi hakların bütünüdür. Bunların korunması, gözetilmesi, sahibine verilmesi gerektiği OLARAK TANIMLANABİLİR KUL HAKLARI Müslümanların başkaları lehine yerine getirmeleri gerekli olan görevler OLARAK TANIMLANABİLİR

  6. ● Batı kültürünün tanımladığı “İnsan Hakları”; topluma değil bireye öncelik tanır. Örnek; batıda fahişelik, homoseksüellik birey için bir haktır. Birileri “sapık yaşantı toplumu bozar” dese; yönetim “o bir insandır” yaklaşımıyla homoseksüeli, fahişeyi korur. Bu anlayış, batı toplumlarını ahlaki değerler açısından bitme noktasına getirmiştir. ● Batının kültür yapısı içindeki çelişkilerden biri de alkol tüketimidir. Onlar, bir yandan 18 yaşından küçüklere içki satışını yasaklar, diğer yandan çocuklarla aynı ortamda içki içerler. Hem de bilimin “alkolizm toplumu bozar ve neslin geleceğini riske sokar” demesine rağmen... BATININ İNSAN HAKLARI ANLAYIŞI Batının insan hakları anlayışı “kendi dışındaki insanların haklarına karşı bir sorumluluk yüklemez”. Bunun içindir ki; batılı, başka insanların haklarını çiğner veya seyirci kalır.

  7. ●İnsan, toplumla uyumlu olmak zorundadır. Bireyin mutluluğu, diğer insanların mutluluğuyla orantılıdır. ●İnsanın “yaradılış maksadına” uygun bir hayat sürmesi için “uyarıcı” olarak gönderilen Kur’an, “herkesin birbirinin hakkına saygı göstermesini” isterken bireyi; bireyin “bir başkasının hak ve çıkarlarını kollamasını” istemesi açısından da toplumu düşünür. Örnek olarak; zina, aileyi korumak adına; fahişelik, toplumu korumak adına; bir hak değildir. ●Batılının temel aldığı “Beşeri Hukuk”ta; “gününü kurtaran (yakalanmayan) kurtulur” anlayışı vardır. Bu anlayış insanı suca iter. Vahyin tanımladığı “İlahi Hukuk”ta ise; “suç dünyada gizlenebilse bile, ahirette mutlaka cezasını görür” uyarısı vardır ve bu insanı disipline eder. ● Batılıda, paylaşma kültürü yoktur. Müslüman, elindeki imkanları (kurallarına uygun olarak) paylaşmakla yükümlüdür. ( Not: Farklılıkları anlatabilmek için başka örnekler de verilebilir.) KUL HAKLARI BATININ İNSAN HAKLARI ANLAYIŞINDAN FARKLIDIR Batılının “İnsan Hakları” anlayışı ile Müslüman’ın “Kul Hakları” anlayışı arasında temelde farklılıklar vardır. SONUÇ:

  8. KUL HAKLARI, BİR MÜSLÜMANIN DAVRANIŞ SINIRLARINI BELİRLER. HAYATIN SONU KUL HAKLARI BİREY HAKLARININ İHLALİ KUL HAKLARI TOPLUM HAKLARININ İHLALİ İnsanlar arasındaki ilişkilerin hak ve adalet üzerine kurulu olması gerekir. Aksi halde, “Birey ve Toplum Hakları” çiğnenir, giderek toplumda kaos oluşur.

  9. KUL HAKKININ BİRİNCİ BOYUTU DÜNYA HAYATI

  10. HAKLARA UYULMASI HALİ HAKLARA UYULMAMASI HALİ ● “Kul Hakları”na uyulan bir toplumda; adalet, doğruluk, dürüstlük, cömertlik, edep gibi insani özellikler öne çıkar; bireyler arasında sevgi - saygı oluşur. Sevginin olduğu yerde kardeşlik, dostluk gibi kavramlar gelişir… ● Kardeşlik duygusunun geliştiği yerde; insanlar, diğer insanların mutluluklarını da düşünür olurlar. Sonuçta; kul hakkına riayet, insanları olumluya sevk eden bir “ahlak motifi” haline gelir. ● Böyle bir toplumda; huzuru bozan eylemlerin (bugünkü kadar) çok olması mümkün değildir. ●Kul haklarına uyulmayan yerde; fakirlik “hasetlik” getirir, beceriksizlik “dedikodu” üretir. ●Kul haklarına uyulmayan yerde; gıybet, kıskançlık, özel hayata müdahale, işçi - işveren münasebetlerinde gizli çatışma, yasakların çiğnenmesi, alış-verişte güvensizlik, rüşvet, yalan,… yaygınlaşır. ●Kul haklarına uyulmayan yerde; herkes “kıyak” ister, “köşeyi dön de nasıl dönersen dön” anlayışı yeni bir ahlak (ahlaksızlık ahlakı) oluşturur ve doğru olmayan her şey meşrulaşır. BAHSİ GEÇEN “KUL HAKLARI” NEDİR?

  11. Yaşama Hakkı Aklı Koruma Hakkı Çalışma Hakkı Mal Edinme Hakkı Barınma Hakkı Sağlıklı Yaşama Hakkı Güvenlik Hakkı Özel hayatın Gizliliği Hakkı Biz bu seminerde; hakların bazılarını başlıklarıyla, bazılarını özet halinde, birkaçını da ayrıntılı olarak ele alıp, daha çok "MÜFLİS KİMDİR?" üzerinde duracağız. Anne - Baba Hakkı Misafir Hakkı Yolcu Hakkı Dini Koruma Hakkı Ve DİĞER HAKLAR

  12. KUL HAKLARI, SADECE “ALACAK - VERECEK” MESELESİ DEĞİLDİR. “Kul Hakları”nın kapsamı çok geniş olup, yetişkin insanın tüm hayatını kapsar. Burada birkaç örnek vermekle yetinelim. İnsanın insanla olan ilişkilerinden doğan görev ve sorumlulukları “Kul Hakları” kapsamı içine girer. Mesela; trafik kurallarına uymamak, komşuları rahatsız etmek, yerlere çöp atmak gibi her türlü olumsuzluklar,kul hakkı kapsamına girer. İnsanın yönetimle olan ilişkilerinden doğan görev ve sorumlulukları “Kul Hakları” kapsamı içine girer. Kamu malına zarar vermek, ayırım yapmak, rüşvet alıp - vermek gibi her türlü olumsuzluklar,kul hakkı kapsamına girer. İnsanın doğa ile olan ilişkilerinden doğan görev ve sorumlulukları “Kul Hakları” kapsamı içine girer. Havayı, suyu ve toprağı kirletmek, bitki örtüsüne / hayvanlara zarar vermek gibi her türlü olumsuzluklar,kul hakkı kapsamına girer.

  13. İnsana Yönelik Hak İhlalleri Malı İlgilendiren Haklar: Hırsızlık yaparak - zor kullanarak başkasının malını almak; yalan söyleyerek mal satmak; bozuk - çürük mal vermek; başkasının malına zarar vermek; karşılıksız çek - senet vermek; rüşvet almak;… gibi. Canı İlgilendiren Haklar: İnsanı öldürmek - insanı korkutmak; insana işkence etmek - insanın bedenine zarar vermek;… gibi. Özel Hayatı İlgilendiren Haklar: Bir insanla veya toplulukla alay etmek; lakap takarak itibarını zedelemek; iftira ederek maddi - manevi zarar vermek; sövmek- hakaret etmek;… gibi. Dini İnancı İlgilendiren Haklar: Doğru din bilgisi verilmesine mani olmak; insanların ibadetlerine mani olmak; Müslümanların yanlış inanmalarına ve yanlış ibadet etmelerine sebep olacak faaliyetlerde bulunmak; yasaklanmış eylemleri yaparak (açıktan günah işleyerek) kötü örnek olmak;… gibi.

  14. KUL HAKLARI İLİŞKİSİ İNSAN HAKLARI BAZI TEMEL HAKLAR “Kul Hakkı” dini bir terimdir ve bir Müslümanın diğer Müslümanlarla, Gayrimüslimlerle ve doğayla ilişkilerini kapsar. Bu geniş kapsam, batılıların “İnsan Hakları” diye sıraladıkları kurallardan bazılarını da içine alır. ● Aklı Koruma Hakkı ● Dini Koruma Hakkı ● Nesli Koruma Hakkı ● Ekonomik Haklar ● Sosyal Haklar KUL HAKLARI ● Şahsiyeti Koruma Hakkı İNSAN HAKLARI ● Özel Hayatın Gizliliği Hakkı ● Yaşama Hakkı ● Mal Edinme Hakkı ● Fikir Özgürlüğü Hakkı

  15. "KUL" KİMDİR? "KULLUK BİLİNCİ" NEDİR? ● Genelde, Yüce Allah’ın yarattığı (canlı - cansız, görünür - görünmez) tüm varlıkların ortak adı. ● Özelde (konumuz insan olduğuna göre) Yüce Allah’ın özel bir maksatla yarattığı Hz. Adem ve nesli, tüm insanların tekili. ● Dini literatürde, Yüce Allah’ın vahiy ile seslenişine muhatap kılınan insan nesli. ●Bir insan, “yaratıldığını ve bir görevle yüklendiğini” kabullenir ve bu bilinçle yaşarsa, kendisinden istenen “Kulluk Bilinci”ne sahip demektir. ●Kulluk bilinci, kendisini yaratan ve yaşaması için tüm kâinatı emrine veren Yüce Allah’a “KUL OLMAYI” gerektirir. BAZI TANIMLAR 1 ÖZETLE KUL OLMAK Allah’a eş koşmadan O’na iman etmek, O'nun yap dediklerini yapmak, yapma dediklerini yapmamaktır. Beden ve ruh yapısıyla (maddî ve manevî yönleriyle) insanın tüm varlığının bir diğer adı.

  16. Yüce Allah, insana muhteşem özellikleri olan beyin ve beden vermenin yanında, mikrodan makroya kadar tüm yarattıklarını da onun hizmetine sunmuştur. Karşılığında tek bir isteği vardır; “kendisine gönüllü kulluk yapılması”. Bir diğer ifade ile; mümin olması ve gereğini yerine getirmesidir. "GÖNÜLLÜ KULLUK" NEDİR? BAZI TANIMLAR 2 Allah’a, Hz. Peygamber’e ve O’nun haber verdiği şeylere gönülden inanıp, kabul ve tasdik eden kimsedir. MÜMİN Allah, akıl ve iradeyi yalnızca insana vermiştir. İnsan, bu özelliğiyle iyi olanı da seçebilir, kötü olanı da… İnsanın bu seçme özgürlüğüne (yetkisine) “cüz’î irade” (kişinin bireysel isteği veya bir işi yapma niyeti) denir. İnsan tercihleri ile “melekleşir”(yükselir) veya “hayvanlaşır”(aşağılaşır). YETKİ (Cüz’î İrade)

  17. Binalarda kullandığımız insan asansörünü bilirsiniz. Bu asansörün çalışma sisteminden hareketle “insana verilen yetkiyi” şu şekilde açıklayabiliriz: ● Kumanda düğmeleri “Külli İrade” (Allah’ın iradesi) ise ● Birini seçerek basmak “Cüz’i İrade” (kulun iradesi) dir. HANGİ DÜĞMEYE BASARSANIZ, O KATA GİDERSİNİZ. BİR ÖRNEK Yükselmekte elinizde... Alçalmakta elinizde... Şu dünyada yüzlerce ahmak, etek dolusu altın verir de, şeytandan dert satın alır. Mevlana

  18. İNSAN - TOPLUM - MÜSLÜMAN ● İnsan, yaradılışı gereği diğer insanlarla birlikte olursa daha rahat eder ve ihtiyaçlarını daha kolay karşılayabilir. Bu yaşama şekli; kendisine bazı “haklar” kazandırırken, beraberinde bazı “sorumluluklar” da yükler. ● Toplum içinde yaşayan insan, hayatın her türlü olumlu ve olumsuz şartlarıyla yüz yüze gelir. İdeal insan; şartlar ne olursa olsun “insan” kalabilendir. Bir diğer ifade ile “başkaları için de yaşayabilen”dir. ● İslam, Müslümanı “kulluk bilincine sahip insan” olarak tanımlamış ve “kendi hayatından ve toplum düzeninden sorumlu” kılmıştır. Bir Müslüman, dünyaya sırtını çevirip “münzevi hayat” yaşayan değil, hayatın sorunlarıyla yüz yüze gelip onu meşru yoldan aşmaya çalışandır. ● Müslüman, Peygamberinin “kendisi için istediğini başkası için de istemek” tavsiyesine uyandır. TEMEL HAKLAR İNSAN; HAK KORUR, HAKKINI KORUR

  19. 1 DİNİNİ KORUMA HAKKI TEMEL HAKLARDAN BAZILARI ● Hürriyetlerin kısıtlanması gelişmenin önündeki en önemli engeldir. ● İman; zorlama ve güç kullanılarak oluşmaz. Peygamber dahil hiç kimseye “iman için zorlama” yetkisi verilmemiştir. Çünkü iman bir gönül işidir… Zorlama münafıklık doğurur. Kişi kendi tercihiyle inanır (iman eder) veya ateist olarak yaşar. ● Bazı kesimlerin Müslümanlara karşı takındıkları zorba ve baskıcı tavır asla kabul edilemez. Bir Müslüman da başkalarının dini ve vicdani tercihlerine baskı uygulayamaz. ● Bir Müslümanın, dinini korumak istemesi en doğal hakkıdır. Dini korumak demek, her şeyden önce dinin emir ve yasaklarını doğru anlamak ve onlara uymak demektir. “Dinde zorlama yoktur” (Kur'an 2/256) “Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır; onlarla mücadeleni en güzel bir yolla yap..." (Kur'an 16/125) “Dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin” (Kur'an 18/29)

  20. 2 YAŞAMA HAKKI ●Yüce Allah, “savaş ve savunma dışında insanın öldürülmesini” yasaklamıştır. Bir Müslüman değil öldürmek, şaka yollu da olsa bir diğer insanı korkutamaz bile... ● Bu ülkede herkes birbirini zehirlemekle meşgul: Kimi hijyenik olmayan ortamlarda ürettiği gıda maddeleriyle; kimi meyve ve sebze üretiminde kullandığı hormonlar- ilaç artıkları ile; kimi genetiğiyle oynanmış tohumları kullanarak; kimi ne olduğunu bilmediği halde yurtdışından getirip sattıklarıyla; kimi kirlettiği hava, su ve çevre ile insanı sürekli zehirlemekte, onun sağlıklı yaşama hakkıyla oynamaktadır. Niçin? Üç kuruş daha fazla gelir temin etmek için… Bir diğer ifade ile haram kazanmak için. “Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür..." (Kur'an 5/32) "Müslüman elinden ve dilinden Müslümanların zarar görmediği kimsedir" (Hadis)

  21. 3 MAL EDİNME HAKKI ● İslam, başkalarının haklarını gözeterek yapılan çalışmalarla veya miras yoluyla mal edinmeyi kabul eder. ● İslam bir insanın, gayrimeşru yollarla (yalan, hırsızlık, rüşvet,…) başkasının malını elde etmeye çalışmasını yasaklar. ● İslam’da bir kişi; meşru yoldan elde ettiği malın “mali yükümlülüklerini” (vergi, zekat, vs) yerine getirdiği müddetçe, onu istediği şekilde biriktirme ve istediğine bağışlama hakkına; meşru sınırlar dahilinde (israf etmeden) istediği yere harcama yetkisine sahiptir. ● İslam; malın israf edilmesini, meşru olmayan yerlere harcanmasını, kişiye ve topluma zarar vereceğinden yasaklar. "Yiyin, için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez." (Kur'an 7/31) "Ahirette insan, servetini nasıl kazanıp, nerede harcadığından sorguya çekilmedikçe Allah'ın divanından ayrılamaz." (Hadis)

  22. 4 NESLİ KORUMA HAKKI ● Nesli korumak aile içinde “bedeni ve ruhu sağlam” çocuklar yetiştirmekle olur. Bunun yolu; doğru bir eş seçimiyle, iyi bir yuva kurmaktan geçer. Bu olmazsa soyun devamı sağlanamaz. Evlenmek, eş seçmek ve çocuk sahibi olmak bir haktır, engellenemez. ● Nesli korumak, geleceği korumaktır. ● Yeni neslin sağlıklı bireylerden oluşmasının önündeki engellerden biri “uyuşturucu ve alkollü içecekler” kullanmanın yaygınlaşmasıdır. Bunları kullananlar “kötü örnek” olarak, hak ihlali yapmaktadır. ● Yeni neslin ruh sağlığını tehdit eden unsurlardan biri de “cinsellikteki anarşi”dir. Cinselliği; bedeniyle sokakta, TV’de,… teşhir edenler; “hastalıklı beyinler” üretmektedir. “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun..." (Kur'an 66/6) "Evleniniz, çoğalınız, çünkü ben sizin çokluğunuzla diğer ümmetlere karşı kıvanç duyacağım." (Hadis)

  23. 5 AKLI KORUMA HAKKI ● İnsan için dünyada en değerli şeylerden biri de akıldır. Akıl sadece ona verilmiştir ve akıl onu diğer yaratıklardan üstün kılar. ● Sadece bedenin sağlıklı olması yetmez, onu yönetecek akıl da sağlıklı olmalıdır. ● İnsan, aklı ile doğanın sırrını çözer ve teknolojisini artırır. ● İnsan aklı ile kâinatı, yaradılış sebeplerini, kendisine verilen görev ve sorumlulukları anlayabilir ve gereğini yerine getirebilir. ● Yüce Allah, uyuşturucu kullanmayı, içki içmeyi, her çeşit zinayı haram kılarak insanın aklını korumasını istemektedir. ● Dini, canı, malı, nesli ve aklı koruma “yasaklara uyma” ile mümkündür. “Bu Kur’an, ayetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır." (Kur'an 38/29) "Din akıldır, aklı olmayanın dini de yoktur." (Hadis)

  24. 6 SAĞLIĞI KORUMA HAKKI ● Bir insanın bu dünyada sahip olabileceği en büyük nimet, sağlıklı olmaktır. ● Sağlıklı olmak, bireyin “Allah'a - ailesine - topluma” karşı olan görevlerini daha kolay yerine getirmesi açısından önemlidir. ● Yaşama hakkı Allah'ın verdiği bir hak olduğuna göre; bir insan hastalıklara karşı kendini koruması gerekir. Bugün bilinen pek çok hastalık, insanın dikkatsizliği ve vurdumduymazlığının bir sonucudur… ● İnsan, kendi eliyle kendi sağlığını bozmaktadır. Hava, su ve gıdadaki kirlilik, beslenme bilgisinin yetersizliği, sigara-alkol gibi kötü alışkanlıklar,…örnek gösterilebilir. ● İnsan sadece kendinden değil, ailesinin ve toplumun sağlığından da sorumludur. “Kendi kendinizi tehlikeye atmayın." (Kur'an 2/195) "İki nimet vardır ki, insanların çoğu onların kıymetini bilmez, aldanır. Onlar, sağlık ve boş vakit nimetidir." (Hadis)

  25. 7 ŞAHSİYETİ KORUMA HAKKI ● İslam dini, (hangi dinden olursa olsun) kişinin namus ve şerefine saygıyı emrederken, “Kul Hakları”nı hedef alan söz ve davranışları günah sayarak yasaklamıştır. ● Onur kırıcı tutum ve davranışlardan (alay etmek, hakaret etmek, gıybet etmek, iftira etmek, baskı/işkenceye tabi tutmak,…) uzak kalmak gerekir. Aksi tutum; kul hakkını ihlaldir, dini emirlere sırt dönmektir. ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ İnsanların özel hayatlarını (gizli durumlarını) araştırıp deşifre etmeye çalışmak “Kul Hakları”nın ihlalidir ve yasaklanmıştır. Bu öyle bir hak ki; tanıdığınız bir eve bile izin almadan ve selam vermeden giremezsiniz. Bu yasaklar, insanların mahremiyetine duyulan saygının bir ifadesidir. "Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor." (Kur'an 16/90) "Kardeşinizin izni olmadan onun mektubunun içeriğine bakıp öğrenmek isteyen kimse sanki ateşe bakmış gibidir." (Hadis)

  26. 8 DİĞER HAKLAR ●Çalışma Hakkı ●Beslenme Hakkı ●Çocuk Hakkı ●Anne - Baba Hakkı ●Akraba Hakkı ●Misafir Hakkı ●Yolcu Hakkı ●Barınma Hakkı ●Yetim Hakkı ●Komşu Hakkı ●Adaletle Yönetilme Hakkı ●Bilgi Edinme Hakkı ●Güvenlik Hakkı ●Her ÇeşitSiyasi Haklar ………….ve diğer haklar Ekonomik Haklar Sosyal Haklar Siyasi Haklar

  27. “Kul Hakları” olarak sınıflandırılan “ödevler ve yasakların” birey ve toplum için ne kadar önemli olduğunu örnekleyelim. BOZUK GIDANIN ETTİKLERİ ■ Bu akşam misafirlerimle birlikte lokantadayız. Gelen yemeğin tadı biraz farklı. - Garson bakar mısın? Bu yemeğin tadı farklı, bozuk olmasın? - Olur mu beyim, bugün hazırladık; baharatı biraz fazla olmuş. (Sonradan öğrendim, yemeğin tadını gizlemek için fazla baharat konulurmuş.) ■ Eve döndüm… İlerleyen saatlerde midem bulanmaya, başım dönmeye başladı... Doktora gitmeliyim, ancak araba kullanacak halde değilim. - Hanım durağa telefon et, hemen bir taksi gelsin! ■ Yoldayız… Şoför telaşeli, arabayı hızlı kullanıyor, kaza yapma ihtimalimiz var, kendisini uyarıyorum… Midem bulanıyor… Ya kusarsam?.. Ya arabayı kirletirsem?.. ■ Hastanedeyiz… Acil servis çok kalabalık, nöbetçi doktor kime bakacağını şaşırıyor… Benim durumun diğerlerine göre daha iyi… Midemin yıkanması gerekiyormuş; bunun için bir hemşireyi görevlendirdiler… Hazırlık yapılıyor… Yalan söylemek bir insanlık suçu olup, kul hakkı ihlalidir.

  28. HAKSIZ KAZANÇ İSTEĞİ NELERE MAL OLDU? Tekrar evdeyim… Bu gıda zehirlemesi beni öldürmedi; ancak, birkaç gün evde dinlenmem gerekiyormuş; buna da şükür… İşe gidemeyeceğime göre yarın ödeme yapmak için söz verdiğim üç kişiyi durumundan haberdar etmeliyim… Onlar da söz verdiklerine ödeme yapamayacak, mahcup kalacaklar; ben de birkaç gün üretim dışı kalacağım…Gel de sıkılma. SONUÇ: Ben üretim dışı kaldım, eşim korktu, dostlarım parasız kaldı, devlet ilaç tüketti, taksi lüzumsuz yere benzin yaktı, vs… Bozuk gıda satan bu lokantanın sahibinin hak ettiği cezayı kim verecek? Belediye mi, polis mi?.. Herkes bilir ki böyle bir suçun ispatı mümkün değildir. Bu işlerde mahkemelerin nasıl işlediği ise hepimizin malumudur…En iyisi kendi işimi kendim göreyim, ilk fırsatta o lokantacının “ayağına sıkayım”. Bunu da yapmam mümkün değil; çünkü, ben Müslümanım; bizde “zarara zararla karşılık vermek yoktur”. EY BOZUK GIDA SATAN!.. BU DÜNYADA KURTULDUN... YA AHİRETTE NE YAPACAKSIN?

  29. DENGENİN BOZULMASI: Yakalanamayan hırsızlar, faili meçhul cinayetlerin sahipleri, insana ve çevreye zarar veren bir işin bilinmeyen yapımcısı, makamının gücünü kullanıp ayırım yapanlar, rüşvetle hukuku saptıranlar, birinin arkasından konuşup kötüleyenler, … Kısacası; birinin hakkını elinden alıp veya hakkını vermeyip “Kul Hakkı” yiyenler; DÜNYA HAYATI İMTİHAN YERİDİR DENGELERİ BOZANLARDIR. Hakkımı nasıl alacağım? Fırsat bu fırsat...

  30. DENGENİN KURULMASI: ●Ahirette; dünyadaki gibi “kılıfına uydurmak”, “rüşvet”, “delil yetersizliği” vb. yoktur. “Bizden biri” himayesi söz konusu değildir. Orada “meleklerin, amel defterinin ve organların delil - şahit olarak kullanıldığı” adil bir mahkeme vardır. ●İlahi mahkemenin kırmızı çizgisi kul haklarıdır. Allah, kendi haklarını affetse bile, üzerinde kul hakkı bulunanların “ilgili suçlarını” affetmeyip; “alacaklının alacağını borçludan alıp sahibine vererek” adaleti sağlayacaktır. AHİRET HAYATI ADALET DAĞITMA YERİDİR Ahirette; dünyada bozulmuş olan DENGE TEKRAR SAĞLANARAK insanın sonsuz hayatı başlatılacaktır. BU NASIL OLACAK?

  31. KUL HAKKININ İKİNCİ BOYUTU AHİRET HAYATI

  32. İnsan - Yaratıcı İlişkisi İnsan - İnsan İlişkisi İnsan - Doğa İlişkisi ● İman etmiş bir insan, Yüce Allah’a karşı görevleri (Hukukullah: Allah’ın kulu üzerindeki hakları) olduğunu bilir. ● Kısaca “İbadet etmek” dediğimiz görevlerin yerine getirilmemesinden doğan suçların tek hesap sorucusu Allah’tır. ● Yüce Allah, kulu üzerindeki kendine ait hakları isterse affeder, isterse onu cezalandırır. ● İnsanların birbirleri ile olan ilişkilerinden doğan haklara “Kul Hakları” demiştik. Bu haklar bireyin doğal haklarıdır ve dünya hayatında bir başkası tarafından yürürlükten kaldırılamaz. ● Af etme yetkisi sadece hak sahibine aittir. ● Yüce Allah “karşıma kul hakkı ile gelmeyin” ikazıyla “Kul Hakkı”nın önemini bildirmektedir. ● Doğaya zarar vermek, hem “İlahi Emir”e karşı gelmek ve hem de “Kul Hakkı”nı ihlaldir. ● Doğaya zarar vermek, insanın kendini ve diğer insanları cezalandırması demektir. Örnek: Küresel ısınmanın etkileri, hava-su kirliliğinin etkileri, yanlış sulamanın tuz etkileri, dere yataklarının işgali ile oluşan seller, çürük yapıların enkazları altında kalmak, … KONUMUZ OLAN KUL HAKLARINA DÖNERSEK

  33. Hadis: Allah’ın Elçisi: “Müflis kimdir biliyor musunuz?” diye sordu. Arkadaşları: “Bizce müflis parası ve malı olmayan kimsedir” dediler. Bunun üzerine Allah’ın Elçisi: “Şüphesiz ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü namaz, oruç ve zekat sevabıyla gelip, fakat şuna sövmüş, buna zina isnat ve iftirası yapmış, şunun malını yemiş, bunun kanını dökmüş ve şunu dövmüş olarak Allah’ın huzuruna gelir. Bundan dolayı, onun sevaplarından falanca ve filanca kimselere alınıp verilir. Eğer üzerindeki borç ödenmeden önce sevapları tükenirse, haksızlık ettiği o kimselerin günahlarından alınarak o kimseye yükletilir. Sonra da o kimse cehenneme atılır. İşte gerçekten iflas eden bu kimsedir.” Hz. Muhammed (sav) MÜFLİS KİMDİR? Bu hadisi grafik olarak yorumlayalım

  34. DÜNYADAKİ TERCİHLERİN AMEL DEFTERİNE YANSIMALARI Tanju, istenilen ibadetleri yaptığında; sevap ( + ) yapmadığında günah ( - ) kazanır. Tanju’nun doğaya verdiği zarar; ona günah ( - ) Kazandırır. GRAFİK ANLATIMI HAYALİ İSİM (Tanju) ÜZERİNDEN YAPALIM Tanju’nun diğer insanlara verdiği zararlar( - ) ; KUL HAKKI ihlalidir. Tanju’nun (sahipli- sahipsiz) hayvanlara verdiği zarar; ona günah ( - ) Kazandırır.

  35. TANJU, DÜNYADAN AHİRETE NELER GÖNDERMİŞ? Dünyada iman etmiş olmanın, yaptığı ibadetlerin, insana ve doğaya gösterdiği pozitif davranışların boşa gitmediğini, amel defterinde “sevap” olarak kayıtlı olduğunu görür, sevinir… HESAP VERME ZAMANI İhmal ettiği ibadetlerin, çevresindekilere verdiği zararların, “günah” olarak kayıtlı olduğunu da görür, üzülür... Onun sevaplarının fazlalığı sevinmek için yeterli değildir. Kul hakları hesabının sonucunu beklemesi de gerekir. SIRA "KUL HAKLARI"NIN HESABINDA.

  36. TAKAS ZAMANI EYVAH SEVAPLAR BİTTİ Ahmet’in parasını vermemişim Fatma’ya iftira etmişim Ali’ye bozuk mal vermişim Mustafa’ya yalan söylemişim + + + + + + + + BİTTİ + + + + - - - - - + + + + - - - - - KUL BORCU OLDUĞUM GRUP SEVAPLAR GÜNAHLAR SEVAPLAR BİTTİ -- TAKAS BİTMEDİ

  37. DENGE KURULUNCAYA KADAR TAKASA DEVAM Balkondan halı silkip, çamaşırlarını kirlettiğim Ayşe hanım olmalı BU KADAR GÜNAHI NE YAPACAĞIM? Bu, öğretmenlik yaparken selam vermedi diye sınıfta bıraktığım öğrenci mi? Bu kişiyi tanımıyorum, gece çarpıp kaçtığım arabanın sahibi olmalı Ve… Diğer alacaklılar - - - - - Alacaklıların Günahları ( - ) BENDEN ALACAKLARI BİTTİ - - - - - - - - - - BOŞ - - - - - - - - - - - - - - - - - GERİYE KALAN ALACAKLILAR SEVAPLAR GÜNAHLAR BU DURUMA DÜŞMEMEK İÇİN DÜNYADA UYARILMIŞTIK...

  38. TAKAS SONUCU ŞİMDİ BENİM HALİM NE OLACAK? Hardal tanesi kadar küçük de olsa tüm alacaklar - borçlar hesaba sokularak denge kurulur. BOŞ GÜNAHLAR SEVAPLAR TAKDİR, YARATAN YÜCE ALLAH'INDIR.

  39. ● “Kul Hakları”, Yüce Allah’ın insanlar arasında kurduğu dengenin (tabiri caizse) işaret taşlarıdır. Kul haklarının ihlali, hem Allah’ın emrine isyan, hem de insanların temel haklarına tecavüzdür. ● Yüce Allah, samimi bir şekilde tövbe eden bir müminin “Hukukullah”dan doğan günahlarını affedeceğini bizlere müjdelerken; kul hakkını da affetmeyeceği uyarısını yapıyor. Öyle ki; Allah kendi yolunda canını veren şehidin bile kullara olan borçlarını affetmiyor. ● Allah, zulme uğrayanların haklarını zalimlerden alıp sahibine vereceğini bildirmiştir. Yani, onları affetmeyecektir. Aksi durum; zalimi teşvik etmek olur ki, mazlum ikinci defa zulme uğramış olurdu. ALLAH ADİLDİR, HİÇ KİMSEYE ZULMETMEZ.

  40. CEHENNEME ALDATILANLAR GİTMEZ, DAİMA ALDATANLAR GİDER. Yüce Allah’ın uyarılarını hafife alıp “başkalarının nimetlerini çalanlar, onları sıkıntıya sokanlar” haksız yere (bedel ödemeden) elde ettikleri “hazzın” karşılığını (bedelini) hak sahiplerinin günahlarını çekerek ödeyeceklerdir. VAHYİN UYARILARINI HAFİFE ALANLAR, ELİNİ ATEŞE TUTSUN.

  41. Hadis: “Kim bir başkasına zulmetmiş ise, başkasına ait bir hak üzerine geçmiş ise, bu hak dolayısıyla hak sahibiyle para ve pulun geçmediği kıyamet günü gelmeden, bu dünyada helalleşsin. Bunu ahirete bırakmasın….” Hz. Muhammed(sav) Akıllı insan, Allah'ın huzuruna kul hakkıyla çıkmamaya gayret edendir.

  42. HAYAT YOLUNUN SONU AHİRETE ÇIKTIĞINA GÖRE; DÜNYADA NASIL YAŞAMAK GEREKİYOR? BİRİNCİ BOYUT "DÜNYA HAYATI"NA GERİ DÖNELİM

  43. Yabancı bir ilim adamı, İslam Dini’ni inceleyip Müslüman olur ve İslam ülkelerine gezmeye gider. Gittiği yerlerdeki Müslümanların davranışlarını, ticari ahlaklarını gözlemler ve hiçte memnun kalmaz. Çünkü, “İslam’ın söylemiyle Müslümanların yaşantısı birbirinden farklıdır”. Yeni Müslüman olarak kendisini tebrik edenlere: “İyi ki sizleri görmeden Müslüman oldum. Bu yaşantınızı daha önce görseydim, Müslüman olmakta zorlanırdım” der. ÖNEMLİ BİR TESPİT… YAŞANMIŞ BİR OLAY MÜSLÜMANIN HALİ MÜSLÜMAN'IN, YANLIŞ HAREKETLERLE İSLAM'A GÖLGE DÜŞÜRMEYE HAKKI YOKTUR. ●Allah’a karşı “günah” ●Hukuka karşı “suç” ●İnsanlara karşı “Kul Hakkı” İŞLEMEKTEN SAKINANDIR MÜSLÜMAN

  44. MAALESEF GÜNÜMÜZ MÜSLÜMANLARININ ÇOĞU “ ”NA DEĞİL; “ ”NA UYUYOR… VAHYİN FETVASI NEFSİN FETVASI

  45. ●İnsan denilen canlının davranışları, yaratılışıyla birlikte kendisine verilen “insani özelliği” veya “hayvani özelliği”nden hangisini öne çıkardığına bağlıdır… ●İnsana “yetki” verilip “sorumluluk” istenmesine rağmen; insanın yetki kullanıp, sorumluluk taşımak istememesi onu fiziki olarak insan olmaktan çıkarmaz; ama, onu (ahlaken) hayvandan daha aşağı dereceye indirir. ● Her davranışın “mükafat veya ceza”olarak bir karşılığının olması, adaletin gereğidir.

  46. HAYATIMIZDAN DİNİ ÇIKARIRSAK, GERİYE NE KALIR? Hayvani bir hayat…

  47. YANLIŞ TERCİHLER, KÖTÜ SONUÇLAR DOĞURUR. Bugün yaşanan ahlak, genel ahlak olarak tanımlanıyor ve yapılanlar yadırganmıyor. Peki, bu ahlak doğru bir ahlak mı? Bu ahlak anlayışının bireyleri ne hale getirdiği ortada iken, doğru bir ahlak olarak kabul edilebilir mi? ● Unvanları arkasına gizlenip “güzel kavramları” dejenere edenlerin olduğu ● Ülkeyi yolsuzluklar cenneti haline getirmek isteyenlerin “örgütlenebildiği” ● Ürettiğinden daha çoğunu tüketenlerin “kıyak istediği” ● Köşeyi dön de nasıl dönersen dön anlayışının “akıllılık” kabul edildiği ● Herkesin birbirine “zarar vermeyi” kahramanlık saydığı ● Herkesin bir şekilde “yalan” söylediği BİR TOPLUMDA HARAMLAR, HARAMLARI GETİRİR. SORUNLAR KARTOPU GİBİ BÜYÜR…

  48. İNSANIMIZA NE OLMUŞ? ● Milli hafızası silinmiş olanlar, toplum içinde hiçbir kural tanımadan (sorumluluk taşımadan) yaşamak istiyor… Kuralsız yaşamaları kendi nefislerinin hoşuna gidiyor olabilir; ancak, topluma zarar vermelerine ne demeli? ● Bazıları da bir yandan Müslüman olduğunu söylerken, diğer yandan İslam dışı bir hayat sürüyor. Hatta; bilerek- bilmeyerek İslam’ın ilkelerine karşı çıkıyor. ● Bu coğrafyanın insanı, tarihinin hiçbir döneminde bugünkü kadar İslam ahlakından uzaklaşmadı… ● Müslüman, İslam’ın özelliklerini taşıyor olmalı. Yoksa; “ETİKET AYRI, MAL AYRI” olur. MÜNAFIK BUGÜNKÜ GENEL RESİM MAALESEF BU…

  49. YAŞAMAK, AMA NASIL? ●Toplum bugünkü dağınık haline bir günde gelmedi. Birileri batının değerlerini topluma dayatarak bizi bugünlere getirdi. Onların yeniliği (ahlaksızlığı) bugünün ahlakı oldu. ● Bugün yeniden dirilme günüdür. Dirilme, yitiğimiz değerlerin tohumlarını hayatımıza dikmekle olur. ● Unutmayalım ki bu yenilik, yarının alışkanlığı (ahlakı) haline gelecektir. ● Genel ahlakı İslamlaştırmanın (Kul Haklarına uymanın) yolu budur. ● Bireyin ve neslin kurtuluşu buradadır. ANALİZ SENTEZ

  50. İNSANIN İNSANCA YAŞAYABİLMESİ İÇİN HERKESİN UYACAĞI ORTAK KURALLARIN OLMASI GEREKİR. Huzurlu bir ortamda yaşayıp geleceğe umutla bakabilmek için, herkesin belirlenmiş bir “hak- hukuk” kavramına saygı göstermesi ve uyması gerekir. Bunun tersi; herkesin kendi hukukunu ilan etmesidir ki, sonuçta kaos doğar. YOL HARİTAMIZ NE OLMALI? HUKUKUN SINIRLARINI KİM TESPİT EDECEK? İnsanı yaratan Yüce Allah, yarattığı kulunun zayıf ve üstün yanlarını en iyi bilendir. O, kulunun nerelerde hatalar yapacağını bildiğinden vahiy (Kur’an) yoluyla uyarılarını yaparak “Kul Hakları”na ait “Hukuk Kuralları” koymuştur. 1 KONULAN KURALLAR İNSANIN İYİLİĞİ İÇİNDİR. Kurallara uyulup uyulmamasının Yüce Allah’a bir fayda ve zararı yoktur. Kurallar, insanın mutluluğu için vardır. Ortalama ömrü 60-70 yıl olan insan, hayatını şu veya bu şekilde tamamlayacak ve ölecektir. İnsan; ömrünü ilahi kurallara uyarak tamamlarsa, kendi görevini yapmış (imtihanını başarmış) olur.

More Related