1 / 32

Doga ve Insan Ekofelsefe

Thomas Cole- The course of Empire (Thomas Cole 1833-1836) I. The Savage State (Ilkel D

Audrey
Download Presentation

Doga ve Insan Ekofelsefe

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


    1. Doga ve Insan Ekofelsefe Prof. Dr. Harun Tepe (Hacettepe Üniversitesi, Felsefe Bölümü) 22 Temmuz 2008 Beysehir Doga Egitimi

    3. II. The Arcadian or Pastoral State (Pastoral Dönem) Dogayla uyumlu bir yasam sürdürüldü!

    4. III. The Consummation of Empire (imparatorlugun Dorugu) TÜKETIM TOPLUMU

    5. Iv. Destruction (Çöküs Dönemi) PAYLASIM SORUNLARI SAVASLARI VE YIKIMI GETIRDI

    6. v. Desolation (Yokolus) DOGA YENIDEN SUKUNETE KAVUSTU, AMA INSANSIZ

    9. DOGAYA MÜDAHALE VE SONUÇLARI

    10. Küresel kiyamete 10 yil kaldi Dünya 10 yil sonra karbon gazlarinin etkisiyle yok olacak! Bu iddianin sahibi küresel isinmayi tanimlayan ilk bilim adami: James Hansen Hava kirliliginin sera etkisini dogurdugunu ve bununla birlikte dünyanin atesinin yükselmeye basladigini 20 yil önce söyleyen NASA uzmani ilk kez adini "küresel isinma" diye koymustu.

    11. SON SANS Ayni bilim adami dün Amerikan Kongresi'nde konustu ve bu kez "Son Sans" dedi. Dünyanin bu kirliligi daha fazla kaldiramayacagini Kongre üyelerine anlatan James Hansen "Dünya tehlikeli siniri asti. Kritik esik asilmistir. Artik kontrolsüz bir araç gibiyiz. En fazla 10 yil içinde duvara çarpacagiz. Atmosferde biriken karbon gazlarini 1988'deki seviyeye indiremezsek, 10 yil içinde bu ekosistem çökecektir. Bir yol bulamazsak yok olus kaçinilmaz olacaktir" dedi.

    12. Eko-sistemler çökebilir Atmosfere karbon dioksid ve monoksid salimini hizla düsürmenin yollarini bulmanin sart oldugu ve hemen harekete geçmek gerektigi uyarilarini Kongre'de yapan NASA uzmani "Baska çare bulunmazsa kavrulacagiz. Denizlerin seviyesi dramatik sekilde yükselebilir. Eko-sistemler çökebilir. Dünya yasanmaz hale gelebilir" dedi.

    13. Dogal felaketler artiyor James Hansen son zamanlarda yasanan dogal felaketlere de dikkat çekerek "Ani hava degisiklikleri tehlikeli. Tayfunlar, kasirgalar, hortumlar eskisine göre daha yikici. Üstelik bunlara daha da sik rastlayacagiz" dedi.

    14. Ne yapmali? Kömürle çalisan enerji tesislerinden vazgeçilmesi gerektigini söyleyen küresel isinma biliminin babasi Hansen, "Bu son sans" dedi. (24 Haziran 2008 Sali 16:08, www.internethaber.com)

    15. Küresel isinma uyarisi: Felaket kapida Basta Çin, Hindistan ve ABD olmak üzere bütün ülkeler, küresel isinmanin önüne geçmek için seferber olmaya davet edildi ve aksi halde, isinmanin "büyük ekonomik felakete" yol açacagi uyarisinda bulunuldu. LONDRA (A.A) (Hürriyet 30 Ekim 2006)

    16. Sir Nicholas Stern (Eski Dünya Bankasi Uzmani) Raporu Küresel isinma karsisinda eli kolu bagli durmanin, ekonomik ve sosyal faaliyetlerin bozulmasi sonucunu doguracagini söyleyen Stern, "Bunun, 20. yüzyilin ilk yarisindaki büyük savaslar ve büyük buhranla ortaya çikan krizlere benzeyecegi" görüsünü dile getirdi.

    17. Sir Nicholas, 2005 basinda Tony Blair hükümetince, iklimin isinmasinin 2100 yilina kadar Ingiltere ve dünyadaki ekonomik sonuçlari konusunda rapor hazirlamakla görevlendirilmisti. Nicholas, 600 sayfalik raporunda, dünya ekonomisinin çok vahim bir yavaslama krizine yuvarlanma riski bulunduguna isaret etti, bu krizin faturasinin en az 5,5 trilyon avro olacagini tahmin ettigini vurguladi.

    18. Rapora göre, ülkeler yillik gayrisafi iç hasilalarinin yüzde birini küresel isinmayla mücadeleye ayirmazsa, daha sonra bunun 5 ila 20 katini ödemek zorunda kalabilecek. "Görev acil" diyen Nicholas Stern, "Mücadelede 10-15 yillik bir gecikmenin bile bizleri tehlikeli sulara sürükleyecegini" kaydetti. Stern, iyimser oldugunu da belirterek, "Iyimserim, çünkü harekete geçmek için vaktimiz de var paramiz da..." dedi.

    19. Stern Raporu Dünya çapinda derhal harekete geçmenin" önemine isaret eden Stern, ABD, Çin ve Hindistan'in bu uluslararasi seferberlige tam anlamiyla katilmasinin sart oldugunu belirtti. Stern, dünyadaki zengin ülkelerin yoksullara bu konuda yardimci olmasi gerektigini de belirtti. Stern, "Ilkin ve en sert sekilde bundan etkilenecek olanlar yoksul ülkeler. Zenginlerin bu mücadeleye daha fazla katilmasi adil olur" dedi.

    20. Ekolojik Sorunlar Nelerdir? ?Havanin, topragin ve suyun, —bu arada uzayin da— çesitli atiklarla kirlenmesi. ? Nükleer kirlilik. ? Çöllesmenin artmasi, ? Ormanlarin, yer alti kaynaklarinin ve diger dogal kaynaklarin geri döndürülemez bir biçimde zarar görmesi, ?Küresel iklim degisikligi: Yagis-Isi-Su kaynaklari.

    21. Ya su sorunlar? Yüksek nüfus artisi, Kimi canli türlerinin gittikçe artan biçimde yok olmasi.

    22. SUÇLU KIM? Teknoloji, hatta onu besleyen bilim, doga bilimleri mi?, Akil, Rasyonalite ya da Modernizm, Sanayilesme ve sanayilesmis gelismis ülkeler, Bati, Kapitalizm, Emperyalizm,

    23. Suçlu kim? Tek Tanrili Dinlerin Yaratilis inanci(Lynn White) (Insanin tanri tarafindan tanrinin kendi imgesine göre yaratilmis bir varlik oldugu, insanin tanridaki askinligi paylastigi, tüm dogal düzenin de insanlik için yaratildigi düsüncesi)

    24. Teknoloji ve Çevre Insan kendi ürünü olan seylerden kaygi, hatta korku duymaya baslamistir. Ekosferin bozulmasi, gen teknolojisi, nükleer enerjinin sinirsiz kullanimi, kati enerji kaynaklarinin sorumsuzca tüketilmesi vb. günümüz sorunlarinda suçlanan hep teknolojidir.

    25. Çevre ve Teknoloji Çevre felaketlerinde teknolojinin payi nedir? Teknolojiden vazgeçebilir miyiz? Suçlu teknoloji mi? Yoksa onu sinirsiz bir biçimde kullanan insan mi? Yoksa her seyi metalastiran kapitalizm mi?

    26. Insan ve Doga: Insan doganin neresindedir? Bizim bu dünyadaki yerimiz nedir? Biz doganin bir parçasi miyiz, yoksa onun disinda miyiz? Dogaya ya da çevreye karsi etik sorumlulugumuz var midir?

    27. DOGA NEDIR? 'DOGA,' insanin insansal olmayan çevresi. EKOLOJIK SORUNLAR, "insanin doga ile temasindan dogan pratik sonuçlar“ ( John Passmore, Man's Responsibility for Nature )

    28. Farkli Doga Kavrayislari Dogu’da ve Bati’da Doga Kavramlari Biz doganin içinde miyiz disinda mi? Doga bizim için mi var?

    29. Kültür ve Doga Dinler ve Doga Anlayislari Bilim ve Doga: Makine Tasarimi ve Mekanik Açiklama Bati Pozitivizmi: Bilmek egemen olmaktir (F. Bacon)

    30. Mekanik Dünya Görüsüne Tepki (A. Leopold) “Topragi cansiz bir madde olarak alan mekanik görüsün aksine Leopold, topragi “toprak, bitki ve hayvanlarin olusturdugu bir devrenin içinden akan bir enerji kaynagi olarak görür” (Bozdag, s. 31). “Dünyaya mekanik bakisin aksine ….,insanla doga arasinda daha yakin ve derin bir iliski oldugunu hissetmisizdir” (Güneybatida Doga Korumanin Bazi Esaslari, 94, Bozdag, 32)

    31. Doga Koruma Felsefesi “Doga korumaciligi bir çikmazda, çünkü bu bizim Hz. Ibrahimden gelen toprak anlayisimizla çelisiyor. Topragi sömürüyoruz, çünkü onu bize ait bir mülkmüs gibi görüyoruz. Ancak topragi ait oldugumuz bir topluluk olarak görürsek, ona sevgi ve saygiyla yaklasmaya baslayabiliriz. Topragin mekanize olmus insan faaliyetlerine tahammül etmesinin, bilimin yaptiklari göz önünde tutulursa, baska yolu yok” (Aldo Leopold, A Sand Country Almanaç, U. Özdag, s. 21’den aktarilmistir)

    32. Dogayi koruyan 'kesesini' de korur! Ugur Gürses (Radikal,31.7.2007) Ekonomistlerle meteoroloji uzmanlarinin bir süredir ortak konusu: Kuraklik! Bu 'ortaklik' yeni degil. Küresel meteorolojik anomalinin ve kurakligin etkileri, sadece barometreler, termometreler ve 'barajlardaki su miktari' ile ölçülmüyor; 2005 yilindan bu yana, fiyat istatistikleri bunu söylüyordu zaten. Gida fiyatlari, 2005 sonundan itibaren mevsimsel egilimlerin de üzerinde artis gösterdi. Özellikle meyve ve sebze fiyatlarinin ölçüldügü 'islenmemis gida' kalemindeki artis, Haziran 2006'da ve Subat 2007'de yillik yüzde 21'e ulasti. Bu artisin, gida endeksini ve toplam tüketici enflasyon oranini da yukari çektigi malum. Islenmemis gida fiyat artislarinin 2005 yili içindeki ortalama seyri yillik yüzde 5-6 iken, kuraklikla beraber yüzde 20'lere çikildi. Bu, sadece 'doganin intikami' degil, çeyrek yüzyillik kronik enflasyonun tek hanelere düsüsünü 'domates-patlican düsüsü' diyerek küçümseyenlere de nazire olsa gerek! Merkez Bankasi'nin hesaplamalarina göre, genel tüketici fiyati endeksi (TÜFE) artisi yüzde 8.6 iken, haziran 2007 itibariyla islenmemis gida fiyatlarindaki artis mevsimsel 'bollukla' yillik yüzde 13.25'e gerilemis olsa da, hâlâ beklenen mevsimsel fiyat düsüslerine tanik olamiyoruz. Geçen yila göre önemli bir fark, islenmemis gidalardaki fiyat artislarinin gecikmeli olarak islenmis gida fiyatlari üzerinde etkili olmasidir. Gida harcamalarinin toplam harcamalar içindeki payi, TÜIK'in hanehalki gelir ve harcama arastirmalarina göre, yüzde 28.5. Bu yüzden, küresel meteorolojik kosullar, sadece doga ve dogadaki yasami degil, insanlarin 'mali yasamlarini' da dogrudan etkiliyor.

    33. Dogayi nasil koruyabiliriz? “Dogayi korumak en çok insana en uzun vadede en çok fayda saglar!” anlayisiyla mi? Bu yaklasimin sakincasi: Sadece ekonomik degeri olan bölge ve canlilarin korunmasini saglamakla yetinmesi ve ekosistemlerin varligini sürdürmesini engelleyememesi (Özdag, s. 38)

    34. Karsi Yaklasim “Insanlar dogaya hükmetmek ve dogayi sömürmek yerine, kendilerini biyotik toplulugun sade bir üyesi olarak görmelidirler”(a.g.y., s.38). “BIR EYLEM BIYOTIK TOPLULUGUN BÜTÜNLÜGÜNÜ, DENGESINI VE GÜZELLIGINI KORUDUGUNDA DOGRU, AKSI TAKDIRDE YANLIS BIR EYLEMDIR”(A. Leopold, Toprak Etigi).

    35. Ekonomik çikar güden doga koruma politikalarinin çikmazi “Bu sistem, büyük bir gafletle, biyotik saatin ekonomik açidan degeri olan parçalarinin ekonomik degeri olmayan parçalar olmaksizin isleyecegini varsayar (Leopold,SCA 251, Özdag, 43).

    36. TOPRAK PIRAMIDI

    37. Toprak Etiginin Dört Ilkesi 1. Toprak, yani ekosistem birbirine bagli parçalardan olusmus bir sistem, ekonomik fayda saglayan bir ürün degil, bir topululuktur. 2. Homo sapiens toprak toplulugunun fatihi degil, bir üyesidir. Eger biyotik topluluga zarar verecek olursa suçlu sayilmalidir.

    38. Toprak Etiginin Dört Ilkesi 3.Esas olan biyotik toplulugun bütünlügüdür; insan ancak kendi yerini bu bötünlügü göz önünde bulundurursa anlayabilir. 4. Insan olarak görevimiz topraga karsi ahlaki yükümlülük duyabilmek ve toprak toplulugunu korumaktir. (Özdag, s. 48).

    39. DOGA BIR BÜTÜNDÜR “Bize dünyanin özellikle insan için yaratildigi söylendi-Bu kolay kolay desteklenemeyecek bir varsayim. …Insan olmasaydi evren eksik kalirdi; ama kendini begenmis gözlerimizden ve bilgimizden uzak en küçücük bir mikroskopik yaratik olmasaydi da evren gene eksik kalirdi” MuirDen aktaran Özdag, s. 76-77).

    40. Ekonomi-Politika ve Doga Korumaciligi (E.Abbey) “Topraklari jeopolitik sistemler olarak degil, ekosistemler olarak düsünmemiz gerekir” (Edward Abbey). “Ticari çikarlar ve hükümetin çikarlari el ele verince. Ekonomik girisim adina dogal sistemler tümüyle tahrip edilebilirdi”. Abbey’e göre endüstriyel megamakine’nin dogal alanlara saldirisi bir savas ilanidir.

    41. Çevre Etigi ya da Eko-felsefe nedir? ? Bir çevre etigi kurami, insanin dogal ekosisteme ve yabanil yasam topluluklarina karsi davranislarinin nasil olmasi gerektigini ortaya koyacak bir ahlâksal ilkeler sisteminin ussal temellerini hazirlamasi beklenen bilgi alanidir.

    42. Insanmerkezcilik mi Çevre ya da canlimerkezcilik mi? Mekanist Görüs Siki Insan Merkezcilik Zayif Insan merkezcilik Hümanist Çevre Merkezciler Siki Çevre Merkezcilik Muhafazakarlar Ilimli Reformcular Radikal Reformcular Devrimciler Ekolojik Görüs

    43. 'Çevremerkezcilik’ mi? 'Çevremerkezcilik', yalniz canli varliklarin degil, doganin canli olmayan kisimlari da içinde olmak üzere bütün ekosistemin ahlâksal bakis konusu oldugunu söyleyen görüstür.

    44. 'Çevremerkezcilik’ Radikal çevreciler homo sapiensi, kendisini besleyen ve kendisine destek olan gezegeni pervasizca yiyip bitiren, böylece de kendisinin ve misafiri oldugu ekosisteminin yikimina yol açan kanserli —mutasyona ugramis— bir hayvan olarak nitelerler.

    45. Iki tür çevremerkezcilik Çevre ya da canli merkezciligin de baslica iki biçimi vardir: toprak etigi (Land Ethics) derin ekoloji.(Deep Ecology)

    46. Toprak Etigi ? 'Toprak etigi'ni savunuculari insanin dogal dünyaya karsi bir sorumlulugu oldugunu, insanin ve diger seçilmis türlerin iyi olmalarini ve yasamlarini sürdürebilmelerini saglama ötesinde doganin kendi basina bir deger tasidigini ileri sürmüslerdir. ?"Bir sey ancak biyotik toplulugun güzelligini, devamliligini ve bütünlügünü korumaya çalisiyorsa dogrudur. Yoksa yanlistir(Aldo Leopold, The Land Ethics).

    47. Derin ekoloji nedir? 'Deep ecology' terimi, kirlilik ve dogal kaynaklarin tükenmesi gibi çevre sorunlarina çözüm olarak kimi yapay ve kisa erimli reformlar öneren 'sig ekoloji'ye karsi Norveçli felsefeci Arne Naess tarafindan ortaya atilmistir. Ana slogani sudur: ”Yasa ve Birak Yasasin!” Bir çevre etiginden çok bir ekolojik bilgeligi, eko-felsefeyi savunurlar.

    48. Derin Ekolojinin Ilkeleri Yeryüzündeki tüm varliklarin iyi durumda olma ve gelisme hakki vardir. Yasam biçimlerinin çesitliligi bu degerlerin gerçeklesmesine katkida bulunur ve her biri kendi basina degerdir. Yasamsal gereksinmelerini karsilama disinda insanlarin bu çesitliligi azaltmaya haklari yoktur. Bunun için insan nüfusu azaltilmalidir.

    49. Derin Ekolojinin Ilkeleri 5. Insan olmayan dünyaya insan müdahalesi asiridir ve durum gittikçe kötülesmektedir. 6. Öyleyse temel ekonomik, teknolojik ve ideolojik politikalar degismelidir. 7. Daha yüksek yasam standardi yerini, yasam kalitesini takdir etmeye birakmalidir. 8. Bu ilkeleri kabul edenler, gerekli degisiklikleri yapmakla yükümlüdürler. (A. Naess’in “The Deep Ecological Movement: Some Philosophical Aspects’ten aktaran H. Ünder, Çevre Felsefesi, s. 199-200)

    50. Insan-Doga Iliskisinin Yeniden Kurulmasi: Üç Ilke (Ulug Nutku) ?Birinci ilke: bilinen her seyin uygulanmasi gerekmez. (Sonuçlari ya da etkileri kestirilemeyen bir bilgiyi uygulamaya koymaya hakkimiz var midir?)

    51. Ikinci ilke: Doga insan için degildir, insan dogayla birliktedir” (Doganin yalnizca bir kullanim degeri, yalnizca bir araç olarak kullanilmasina son verilmeli. Üretim-tüketim zinciri disinda bir kavrayisa ulasamayan, her seye bu açidan bakan çagdas ekonomiye bir etik amaç konulmalidir).

    52. Ikinci ilke * Doga Romantizmi yerine, …. * Teknolojiye direnmek yerine, teknolojik kültürü dogayla uyumlu hale getirmek, dogadan alinani, ona zarar vermeden geri vermektir. “Teknoloji bindigi dali kesmedikçe kültür olur”[1].

    53. Üçüncü ilke: “Insan türünün biricikligi özgürce seçim yapabilmesindedir. Soyunu sürdürüp sürdürmeyecegini de özgürce seçebilir”.

    54. Üçüncü ilke Bu ilke, hem doga-kültür karsitligini, hem de kültürün evrimin bir uzantisi oldugu savlarini ortadan kaldirmaktadir. Füsis-nomos karsitligi, ya da insanin canlilar arasindaki güçsüzlügünü kültürüyle kapattigi tezi yanlis olmasa da, kisinin özgür seçme yetisini göz ardi ettigi için eksiktir.

    56. ANLAR Eger yeniden baslayabilseydim yasama ikincisinde daha çok hata yapardim. Kusursuz olmaya çalismaz … sirtüstü yatardim.  Neseli olurdum ilkinde olmadigim kadar; çok az seyi Ciddiyetle yapardim. 

    57. Temizlik sorun bile olmazdi asla, daha çok riske girerdim, Yolculuk ederdim daha fazla.  Daha çok gündogumu izler, daha çok daga tirmanir, Daha çok nehirde yüzerdim. Görmedigim birçok yere giderdim.

    58. Dondurma yerdim doyasiya ve daha az bezelye. Gerçek sorunlarim olurdu, hayali olanlarin yerine. Yasamimin her anini gerçek ve verimli kilan Insanlardanim ben.  

    59. Elbette mutlu anlarim oldu, ama Yeniden baslayabilseydim eger, Yalniz mutlu anlarim olurdu.  Farkinda misiniz bilmem, yasam budur zaten: Anlar, sadece anlar. Siz de ani yasayin.

    60. Hiçbir yere yaninda termometre, su, semsiye ve parasüt almadan gitmeyen insanlardanim ben.  Yeniden baslayabilseydim eger, hiçbir sey tasimazdim.  Eger yeniden baslayabilseydim, Ilkbaharda ayakkabilarim firlatir atardim Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çiplak ayaklarla.

    61. Bilinmeyen yollari kesfeder, günesin tadina varir, Çocuklarla oynardim.  Bir sansim daha olsaydi eger… Ama iste 85’indeyim ve biliyorum. Ölüyorum. (Jorge Luis Borges 1889-1986)

    62. BU DERS DE BITTI HERSEYIN BIR GÜN BITTIGI GIBI! BURADA KALABILENLERE VE SORULARIYLA DERSE KATKIDA BULUNANLARA SONSUZ TESEKKÜRLER harunt@hacettepe.edu.tr

More Related