1 / 28

ÜST GIS KANAMALARIN NADİR SEBEPLERİ

ÜST GIS KANAMALARIN NADİR SEBEPLERİ. Dr Veysel Tahan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji BD. Diğer sebepler: % 1 - 5. Vasküler anomaliler Anjiodisplazi/ektazi Dieulafoy lezyon Gastrik antral vasküler ektazi (GAVE) Herediter hemorajik telenjektazi (Osler-Weber-Rendu)

brandi
Download Presentation

ÜST GIS KANAMALARIN NADİR SEBEPLERİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ÜST GIS KANAMALARIN NADİR SEBEPLERİ Dr Veysel Tahan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji BD

  2. Diğer sebepler: % 1 - 5 • Vasküler anomaliler • Anjiodisplazi/ektazi • Dieulafoy lezyon • Gastrik antral vasküler ektazi (GAVE) • Herediter hemorajik telenjektazi (Osler-Weber-Rendu) • Arteriovenöz malformasyon • Aortoduodenal erozyon veya fistül • Hemobilia • Hemosuccus pankreatikus

  3. OLGU 1 • B.G. • 70 y, erkek • Evli, bir çocuk babası • Adapazarı • Emekli memur • Şikayeti: Makattan kan gelmesi, halsizlik, baş dönmesi, fenalık hissi

  4. Bir yıldır hematokezya, melena, halsizlik ve baş dönmesi (+) • 20.09.2004 Senkop (+)(Adapazarı DH’de) ES transfüzyonları (+)Göztepe DH sevkES replasmanları (+). • Gastroskopi (3.10.04): Eroziv gastrit ve eroziv bulbit (+).

  5. Rektosigmoidoskopi (05.10.2004)  anal kanaldan itibaren bol pıhtılı kan ve 40. cm de üzerine pıhtı oturmuş divertikül ağzı görülmüş. • İzlemde 6 Ü Eritrosit süspansiyonu replasmanı yapılmış • Hb 8.5  6.3 gr/dl düşmesi üzerine  • 05.10.2004  M.Ü.T.F Sevk

  6. Özgeçmiş: 6 yıl önce tonsillektomi, 10 yıl önce femoral by-pass cerrahi hikayesi • Soygeçmiş: Annede HT, koroner hastalık 82 y. Ex; • İlaç: ASA 1x100 mg 10 yıldır. • Alışkanlık: Sigara: 20 paket yıl (10 yıldır içmiyor), Alkol: 1 küçük rakı/gün 20 yıl (20 yıldır içmiyor) • Allerji: Yok

  7. FM: TA: 140/50 mm Hg, Nb: 115/dk ritmik, diğer bulgular normal . • Laboratuvar: Hb: 6.4 g/dl, Hct: %19.1, MCV: 86.2 Plt: 260 000/mm3, WBC: 9500/mm3 (%70 PNL) • PT: 14.6 sn, INR : 1.22, a PTT: 27.2 • Diğer biyokimya tetkikleri Normal

  8. KLİNİK SEYİR • 05.10.2004 tarihinde YBÜ izlem (+) • Omeprazol 160 mg/gün infüzyon • Hematemez (-), melena (+), hematokezya (+) • Nazogastrik sonda temiz • Hb 7-8 gr/dl civarı 5-8.10.2004 toplam 4 Ü ES transfüzyon (+) • TA: 125-145 / 50-70 mm Hg, vital bulguları stabil

  9. 07.10.2004 Kolonoskopi suboptimal normal. • 08.10.2004 Kolonoskopi çıkan kolonda 6 mm polip dışında normal. • 08.10.2004 Gastroskopi: • Bulbusta 2 adet anjiodisplaziye termal tedavi uygulandı. • Distal duodenumda dışarıdan görülen bir bası arkasında 2 cm çaplı yüzeyi nodüler görünümlü yapı izlendi.

  10. AortografiPatoloji saptanmadı. • Abdominal BT iliak bifürkasyon 4.5 cm proksimalinde 2 cmlik segmentte 3 cm çaplı anevrizmatik dilatasyon izlendi ve anteriorunda izlenen -greft-in duodenumu anteriora ittiği görüldü. • Melena ve hematokezyası devam eden hasta 13.10.2004 tarihinde Genel Cerrahi tarafından operasyona alındı.

  11. Operasyon  Duodenum 3. kıtası greftten ayrıldı ve duodeno-duodenostomi yapıldı, sağlam olan ve enfekte olmadığı gözlenen greftin üzerine omentum kapatılarak işlem sonlandırıldı. • Post-op takiplerinde hematemez, melena veya hematokezyası olmayan hastanın takiplerinde vital bulguları ve hemogramı stabil seyretti

  12. Aorta enterik fistüllerin %80 ’i aortoduodenal fistüllerdir • Aortik greftlerde %0.4-4 fistül gelişebilir (Champion, Ann Surg 1982). • Aterosklerotik anevrizma veya travma ilişkili primer aortoduodenal fistüller daha nadir (Voorhoeve, Ann Vasc Surg 1996). • Klasik “haberci kanama”yı (spontan rezolüsyonlu) saatler veya haftalar sonra masif kanama atakları izler • Ölümcül kanama öncesi şüphe ve erken tanı hayati önemli

  13. Kanamalar aortoenterik erozyon varlığında gerçek bir fistül olmadan da gelişebilir (Bessen, N Engl J Med 1995) • Aorta-duodenal fistül veya erozyonun endoskopik tanısı çok nadir (Agrawal NM, Ann Int Med 1991) • Anjiografi psödoanevrizma sıklıkla görülemez nadiren faydalı • BT ile anevrizma görülmesi faydalı fakat nadiren izlenebilir. • Tanı çoğunlukla laparotomi sırasında konulur veya ispatlanır. Cerrahi tamir tek tedavi seçeneğidir. (Bessen, N Engl J Med 1995).

  14. Mallory-Weiss yırtık • 1929 Kenneth Mallory ve Soma Weiss • Gastrik kardia veya gastroözofageal kavşak mukozal laserasyonu • Üst GİS kanama %5-15 sorumlu • Alkoliklerde sık • Kanama %10 hemodinamiyi bozabilmekte • Endoskopide gelişende kanama %90 spontan durmakta • Devam eden kanamaya SF veya 1:10,000 epinefrin ve/veya elektrokoter • Nadiren cerrahi

  15. GİS mukoza-submukozada dilate ve kıvrımlı anjio-malformasyon Sporadik, yaşlılık ile, renal yetmezlik, siroz, CREST sendromu, radyasyon hasarı, von Willebrand hastalığı, ve aort stenozu ile, tüm GİS’de (Kolon>ince barsak>mide) Genelde gizli, bazen masif kanamaya yolaçar Lazer veya termal prop tedavi İnce barsakda endoskopik tedavi lokalizasyon veya multible lezyon nedenli uygulanamadığında  düşük doz östrojen/progesteron tedavisi faydalı Anjiodisplazi

  16. Burun, deri, akciğer, beyin ve GİS’de  Vasküler ektazi ve arterio-venöz malformasyonlar OD, Epistaksis en sık belirti (3. dekat öncesi) Mide, ince barsak ve kolontekrarlayan GİS kanamaları (5. veya 6. dekat) Lazer veya termal prop Multiple lezyon nedenli Nüks sık Kombine östrojen/progesteron tedavi [Van Custem,1990] Cerrahi multible lezyonlarda tercih edilmemekte Herediter hemorajik telenjektazi(Osler-Weber-Rendu sendromu)

  17. OLGU:3 • 63 y. kadın, evli, • 21/11/2005: Kc enzimleri yüksek ve ANA+ ve AMA + kronik hepatitli hastada karaciğer biyopsisi yapılıyor. • Öz geçmiş: Apandektomi, kolesistektomi, tip 2 DM (OAD 3x1) • Soygeçmiş: Annede tip 2 DM. • 27/11/2005 epigastrik bölgede ani kramp tarzı ağrı • 30/11/2005 hematemez, melena • 2/12/2005  Sarılık, hematemez, melena, hematokezya • 2/12/2005  Hastaneye başvuruyor.

  18. FM: İkter ve hepatomegali (+) • Lab: Hb:10,8gr/dl (Eylül 2005 de 13gr/dl) • Total bilirubin:7,9 mg/dl direk bilirubin:6,4 mg/dl • USG de KC:160 mm,sağ lob anteriorunda 67x14 mm’lik hematom  (Kontrastlı BT:hematom ile uyumlu bulgu yok) • 2 kez yapılan Gastroskopi: aktif kanama bulgusu yok • Kolonoskopi: 3 adet diminutive polip, 1 adet anjodisplazi görüldü.

  19. 05/12/2005 de sintigrafide duodenum kökenli aktif GIS kanamasıyla uyumlu bulgular saptandı.

  20. 09/12/2005 de tekrarlanan anjiografide sağ hepatik arter ile safra yolları arasında “pseudoanevrizma ve hepatobiliyer fistül” saptanarak embolizasyon yapıldı. • Embolizasyon sonrası Hb stabil

  21. OLGU 3: Hemobilia • İntraduktal neoplazm, travma, iatrojenik hasar (Karaciğer biyopsisi) (Bloechle,1994)]. • Safra kesesi sistik arteri psödoanevrizması [Nakajima,1996]. • Tanı: sarılık, sağ üst kadran ağrısı ve GİS kanaması • Gastroskopide: duodenum ikinci kıtasına sınırlı kanama veya nadiren ampulladan kanama görülmesi ile tanınabilir • Anjiografi hem tanıda değerli ve hemde tedavide tercih edilmelidir • Nadiren cerrahi tedavi gerekebilir [Katz,1993].

  22. OLGU 4 • 31 yaşında erkek hasta. • Tekrarlayan GİS kanamaları nedeniyle ünitemize sevkli • Yakınması; halsizlik, çabuk yorulma, aralıklı olarak siyah ve cıvık dışkılama idi. Çocukluğundan bu yana yakınmaları mevcut

  23. Özgeçmişinde melena ve derin anemi nedenli yapılan gastroskopilerinde midede hemanjiomlar bulunduğu ve 1997 ve 1998’de iki defa mide opere • Operasyonlar sonrası melenanın devam etmiş, • Her yıl yaklaşık 6-7 ünite kan transfüzyonu yapılmış

  24. FM; hasta ileri derece soluk, taşikardik. • Sol ayak tabanı ve karın cildinde en büyüğü 2 cm hemanjiomları vardı. • RT: melena saptandı. • LAB: Hb: 7 g/d, MCV: 69, PY: hipokrom mikrositer • Kolonoskopi: sigmoid ve inen kolonda iki adet hemanjiom (+).

  25. Enterokliziste, yaklaşık 15-20 tane yer kaplayan lezyon izlendi.

  26. Kapsül endoskopi: duodenum ve jejenumda toplam 10 adet en büyüğü 2 cm çaplı hemanjiomlar (+) • “Blue rubber bleb nevus” sendromu tanısı konan hasta, enteroskopi eşliğinde operasyona alındı, toplam 40 adet hemanjiom izlendi, büyük çaplı olanlara rezeksiyon yapıldı, diğerlerine ligasyon uygulandı

  27. OLGU-4: Blue Rubber Bleb Nevus Sendromu • Deri ve Gastrointestinal sistemde kavernöz hemanjiomlar • 1958 William Bennet Bean tarafından tanımlanmış • Etiyolojisi bilinmemektedir. • Ortalama insidansı 1/14.000’dir. • Vasküler malformasyonlar, GİS’de en sık ince barsaklarda

More Related