1 / 19

Sosyolojide Temel Yaklaşımlar

Sosyolojide Temel Yaklaşımlar. Yrd. Doç. Dr. Mustafa Altunoğlu. Sosyolojide Temel Yaklaşımlar. Sosyolojinin Gelişimi.

adin
Download Presentation

Sosyolojide Temel Yaklaşımlar

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Sosyolojide Temel Yaklaşımlar Yrd. Doç. Dr. Mustafa Altunoğlu

  2. Sosyolojide Temel Yaklaşımlar Sosyolojinin Gelişimi • Tarihsel süreç içerisinde hemen her çağda toplum ve toplumsal yaşam ile ilgili sosyolojik nitelikte çeşitli düşünceler geliştirilmiştir. Ancak toplumsal yaşamın sosyoloji adı altında bağımsız bir akademik disiplin çerçevesinde ele alınması 19. yüzyıla dayanır. • Bu ünitede 19. yüzyıldan başlayarak günümüze sosyoloji biliminin gelişimine katkı sağlayan temel yaklaşımları ana özellikleri açısından kısaca ele almaya çalışacağız.

  3. Sosyolojide Temel Yaklaşımlar Sosyolojide İlk Dönem Gelişmeler (S. Simon) • Simon, Fransız Devrimi sonrasındaki endüstri toplumu aşamasında ortaya çıkan sorunları analiz etmeye yönelik pozitif bir bilimin gerekliliğini savunur ve çalışmalarına bu yönde ağırlık verir. • Simon, sanayi toplumu kavramını ilk kullanan kişidir. • Simon, toplumu evrimci (feodal, askeri ve sanayileşmiş toplumlar) ve pozitivist bir kavramsal çerçevede ele alır. • Pozitif aşama (sanayi toplumu aşaması), üretim, bilgi, teknoloji, bilgi, bilim, iş bölümü, sınıf yapısı ve siyasi yapısı açısından diğer aşamalardan ayrılır. Bu aşama pozitif bilimin ve sanayinin sağladığı olanaklar sayesinde öncekilerden farklı olacaktır. Simon için bu aşama sosyalist nitelikte bir toplumu temsil eder. • Simon, «sosyal fizik» adını verdiği pozitif bilimin, sanayi toplumunda karşılaşılan sorunları çözerek toplumu yeni bir yapıya kavuşturacağını düşünür. • Eleştiriler: özgün bir sosyoloji geliştiremeyişi ve hem sosyalist hem de muhafazakar bir bakış açısına sahip olduğu için daima muğlak bir konuma sahip oluşu.

  4. Sosyolojide Temel Yaklaşımlar AugusteComte • Tıpkı S. Simon gibi toplumu evrimci ve pozitivist bir çerçevede ele alır. • Sosyolojinin isim babasıdır. • Fransız Devrimi’nin etkileri düşünce sistemine yansımıştır. • Geliştirdiği pozitivist yaklaşım toplumsal yaşamın doğal yaşama benzer bir nesnel gerçekliği olduğu yönünde temel bir varsayıma dayanır. • Comte, fiziksel dünyadaki gibi toplumsal dünyada da olayları temellendiren belirli toplumsal yasalar olduğuna inanıyordu. Bu nedenle doğa bilimsel yöntemlerle bu yasaların keşfedilebileceğine ve topluma daha iyi yön verilebileceğine inanıyordu. • Bununla karşılık, toplumsal gerçekliğin kendine özgü boyutlarının da farkındaydı ve bu sebeple «tarihsel yöntem»le bilgiye erişimi önermiştir. • Sosyolojide ona göre iki farklı çalışma alanı vardır: toplumsal statik toplumsal düzeni yöneten yasaların çalışılmasıdır. Toplumsal dinamik ise, toplumsal dinamiği yöneten yasalardır. • Evrimci bir görüşe sahiptir: a) Teolojik aşama, b) Metafizik Aşama, c) Pozitif Aşama • Sosyoloji onun için bilimlerin kraliçesidir. Pozitivizm ise geleneksel dinlerin yerini alacak modern zamanların dinidir.

  5. Sosyolojide Temel Yaklaşımlar HerbertSpencer • Comte’un pozitivizmini İngiltere’de geliştirmiştir. • Organizmacı bir toplum modelini benimser. • Darwin’in evrim teorisindeki biyolojik organizmanın evrimsel gelişimine benzeyen bir toplumsal değişme teorisi geliştirir. Buna göre toplumsal değişme basit homojen toplumlardan karmaşık heterojen toplumlara doğru giden genel bir evrimsel yol izler. Bu evrim sürecinde, ona göre, doğal seleksiyon sonucunda çevresine farklılaşarak bütünleşme yoluyla uyum sağlayan toplumlar hayatta kalırlar bunu başaramayanların ise yok olur. • Toplumsal açıdan doğal seleksiyona inanan Spencer siyasi açıdan bir liberaldir. Yani serbest piyasa ve rekabet yanlısıdır. Devlet planlamasına, müdahalesine ve sosyal devlet uygulamalarına doğal olmadıkları gerekçesiyle karşıdır. • Eleştisi: Toplumu sistem yaklaşımı çerçevesinde ele alışı sonraki sosyologları etkilemiştir. Buna karşılık, doğal seleksiyona dayanan görüşleri toplumsal eşitsizliğin ve ayrımcılığın, özellikle de ırkçı söylem ve politikaların meşrulaştırılmasına ilham kaynağı olmuştur.

  6. Sosyolojide Temel Yaklaşımlar Klasik Sosyoloji • K. Marx, E. Durkheim ve M. Weber klasik dönem sosyolojinin en önemli üç ismidir. Bu dönemde sosyolojinin gelişimine katkı sağlayan başka düşünürler olsa da, bu üç isim her biri günümüzde kendi adları ile anılan ekollerin oluşmasına yol açan son derece zengin bir sosyolojik düşünce sistemini miraz bırakmışlardır.

  7. Sosyolojide Temel Yaklaşımlar K. Marx • Marx’ın geliştirdiği tarihsel materyalizm teorisi pozitivizm ve evrimcilik dışında sosyolojiye etki eden önemli teorilerden biridir. • Marx, eleştirel bilim anlayışına (görüneni değil görünenin ardındaki toplumsal dinamikleri açığa çıkarmaya çalışan anlayış) yakındır. • Hegel’in idealist felsefesi içinde yetişse de, bu felsefeyi materyalist bir tarih felsefesine çevirdiği söylenir. • Onun materyalist tarih felsefesine göre insanların bilinçleri toplumsal varlıklarını değil, tersine toplumsal varlıkları bilinçlerini belirler. • Materyalist tarih felsefesi «diyalektik»e dayalı bir felsefedir.

  8. Sosyolojide Temel Yaklaşımlar Diyalektik Materyalizm • Diyalektik materyalist bir anlayışla Marx özellikle üretim üzerinde yoğunlaşır. • Tarihsel süreç içinde toplumsal yaşamlarını üretmek amacıyla üretim sürecine katılan insanlar arasında üretim ilişkileri denilen bazı toplumsal ilişkiler gelişir. • Bu ilişkinin Marx’a göre iki tarafı vardır: burjuvazi ve proleterya. • Bu iki sınıf arasında giderilmesi mümkün olmayan bir çelişki vardır. Bu çelişki aralarındaki ilişkinin sömürüye dayalı olmasından kaynaklıdır. Bu çelişkinin çözümü ancak sınıfsız, sosyalist bir topluma geçişle mümkündür. • Marx, toplum analizinde aynı zamanda alt yapı ve üst yapı şeklinde bir ayrıma gider. Buna göre alt yapı üst yapıyı belirler. Yani üretim ilişkilerinin sömürüye dayalı doğası, o toplumun siyasi, idari, hukuki, ekonomik, kültürel, vb. hayatını da belirler, biçimlendirir.

  9. Sosyolojide Temel Yaklaşımlar Emile Durkheim • Durkheim, toplumu bir bütün oluşturmak amacıyla farklı işlevler üstlenmiş parçalardan oluşan biyolojik bir organizmaya benzetir. • Toplum, onu oluşturan bireylere indirgenemeyecek nitelikte bağımsız bir gerçekliğe sahiptir. Aynı zamanda, toplum, bireylerin üstünde ve üzerindedir. Yani onların salt sayısal toplamından daha fazlasıdır. Dahası bireylerin davranışlarını sınırlayan ve baskı altına alan bir güçtür. Tam da bu sebeple, Durkheim toplumsal olguları sosyolojinin çalışma nesnesi olarak benimser. • «Toplumsal olguları şeyler olarak incele» ilkesi onun pozitivist bir yöntem benimsediğine işaret eder. • İşlevselci bir modeli benimseyen Durkheim için toplumsal düzen ve dayanışma bir toplumun işlevsel önceliklerinin en başında gelmektedir. • Ona göre toplumda düzen ve dayanışmanın kaynağı iş bölümü ve uzmanlaşmadır. • Durkheim’ın evrimci yaklaşımı iki farklı ideal tipte karşımıza çıkar: mekanik dayanışma ve organik dayanışma.

  10. Sosyolojide Temel Yaklaşımlar Mekanik ve Organik Dayanışma • Mekanik Dayanışma: Benzeşmeye dayalı basit bir işbölümünün olduğu geleneksel toplumlarda söz konusudur. Bu düzen ve dayanış tipinde kolektif kimlik bireysel kimlik ve bilinçlerden daha güçlü ve baskındır. • Organik Dayanışma: farklılaşmaya dayalı karmaşık bir iş bölümü ve uzmanlaşmanın olduğu modern toplumlarda görülür. • Mekanik dayanışma daha çok geleneksel toplumlarda, organik dayanışma ise sanayileşmiş toplumlarda görülen dayanışmadır.

  11. Sosyolojide Temel Yaklaşımlar İntihar • Durkheim’a göre, psikolojik sebeplerle ortaya çıktığı düşünülen intiharın ardında pek çok sosyolojik sebep bulmak mümkündür. Farklı koşullara sahip toplumlarda intihar oranlarının farklılaşması, Durkheim’ın bu iddiasına bir delil teşkil eder. • Bir toplumdaki aşırı ya da yetersiz bütünleşme ona göre intihara yol açabilir. Örneğin, sanayi toplumunda kendi içine kapanan yalnız insanın yetersizce toplumla bütünleşmesi intihar oranlarındaki artışın sebeplerinden biridir. Öte yandan, «intihar bombacısı» örneği bize aşırı toplumsal bütüleşmenin de bir başka intihar sebebi olabileceğini göstermektedir.

  12. Sosyolojide Temel Yaklaşımlar Din ve Toplumsal Dayanışma • Durkheim için din en önemli toplumsal uzlaşma ya da dayanışma sağlayıcı unsurlardan biridir. • Öte yandan sosyal hayatı mümkün kılan ve bireylere rehberlik eden merkezi değer sisteminin özellikle ani toplumsal değişmelere bağlı olarak daha da zayıflaması halinde ANOMİ denilen tehlikeli bir olgu gelişir. • Böyle zamanlarda toplumda özellikle suç, sapma ve intihar oranları normal düzeyin üstüne çıkarak tehlikeli boyutlara varabilmektedir. Yine de Durkheim modern toplumun geleceği için iyimserdir. Ona göre anomik durumlar üyelerine meslek ahlakı aşılayan meslek örgütleri aracılığıyla kontrol altına alınabilir ve organik dayanışma oluşabilir.

  13. Sosyolojide Temel Yaklaşımlar MaxWeber • Weber, toplumu toplumsal eylemlerden meydana gelen bir oluşum olarak görür ve sosyolojinin çalışma nesnesini toplumsal eylem olarak tanımlar. • Weber’e göre sosyologlar toplumsal eylemi bilimsel olarak açıklamaya başlamadan önce bireyin eyleme atfetttiği anlamı yorumlamak zorundadırlar. • Toplumsal eylemi analiz etmek üzere geliştirdiği eylem tipolojisinde Webergeleneksel, duygusal, değerle ilişkili akılcı ve amaçsal akılcıolmak üzere dört toplumsal eylem tipinden söz eder. • Weber, toplumsal eylem tipolojisi ile uyumlu bir biçimde ayrıca geleneksel, karizmatik ve yasal-ussal otorite olmak üzere üç temel otorite ve örgüt biçiminden bahseder.

  14. Sosyolojide Temel Yaklaşımlar Akılcı Eylem ve Yasal Ussal Otorite • Weber en çok akılcı eylem ve bunun üzerinde temellenen yasal-ussal otorite ve ile ilgilenir. Çünkü ona göre modern toplumlarda akılcı düşünerek hareket etme yönünde bir eğilim söz konusudur ve bunun en açık örneğini giderek iyice yaygınlaşan yasal-ussal otoriteye dayalı bürokratik örgütlenme oluşturur. • Akılcı eylem ve akılcı eyleme dayalı bir örgütlenmenin modern toplumlarda gün geçtikçe yaygınlaşmasına Weber akılcılaşma süreci demektedir. • Bürokrasi, akılcılaşma sürecinin en basit örneklerinden biridir. Modern toplumların temelidir. Çünkü, modern toplumlarda yönetim insanlar tarafından değil yasalar ve yönetmelikler tarafından gayrişahsi olarak yapılmaktadır. Weber, diğer yandan bürokrasiyi bir «demir kafes»e benzetir. • Son olarak Weber, kapitalizmin gelişimini yani bir toplumsal değişmenin ortaya çıkışını Marx gibi sadece ekonomik faktörlerle değil, inançla açıklama eğilimindedir.

  15. Sosyolojide Temel Yaklaşımlar Modern Sosyoloji • Modern sosyolojideki teoriler, teknoloji, üretim ve örgüt bicimi açısından daha karmaşık, gelişmiş ve dinamik bir yapıya sahip olan 20. yüzyıl toplumları ile ilgili olduklarından klasik sosyolojiye göre daha karmaşık toplum analizleri sunarlar. • Buna karşılık, modern sosyoloji teorileri klasik sosyolojinin yani Marx, Durkheim ve Weber’in teorileri üzerine inşa edilmişlerdir. • Modern sosyolojiyi temellendiren 3 farklı bakış açısından bahsedilebilir: İşlevselcilik, Marksizm ve Çatışmacı Teoriler, Sembolik Etkileşimcilik.

  16. Sosyolojide Temel Yaklaşımlar İşlevselcilik • İşlevselcilik, toplumu birbiri ile bağlantılı parçalardan oluşan bir sistem olarak ele alır. Toplum, işlevselciler için, öz-düzenlemeye sahip bir sistemdir. Bu ise, biyolojik bir sistem gibi, toplumun kendini koruma ve dengede olma gibi doğal bir eğilime sahip olması demektir.

  17. Sosyolojide Temel Yaklaşımlar Marksizm ve Çatışmacı Teoriler • Marx’ın takipçilerince ortaya konan çatışmacı teoriler, işlevsilciliğin düzen, uyum ve dayanışma esaslı toplum analizini eleştirmek amacındadırlar. • Toplumu analiz ederken çatışmayı merkeze alırlar. Toplum, aralarındaki eşitsiz ilişki sebebiyle birbiri ile çatışan gruplardan müteşekkildir. • Yeni Marksistler, Marx’ın çatışmacı yaklaşımını benimseseler de, Gramsci ve Althuser örneklerinin gösterdiği üzere alt yapının mutlak surette üst yapıyı belirlediği kanaatinde değillerdir.

  18. Sosyolojide Temel Yaklaşımlar Sembolik Etkileşimcilik • Bu yaklaşıma göre, toplumsal düzen etkileşim sürecinin bir sonucu olarak ortaya çıkar. • Bu yaklaşım, bireyi toplumsal dünyanın şekillenmesinde öncekilere göre daha aktif bir özne olarak görür. Yani, toplum onu oluşturan bireylerden bağımsız ve onları sınırlayıcı bir güç değildir. Aksine, bireylerin etkileşimlerinin bir ürünüdür.

  19. Sosyolojide Temel Yaklaşımlar Feminist ve Post Modern Yaklaşımlar • Feminizme göre, sosyolojide günümüze kadar yer alan bütün teoriler erkekler tarafından ve erkek bakış açısıyla geliştirilmişlerdir. Bu sebeple kadın bakış açısından geliştirilen yeni bakış açılarına ihtiyaç vardır. Bu açıdan feminist teoriler kadın-erkek eşitsizliği üzerine kurulan ilişkilerin analiz edilmesine ve dönüştürülmesine yönelik olarak geliştirilen ayrı bir sosyolojik gelenektir. • Postmodern teoriler, sosyal gerçekliğin modern çağda ortaya çıkan sosyolojik yaklaşımlar tarafından gerçekte analiz edilmediğine, toplumsal yaşamın da akılcı düşünme biçimleri aracılığıyla iyileştirilemeyeceğini savunurlar. Bu bakımdan da postmodern teoriler toplumsal dünyaya eleştirel yaklaşıma benzer bir tutumla yaklaşırlar. Toplumsal dünyanın bir görünen bir de görünmeyen gizli yapıları olduğunu düşünürler ve araştırmalarında temel olarak toplumsal yapının yüzeysel görünüşünü parçalayıp içerideki gizli yapıyı açığa çıkarmaya çalışırlar.

More Related